22

2.5K 258 356
                                    

Herkese merhabaa 🤗 Normalde ikiye bölerek atacaktım ama konu bütünlüğü bozulsun istemedim. (Yorumlarınız için tekrar teşekkür ederim beni gaza getiriyorsunuuuz)
Yavaş ilerliyorum biliyorum ama umarım bu sizi sıkmıyordur 😭
Kaosumuz bitmek üzere diyebilirim güzel günlere çok, çok, çok az kaldı. Luhan sizi korusun❤️

Savaşı o bitirdi.


Mutfak masasına koyduğum başım ağrıdan başka bir şeye dönüşmemişken az önce gözyaşlarını sildiğim Jongin gözlerimin önünden gitmiyordu. Bunun yalan olduğunu söylediğimde kötü geçen günümün bir kabusa dönüşmesini sağlamıştı Baekhyun yerde kahkaha atarak. Kendimi kaybetmiş, ona saldırmış ve tüm öfkemi ondan çıkarmıştım. Chanyeol'un beni durdurmaya çalışması, söylemeye çalıştığı sözler ve yerinde duramayıp bir şeyler yapmaya çalışması, Jongin'in beni Baekhyun'un üzerinden kaldırmasıyla sonlanmıştı. Kardeşi yerde yüzü kanlar içinde olan Baekhyun'a koşarken içimdeki canavarı serbest bıraktığı için ona küfürler ediyordum.

Yapmamam gereken şeyi yaptığımda Jongin ile banyodaydım. Ona Wufan'ı sevmediğimi söylediğim anda ellerimi yıkıyordu sakince. Bana inanmamış tavrına tokat atmak istesem bile sessiz kalmıştım ve saniyeler sonra Jongin bir çocuk gibi ağlamıştı karşımda. Her şey için acı çekiyordum, onu mutsuz ettiğim ya da buradaki karmaşıklığa neden olduğum için. Istediği ve yapmaya çalıştığı şey Wufan'dan intikamını almakken şimdi içinde bulunduğu durum karmakarıştı. Kardeşine bağırdığı ve öfkesini ondan çıkarmaya çalıştığını biliyordum. Yerde acı içinde kıvranan Baekhyun her şeyi başlatan kişiyken onun buraya gelmesini isteyerek durumu bu hale getiren suçlu bendim.

"Sehun..." Artık bana adımla seslenen kurdun sesini duyduğumda başımı yasladığım yerden kaldırdım. Saatlerce ağlamıştı, Baekhyun'un acılarını dindirmeye çalışmış, elinden geldiği şekilde onu gülümsetmek için uğramıştı. İç çekerek yanıma oturduğunda sırtımı dikleştirdim gözlerimi ondan kaçırarak. "Seninle konuşabilir miyim?"

Rica ediyor olması bile daha kötü hissetmeme neden olmuştu. Başımı hafifçe salladım. "Elbette konuşabiliriz Chanyeol."

"Jongin duyduğu şeylerle birlikte bir saniye bile düşünmeden Baekhyun'a saldırdı. Bunu yapmayacağını söylemişti, kimsenin ona zarar vermeyeceğini söylemişti. Ona zarar verenlerden birisi sensin Sehun."

"Onun nasıl birisi olduğunu bilmiyorsun!" Dişlerimin arasında söylediğimde elleriyle masaya vurdu. Yüzü gerilmişti öfkeyle, tek bir kelime daha edersem ne olacağını iyi biliyordum. İyi kurt bir masala dönüşecekti.

"Luhan ve Jongin onun nasıl birisi olduğunu bana defalarca anlattılar ve anlatmaya devam ediyorlar ama mühür onları etkisiz kılıyor. İstediğim son şey bile değildi bir insana mühürlenmek, onu korumaya çalışmak, beni sevmesini beklemek. Ama şimdi tüm yaptığım şey bu Sehun. Zihnimin içi onunla dolu sanki onun sahip olduğu tüm anlarda onunla birlikteydim. Hiçbirini kendimden uzaklaştıramıyorum aksine bunu yapmaya çalıştığımda ona daha çok bağlanıyorum. "

Omuzlarımı indirdim gözlerinden yaşlar süzülmeye başladığında ellerimi masanın üzerindeki ellerine doğru uzattım. Kalbim her bir kelimesiyle daha çok parçalanıyordu. Onun kötü kalbi sevgiyi yanlış kişiye uzatıyordu. Baekhyun o sevgiyi eliyle itip gülerek uzaklaştığında Chanyeol yıkılacaktı bundan eminim.

"Her şey yoluna girecek mi Chanyeol?" Elini tuttuğumda nazikçe diğer eliyle elimin üstünü kapattı. Bana iyi davrandığı tek an buydu diyebilirim. Bunu yapması için kardeşinin ölümden dönmesi ve onun aşık olması mı gerekiyordu gerçekten? Kendisi olarak bana iyi davransa her şey daha iyi olmaz mıydı? Başta Jongin'in kitaplardan hoşlandığını söyleyip onun hakkında düşünmemi sağlamasaydı, kendi tarafını güçlendirecek planlar yapmak yerine Jongin'in arkasında dursaydı her şey daha iyi olmaz mıydı?

The Boy /SEKAI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin