1

6K 389 175
                                    

Onu yakaladık.

"Daha ne kadar burada oyalanacaksın Sehun?"

Onun sesini duyduğumda yüzünü görmesem bile somurttuğunu anlamıştım. Burada olmak istemediğini biliyordum, beşinci dakika dolmadan ağaç kabuklarıyla yapmaya çalıştığı kulesini bir çırpıda yıkıp başıma dikildiğinde gitmek istediğini anlayabilmiştim.

" Çok az kaldı Baekhyun. "

Tekrar aynı cevabı verdiğimde etrafımdan dolaşıp sağ tarafımda kalan ağaca yasladı sırtını. Dikkatimi çok dağıtmamaya çalışarak ona baktığımda gördüğüm şey dik dik bana bakıyor oluşuydu.

Başımı tekrar nemli toprağa çevirdiğimde emekler gibi yürümeye devam ettim. Dün gece biz kamp alanına gelmeden önce yağmur yağmış ve geride bana hediye gibi izler bırakmıştı.

"Sence Minho benden hoşlanıyor mu? Yani, numaramı aldı ama henüz mesaj atmadı." Toprağın üzerindeki ayak izine daha dikkatli bakmak için ellerimi dikkatlice toprağın üzerine bastırıp eğildiğimde konuşmaya başlamıştı.

Buraya gelme nedenimiz belliydi. O platonik olduğu çocuğun etrafında olabilmek için okulun kamp gezisine katılmak istemişti ben ise doğayla iç içe olup keyifli bir hafta sonu yaşamak için.

"Biliyorsun ona çok güvenmiyorum."

"Sehun.." Sağ ayağını yere vurduğunda gözümü yerdeki ayak izinden ayırıp ona çevirdim. "Biraz benimle ilgilenemez misin?"

"Söz veriyorum çadırımıza döndüğümüzde Minho ile ilgili söylediğin her şeyi dinleyeceğim. Toprak hala nemli ve kurumadan bu izi incelemek istiyorum Baekhyun. "

Sanırım bu iz bir ayıya ya da geyiğe aitti. İzleri takip ederek yerde sürünmeye devam ederken onun üzgün bir şekilde nefes alış verişini duymuştum. Kötü bir arkadaş olmak istemiyordum ve bu sabah biraz bencilce davranıp onu buraya sürüklemiştim. Uykusunu almadığını biliyordum üstelik.

"Minho çadırında tek başına kalıyor değil mi?" Ayakkabısının ucuyla yerdeki toprağı eşelemeyi bırakmıştı. Hızlıca başını sallarken ona yakışan bir gülümseme vardı yüzünde.

"Evet ama öylece onun çadırına gidemem. Etrafında onu o şekilde etkilemeye çalışan bir çok insan var benimde onlar gibi olduğumu düşünmesini istemiyorum."

Okulun her hafta sevgili değiştiren çocuğuna aşık olmakla en büyük hatayı yapmıştı bir kere. Onun çadırına gitse ne olurdu ki? Hem Baekhyun masum görünüşüne rağmen oldukça edepsiz düşünceler barındıran birisiydi. Baş başa kaldığımızda konuştuğu şeyler utanmama neden oluyordu.

Onun gibi olmayı bazen istiyordum aslında, yani cinsel bilgilerden bahsetmiyorum. O dışa dönük birisiydi, çok arkadaşı vardı, etrafında onu seven insanlar vardı. Kimse onu gördüğünde başını başka yere çevirmiyordu ya da fısıldayarak dedikodusunu yapmıyordu.

Baekhyun okulda çok popüler olmayan ama sevilen birisiydi.

Ben ise garip diyerek gösterilen ve tek arkadaşı Baekhyun olan Sehun'dum.

The Boy /SEKAI Où les histoires vivent. Découvrez maintenant