℘/𝑒𝓅.2

1.3K 85 13
                                    

けいべつ

Eline değen kırmızı madde ile ürperdi Haejen. Kırmızılık geçsin diye elinin üst yüzeyini ovalamaya başlamıştı ki daha da yayılıp bileğine kadar geldiğini görünce pes etti.

Her yeri boya olmuştu.

Oflayarak önündeki tuvale bakıp ve elindeki fırçayı üzeri boya lekeleri ile kaplanmış beze doğru fırlattı.

Arkasını dönüp ellerini yıkamak üzerine lavaboya giderken tuvaline son bir bakış atmıştı.

Lavaboya hızla geldiğinde sıcak suyu açıp ellerini yıkamaya başladı. Boya bulaşır bulaşmaz hemen yıkamazsa tenine iyice yapışıyordu ve buda Haejen'in en nefret ettiği şeylerden biriydi. Ellerini yıkarken düşünceleri çoktan beyine doluşmuştu ama Haejen sanki onları kovabilecekmiş gibi elini savurdu. Gerçekten yorgun hissediyordu. Gözlerini ovuşturarak lavabodan çıktı ve odasına girip tereddütle fırçayı aldı. Sonra ani bir kararla vazgeçip kendini yatağına bıraktı.

Gerçekten yorgun hissediyordu.

❝ ℵ ❞

Kalemini uzun zamandır kaldırmadığı kağıttan sonunda uzaklaştırdığında uzun süredir aynı konumda olduğundan dolayı boynu kütlemişti Haejen'in. Elini acıyla ensesine attığında dolan gözlerini kırpıştırarak etrafa göz attı. Karşılaştığı klasik bir manzaraydı. Bahçe, basketbol oynayan öğrencilerin sesleri ile kavruluyordu. sınıfta kalan tek tük kişiler ise yemek yiyip sohbet ediyordu. Alışılmış bir öğle arasıydı.

Haejen gözlerini devirip sırasında biraz yayıldı ve neredeyse üç gündür uğraştığı bitmek bilmeyen porteye baktı. Hala kimi çizdiği hakkında bir fikri yoktu. Karalıyordu işte. Karnının guruldadığını hissedince sabahtan beri hissettiği eksikliğin yeni farkına vardı.

Yanına yiyecek almayı unutmuştu.

Memnuniyetsiz bir şekilde yerinden kalktı ve hızlıca yürüyerek kantine doğru gitmeye başladı. Üzerinde birkaç göz hissedince sınıftakilerin şaşkın bakışları olduğunu anlaması uzun sürmemişti.

Hadi ama ilk defa yürüyen bir insan görmüyorlardı.

Gözlerini devirmemek için zor tutarken sınıftan hızla çıkıp alt kata inen merdivenlere yöneldi. Kantine ulaştığında şansına kimse yoktu. Sevinçle sandviç ve çilekli süt alıp parasını verdi ve sınıfına doğru yol aldı. Kapıdan içeri girdiğine ise karşılaştığı manzara hiç beklemediği cinstendi. Sınıftan bir kız eğilmiş gülerek Haejen'in eskiz defterine bakıyordu. Haejen kapağını kapatmadığı için bir anlığına kendine vurmak istedi.

Hızla sırasına ulaştı ve önündeki kızı hafifçe ittirerek sandalyesine oturdu. Önceden yapması gereken şeyi şimdi yapıp defterin kapağını kapattı ve sandviçi ve sütünü bir kenara koydu. Kızın çoktan gittiğini düşünerek yemeğini yemeye başlayacaktı ki karşısındaki bedeni farketti. Cevap beklercesine gözlerini kızın gözlerine dikti.

"Jung Jaehyun mu?" kız sonunda konuşup cümlesini sırıtarak bitirmişi. "Sana asla bakmaz o."

iyi okumalarღ

winter bear ❦ Jung JaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin