℘/𝑒𝓅.15

891 78 16
                                    

気まずい沈黙

"Biri yardım etsin!"

Haejen gülerek kablolara dolanmış ve acıyla yakınan Yuta'ya doğru ilerledi. Koluna dolanan bilgisayar kablolarını yavaş yavaş çözerken gülmeye devam ediyordu. Bu kadar komik olmasının sebebi yaklaşık yarım saat önce Yuta'nın ses sistemini kendinden emin bir şekilde kuracağını söylemesiydi. Şimdi ise yün yumağına dönmüştü resmen.

Haejen son kabloları da Yuta'nın bedeninden kurtardığında oğlan kendini yere atarak büyük bir tepki vermişti. Bu garip hareketler herkesin gülmesini sağlarken çok geçmeden işlerine dönmüşlerdi.

Haejen Yuta'nın yanından ayrılıp bitmek üzere olan tablosunun son dokunuşlarını özenle ait oldukları yere yerleştirdi.

Tuvale son bir bakış atıp bittiğine karar verdiğinde en son kullandığı boya tüpünün kapağının açık olduğunu farketmişti. Parmakuçları soğuk metale değer değmez titremişti. Tüp boyanın teneke parçasında kalan parmak izleri Haejen'in temasyıla farklı bir şekile girmişti. Tırtıklı kapağı renklenmiş metalle buluşturduğunda hızlıca tüm boyaları ait oldukları kutuya yerleştirdi.

Yumuşak saçları ensesini yavaş yavaş pişirdiğinde sağ tarafında toplayıp omuzunun üzerine bıraktı hafifçe.

"İşi biten var mı?"

Bayan Myoi'nin sesi salonda yankılandığında Haejen ile göz göze gelmişti. Genç kız elindeki boyalarla süslenmiş paleti bırakıp akıl hocasına doğru yürümeye başladı. Aralarında üç adım mesafe kaldığında Bayan Myoi içinde farklı renk ve boyutlarda kablo ile doldurulmuş koliyi Haejen'in ellerine tutuşturdu.

Haejen büyük görünen ama aslında gayet hafif olan kutuyu sıkıca kavradığında kolinin okula yollanacağını anlamıştı. Yavaş yavaş sergi salonunun çıkışına doğru ilerlerlerken elini kapı kulbuna atmak için koliyi bir koluna yüklediğinde ondan önce başka biri kapıyı açmıştı.

Teşekkür etmek için döndüğünde karşılaştığı beden onu gerçek anlamda şaşırtmıştı.

"Yardım ister misin? Kutu ağır görünüyor."

Hyunjin kadife sesi ile konuştuğunda Haejen üzerindeki şaşkınlığını ancak atabilmişti. Zorlukla gülümseyip reddettiğinde kutunun hafif olduğuyla ilgili birkaç kelime mırıldanmıştı. Hafif telaşlı adımlarla çıkacakken aklına gelen şey ile hala kapıda bekleyen Hyunjin'e dönmüştü.

"Teşekkür ederim."

❝ ℵ ❞

Arabanın tekerlekleri çığlık atarak durduğunda Haejen hızlıca inip teşekkür etmişti. Öğlen güneşinin kavurduğu okula adımını atarken elindeki kutuya biraz daha sarıldı.

Yavaşça merdivenlerden çıkarken aklına her gün düzenli olarak aldığı notlar gelmişti. Bugün okula uğramadan direk serginin yapılacağı alana geldikleri için notlardan birini alamamıştı. Merakı vücudunu hızla sararken koliyi bırakıp sınıfına gitmeyi aklına not etti.

Beynindeki düşüncelere dalmışken çoktan müzik sınıfının önüne varmıştı. Kutuyu düşürmemeye dikkat ederek kapıyı açıp içeri girdiğinde beklemediği gözlerle karşılaşmıştı.

Han Jisung ve Jeon Soyeon tüm okulca tanınmış isimlerdi. Neredeyse her yıl sonu gösterisine eserleriyle katılmış hatta birkaç şirketten teklif bile alıp ünlerini okul dışında yerlere de yaymışlardı. Haejen onların isimlerini tabiiki de duymuştu. Boş zamanlarında müzik sınıfında proje için çalıştıklarını da biliyordu. Onlarla burada tanışmak şaşırdığı bir şey değildi.

Beklemediği şey Jung Jaehyundu. Jisung'un yanıbaşına oturmuş dikkatli gözlerle önündeki ekrana bakıyordu. Haejen içeri girdiğinde dikkatli gözlerin hedefi olmuştu. Bilgisayar başındaki ikili Haejene baktığında Jaehyun genç kıza kısa bir bakış atıp boğazını temizleyerek önüne döndü.

Haejen gözleri ile odayı tararken Soyeon ellerini piyanodan çekip gülümseyerek ayağa kalktı. Haejen, Soyeon'un yardım edeceğini düşünerek ona döndüğünde saçları çenesine kadar dökülen kız konuşmaya başladı.

"Merhaba, sen Haejen olmalısın. Bayan Myoi geleceğini haber vermişti."

Soyeon şirin tarafını sunarken elindeki kutuyu alıp yanında duran masaya bırakmıştı.

"Ben Soyeon, memnun oldum."

Kısa saçlı kız cümlesini bitirir bitirmez Haejen de kendini tanıtmıştı.

"Haejen sen misin?" mavi saçlı oğlan oturduğu yerden şaşırdığını belli ederek konuştuğunda ikinci cümlesini kuracaktı ki Jaehyun bir anda hareketlenince vaz geçmişti.

Haejen'in gözleri anlamadığını belli eden bir ifade ile Jaehyun'u bulduğunda Jisung boğazını temizleyerek dikkati yeniden üzerine çekti.

"Um- Resim kulübü evet. Resim klubüne yeni katılan üye dikkat çekmişti. Sen olduğunu görmek beni şaşırttı birazcık. Güzel çiziyorsun."

Jisung durumu kurtardığı için takdir beklercesine yanındaki bedene döndüğünde Jaehyun'un eliyle yüzünü sıvazladığını gördü.

Haejen bu ortamın git gide garipleştiğini fark edince Soyeon'a dönerek gitmesi gerektiğiyle ilgili birşeyler sıraladı.

Tebessüm eden kız "Sonra görüşürüz" dediğine gülümseyerek onayladı ve kapıyı kapatıp çıktı.

Kafası aynı anda birçok şeyle meşgul olurken aynı katta olan sınıfına doğru yönlendirdi bedenini. Öğle arasında olan sınıfına girip üzerinde değen gözleri umursamadan sırasının üzerindeki küçük notu aldı.

Sınıfından hızlıca çıkıp onu arabayla getiren görevliyi daha fazla bekletmemek adına koridorda hızlıca yürürken küçük notu açtı.

"Imagine your face say hello to me,"

Küçük notu okuyordu okumasına fakat aklını meşgul eden daha birçok şey vardı.

Az önce ne olmuştu öyle?

iyi okumalarღ

tüm gün bölümü yazmakla uğraşarak geçti, toparlayamadım bir türlü nedense. beklettiysem çok üzgünüm (ಥ﹏ಥ) hatam varsa söylemekten çekinmeyin lütfen💗

Bu arada God's Menu'yü gören var mı༼ಢ_ಢ༽

love y'all

winter bear ❦ Jung JaehyunWhere stories live. Discover now