25

4.1K 537 427
                                    

"gerçekten güzel bir yermiş." dedi shoyo şok içinde. tobio onu kimsenin olmadığı, gölün kenarında bir yere getirmişti. shoyo eğilip tertemiz suyu seyretmeye başladı. elini suya soktuğunda buz gibi olduğunu fark etti. "beğendin herhalde." onu gülümseyerek izliyiyordu tobio. bir süre izledikten sonra yanına eğildi. shoyo'nun bacakları ağrıdığında da oturup bağdaş kurdu, tobio onu görünce aynısını yaptı.

"bayıldım buraya." shoyo hâlâ göle bakıyordu. bir süre sonra tobio'nun kendisini izlediğini fark etti ve ona baktı. göz göze geldiler, tobio gözlerini kaçırmadı. "senden hoşlandığımı biliyorsun, değil mi?" dedi tobio. shoyo'nun tüm vücudu titredi bir anda. "nasıl yani?"

"salak mısın? hiç mi fark etmedin?" tobio onunla dalga geçerek güldü. shoyo cidden fark etmemişti. olayı algılamaya çalışırken tobio'nun kendisine gülmesini umursamamıştı bile. shoyo gözlerini tobio'nun gözlerinden alıp göle doğru baktı. tobio gözlerini ondan ayırmamıştı. "eğer hissettiklerim hoşlantıysa ben de senden hoşlanıyorum." dedi shoyo bir süre sonra.

"bu ne saçma bir cümle." dedi tobio. shoyo kızarmıştı. "salak mısın? duygularımı anlamaya çalışıyordum." diye açıklama yaptı. tobio kahkahayı bastı. "salak olan sensin. eğer bu hoşlantıysa senden hoşlanıyorum da ne demek?" tekrarlayınca tekrar güldü. shoyo da dayanamayıp güldü. "o gün kimliğimi vermeyip beni arkadaş olmaya zorladığın için teşekkür ederim." dedi güldükten sonra.

tobio cebinden shoyo'nun cüzdanını çıkarıp ona doğru salladı. "şu anda da benimle çıkman için zorluyorum, ileride teşekkür edersin." 

shoyo'nun büyük gözleri iyice açıldı. "o nasıl eline geçti be?!" diye bağırınca yakınlarındaki kuş korkup uzaklara doğru uçtu.

i did something bad ⎯ kagehina Where stories live. Discover now