29

2.4K 248 87
                                    

(M) olmayacak kadar cinsellik barındırıyor.






Arkadaşın kapıda bekliyor.

Jongin ile yalnız kalmak düşündüğümden daha da karmaşık, tedirgin edici ve biraz kıskançlık krizine girmemi sağlayan anlardan oluşmuştu başlarda. Yixing ile ilgili olarak beni uyarması yüzünden garip hissediyordum onu ısırmasını beklemiyordum ancak kendi odamda bile beni yok sayması bu kararında biraz olsun ciddi olduğunu gösteriyordu. Patates onun kucağını çok fazla sevdiği için beşinci dakikadan itibaren o tüy yumağı için hainlik dolu planlar yapmaya başlamıştım. Nasıl olsa benimle yalnız kalacaktı değil mi? O zaman en sevdiği kucak benimki olacaktı değil mi? Ama onu kucağıma almayacaktım asla ve asla.
Jongin'in kızgın olduğunu hissettiğim için tedirgindim ancak Yixing'e karşı böyle davranmasını sağlayacak bir şey yoktu ortada. Elbette bunu doğru bir şekilde anlatamadığım için saldırgan bir şekilde davranması son derece normaldi - ya da kurt gibi demeliyim- ama ortada bir problem olmadığını anladığında eminim ki bir daha böyle bir davranış sergileyemeyecekti.

Yixing'e iyi hissetmediğim bu nedenle okula gelemeyeceğime dair kısa bir mesaj attıktan sonra gözlerim tekrar yatağımı sahiplenmiş Jongin'i bulmuştu. Onu, bu şekilde görmek için her şeyi yapardım ve şimdi bir şey yapmama gerek olmadan o yatağımdaydı.
Kedimin yumuşak tüylerini okşayan parmakları biraz önce bana dokunuyordu ama o bunu umursamıyormuş gibi duruyordu. Alt bölgemdeki minik acının nedeni tam olarak oydu ve bir şey yapamamış olmam beni kızdırmaya başlamıştı.

"Yixing ile buraya geri döndüğümde tanıştım. O ve annesi hayatımda gördüğüm en iyi insanlar diyebilirim. Onunla kısa süre içinde yakın arkadaş olduk, hatta annesiyle babam flört ediyor ve Yixing birinci sıradan bu duygusallığı sonuna dek destekliyor."

"Zamanının çoğunu onunla mı geçiriyorsun yani?" Kaşlarının çatıldığını gördüğümde derin bir nefes aldım. Neden sıradan bir insan gibi beni dinlemek yerine alfa hisleriyle hareket ediyordu?

"Evet." dedim, bıkkınlıkla. "Okula birlikte gidip geliyoruz, çoğu zaman ödevlerimizi birlikte yapıyoruz ve dışarı çıkıyoruz." Kedimin başını okşamayı kesti bir anda. O benimle oynamıştı bu elbette karşılıksız kalamazdı değil mi?

"Sana karşı bir şey hissettiğini düşünüyor musun? Biliyorsun, eğer bilmiyorsan diye söylüyorum..." Gözleriyle beni süzerken minik bir an için alt dudağını dişlemişti. "Harika görünüyorsun Sehun. Herkesin aklını başından alabilirsin ve bunu sadece sen yapabilirsin."

Söylediği şey kalbimin hızlanmasına neden olmuştu açıkçası. Gururum okşanmış bir şekilde yaslandığım pencereden uzaklaşıp ona doğru ilerlemeye başladığımda dudakları gerildi. Sevimli kelimesinden millerce uzak bir şekilde gülümsüyordu şimdi. Aklımı nasıl karıştıracağını iyi biliyordu, istediği kelimeleri söylemem için bana küçük tuzaklar kuruyordu mimikleriyle ama bu tuzakları biliyordum artık. Bir hamlede kedimi kucağından alıp yere bıraktığımda havada öylece kalmıştı elleri.

"Söylesene..." dedim, kucağındaki boşluğu yavaşça, oldukça sakin bir şekilde doldururken. Gözleri bacaklarımın arasındaki boşluktan yukarıya çıkarken havadaki elleriyle soğuk parmaklarımı birleştirdim. "Benden hoşlanan başka birisi varsa ne olur?"

Kalçalarım onun aklını karıştırmak için bacaklarının üzerinde hareket etmiş ve penisine yaklaşmıştı. Dirseklerini yatağın içine bastırırken ellerimiz öylece havada sallanıyor şimdi. Bir cevap vermesini umut ederek ona bakarken kendime koyduğum sınırın üzerinden atlayıp penisinin üzerine bıraktım kendimi. Yatağımın gri çarşafının içine yayılmış siyah saçları, beni izleyen gözleri, aralıklı ıslak dudakları, parmaklarımı sıkıca tutan sıcak parmakları ve altımda kıvranan bedeniyle öylece duruyordu. Bir sıcak nefes dudaklarından fırladığında kendimi tutamadım ve gülümsedim.

The Boy /SEKAI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin