25

2.4K 235 213
                                    

Sadece sana sarılmak istiyorum.

Eve girdiğim anda ıslak halimi ve kafa karışıklığımı düşünmeyi bırakmak zorunda kalmıştım. Baekhyun'a tam olarak ne olacağını, canının çok acıyıp acımayacağını düşünüyordum ancak Chanyeol'un yalvarışlarını duyduğumda düşüncelerim yavaş yavaş şekil değiştirmeye başlamıştı. Luhan'ın bacağına yapışmış bir halde bunu durdumasını istiyordu. Deliriyormuş gibi hareket ediyordu, söylediği kelimelerin bir çoğunu anlamamıştım ancak ses tonu hiç değişmemişti. Dizlerinin üzerinde sürünüyordu ve elf ona hayır dediği anda başka bir fikirle ona yalvarmaya devam ediyordu. Dışarıdan çığlık sesleri yükseldiğinde Chanyeol gibi olduğum yerde durmuştum.

Baekhyun'un çığlığını duymuştum.

Chanyeol ellerini kulaklarının üzerine bastırırken kalbimi delik deşik eden kelimeleri söylemişti. Kendimi suçlu hissetmemi sağlamıştı söylediği şeyler. Belki onun bu kadar çok acı çekmesine gerek kalmayacak bir çözüm olabilirdi, belki Jongin'i durdurabilirdim ama yapmamıştım.

Defalarca, sayamadığım kadar çok kez, kalbini söküp atmasını istemişti Luhan'dan ve elf sadece onun titreyen omuzlarını tutmuştu.

Bundan sonra ona ne olacaktı? Bu acıyla ne yapacaktı, nasıl başa çıkacaktı? Sonunun babası gibi olmasını istemiyordu eminim Jongin de istemiyordu ama onun için görünen son buydu. Bu mühür onu delirtecekti baştan beri istemediği şekilde hem de.

Bencilliğim onun hayatını mahvetmişti değil mi? Wufan'ı öldürmüş olmaları görünür bir kazançtı ama şimdi Chanyeol'un geleceği yok olmuştu. Eğer zaman onlardan yana olsaydı, bu kadar intikam alma hevesiyle yanıp tutuşmasaydım ve onlar kaçmış olsalardı her şey daha kolay olabilirdi değil mi? Hiç değilse Baekhyun'un izin verdiği ölçüde Chanyeol mutlu olurdu değil mi? Onu sevmezdi, onu kullanırdı ve belki Chanyeol bir sabah uyandığında Baekhyun'u yanında bulamazdı ama bu kadar kötü bir son olmazdı hiç değilse öyle değil mi?

Her şeyi berbat etmiştim.

Onun bu halde olması tamamen benim suçumdu.

Kendime güvenen birisi olsaydım ve en başta eve gitmeyi isteseydim bunların hiçbirini yaşamazdı Chanyeol.

Birden başını kaldırıp Luhan'ın yüzüne baktığında dışarıdaki gürültü tamamen durmuştu. Elleri karşısındaki elfin ellerine uzanırken gözyaşları sessizce yanaklarını ıslatıyordu.
Minseok yanımdan ayrılıp onlara doğru yürümeye başladığında Luhan başını iki yana salladı. Chanyeol güçlükle ona tutunurken Luhan dizlerinin üzerine çöküp ona daha yakın durdu, Minseok sevgilisinin arkasına geçip ona destek olur gibi elini omzuna koyduğunda Chanyeol derin derin nefesler almaya başlamıştı.

"Öldü." dedi, fısıldayarak. Elleri titreyerek Luhan'ın kollarına ulaşmıştı. "Onun kalbinin sesini duyamıyorum artık."

Nefes alamadığımı hissettim onun kelimeleri gözyaşları ve hıçkırıklarıyla kesildiğinde. Baekhyun gerçekten ölmüştü, artık yoktu. İçimde oluşan boşlukla karşı karşıya kaldığımda beynimin içinde dönüp duran onun sözleriyle yatakta oturuyordum. Onu buraya getirirken düşündüğüm tek şey yalnız kalması, beni anlaması, benden özür dilemesiydi. Pişman olduğunu görmemiştim, bunu hissetmemiştim, hatta ölüme yaklaşırken bile bana yalan söylemeye devam etmişti.
Beni hiçbir zaman en yakın arkadaşı olarak görmemişti.
Beni  arkadaşı olarak bile görmemişti.
Ben sadece bir oyuncak, kaçış yolu, diğerlerine yakınlaşması için kullandığı bir eğlence malzemesiydim.
Böyle olmamasını isterdim.
Her şeyi geri almak isterdim.
Onunla tanıştığım güne geri dönmeyi her şeyden daha çok istiyordum şu anda. Onunla yakın olmak bir yana onu gördüğüm an koşarak uzaklaşırdım, asla onunla göz teması bile kurmazdım. Hayatıma girmesine izin vermezdim, beni üzmesine izin vermezdim, tüm bunların olmasına izin vermezdim.
Chanyeol'un yalvarışları örmeye çalıştığım duvarların çatlaklarından içeri sızarken gözyaşlarım kanatırcasına ısırdığım dudağımı rahat bırakmamı emrediyordu sanki.
Nasıl sakin olabilirdim? Her konuda yanımda olan arkadaşımı öldürmüştüm, buna engel olmamıştım. Chanyeol bunun suçlusu olduğumu söylese ona karşı çıkacak tek bir kelimem bile yoktu.
Bir deli değildim ama bir katildim.

The Boy /SEKAI Where stories live. Discover now