20

2.5K 264 323
                                    

Jongin...

Baekhyun onu iten ellerden kurtulduğunda küfürler ederek koltuğun köşesine tutunmaya çalıştı. Saçları dağılmış, üzerindeki kazağı yırtılmış ve çıplak ayakları çamura bulanmış haldeydi. Başını kaldırmaması için ona yalvarıyordum, parmakları birer yumruk haline gelirken sesini yükseltti. Onu görmeyi isteyen tarafım şimdi koşarak bu evden uzaklaşmış beni tek başıma bırakmıştı. Bir şeyler yapması için Jongin'e yalvarmak istiyorum, Baekhyun henüz benim burada olduğumu bile bilmiyorken, beni görmemişken odama girip sonsuza dek saklanmak istemiştim. Neden, diye soruyordu zihnimdeki ses durmadan ve ona bir cevap veremiyordum.

Neden onu buraya çağırmıştım?

Neden bu kadar korkaktım?

Neden Jongin'in yardım etmesine ihtiyaç duyuyordum?

Neden hala ondan korkuyordum?

Jongin acınası halde duran Baekhyun'un arkasına geçtiğinde arkamda duyduğum sesle birlikte aynı anda duvara doğru itilmiştim. Chanyeol gözlerini Baekhyun'dan ayıramazken boğazının gerisinden  hırlama sesi çıkıyordu.

"Bırak onu!"  Sesi av sürünün liderliği elinden alındığında Jongin'e karşı çıkarken bile böyle değildi. Alfa başını kaldırıp ona baktığında sağ kaşı havalandı.

"Onu bırakmam neden seni ilgilendiriyor kardeşim?" Elini Baekhyun'un dağılmış saçlarına geçirdiğinde Chanyeol bir adım attı. İşte o an saklanıyormuş gibi duran Baekhyun duvarın önünde duran beni görmüştü. Yüzündeki ifade zihnimdeki anıları canlandırırken dudaklarına yayılmış gülümseme yaptığımın kocaman bir hata olduğunu anlamama neden olmuştu.

"Konuşalım." dedi, Chanyeol aynı ses tonuyla. Ama Jongin buna karşı çıktığını belli edercesine Baekhyun'u koltuktan ayırmış ve şöminenin önüne doğru sürüklemişti. Onun birbirine karışan ayaklarını izlerken, odayı dolduran acı iniltileri nefesimi kesmişti. Jongin acımasız olacağını söylerken kurt tarafının baskınlığını unutmuştum.

Neden bu kadar öfkeliydi ona karşı? Parmaklarının arasında sallanan beden korkuyla geriye çekilmeye çalıştığında uyarıcı bir ses tüylerimi diken diken etmişti. Eli sıkıca Baekhyun'un çenesini kavramışken yüzündeki acımasız ifade hem hoşuma gitmiş hem de ondan korkmama neden olmuştu. İstediğim her şeyi yapacak gibi duruyordu bu bana sonsuz güç verebilirdi ama bunun karşılığı olarak bir şey ister miydi?

"Seni hatırlıyorum." diye, mırıldandı Baekhyun acı çekerken. Ellerini Jongin'in kolunun üzerine koyduğunda karşısındaki alfa dişlerini gösterdi ona ve bir hamlede onu dizlerinin üzerine indirdi. Bir çığlık daha evin içinde yankılandığında yanımda duran Chanyeol seslice küfür etmişti parmaklarını kütleterek.

"Burada hoş karşılanacağını zannediyorsan yanılıyorsun. Bana bir daha dokunursan parmaklarını tek tek, boğum boğum kırarım."

Baekhyun çenesini tutan eli savurmaya çalıştığında Jongin aralarındaki mesafeyi kapatıp dizini yere bastırdı. O kadar kendinden emin, göz korkutucu ve istediği her şeyi yapabilecek birisi gibi duruyordu ki sanki olan biten her şeyi bir kitaptan okuyordum. Varlığım bu odadan silinmişti, kimse burada olduğumu bile hatırlamıyordu.

The Boy /SEKAI Where stories live. Discover now