℘/𝑒𝓅.21

817 69 39
                                    

望む

Haejen otobüs durağında bekleyen sarı saçlı bedeni gördüğünde gülümseyerek yanına ulaşmıştı. Mina atkısına sıkıca sarınmış halde beklerken Haejen'i görünce hemen konuşmaya başlamıştı.

Haejen onun bu haline gülüp otobüs güzargahının tersi yönüne doğru bakmaya başlamıştı. Mina ile sohbeti hafif bir tempoda ilerlerken yaklaşık on dakikalık bir bekleme sürecinin ardından binecekleri otobüsün geldiğini görmüştü.

Mina'yı hafifçe dürterken sıraya girip beklemeye başlamışlardı.

❝ ℵ ❞

İki genç kız kendilerini kocaman bir spor salonunun önünde bulduklarında aradıkları yer olduğunu anlamaları uzun sürmemişti. Büyük demir kapının yanında duran görevliye biletlerini gösterip girişi engelleyen kapının çığlık atarak açılmasını izlemişlerdi.

Yavaş adımlarla merdivenleri aşarken Haejen içindeki heyecana anlam vermemişti. İzlemeye gelmişti oysaki.

Görevli kızlara ana girişten farklı bir yol gösterirken kısa koridora atmışlardı kendilerini. Beş adımlık kısa bir mesafeden sonra başka bir kapı ile karşılaşmışlardı. Çokta ağır olmayan kapı rahatlıkla açıldığında karşılaştıkları atmosfer her zamankinden farklıydı.

Mina direk tribünlere çıkan kapıdan sola dönüp oturacak bir yer aramaya başlarken Haejen ise sahaya gözlerini dikmişti.

Sarı saçlı kız güzel bir yer bulduğunun sinyallerini verirken Haejen'i çekiştirip bulduğu yere oturmuştu. Haejen sahada oynayan birkaç oyuncunun üzerinde gözlerini gezdirirken gördüğü altı numara ile gülümsemişti.

Jaehyun sahaya girer girmez görmüştü genç kızı. Kirpiklerinin titrediğini hissederken ufak bir el sallayıp selamını bahşetmişti.

Haejen'in tebessümü tüm yüzüne yayılırken kendisine bakan Mina'yı fark etmesi uzun sürmemişti.

Yaklaşık iki dakikalık soru yağmurunu ardından Mina telefonu ile ilgilenirken Haejen maç daha başlamadığı için antrenman yapan oyuncuları izlemeye başlamıştı. Daha önce kendi okulunun basketbol takımı ile ilgilenmemişti. Dolayısıyla çoğu kişiyi tanımıyordu.

Hyunjin'e pas atıp arkasını dönen kişiye baktığında formasını görebilme şansı elde etmişti. Sekiz numaralı oyuncunun adının Eunwoo olduğunu öğrenirken geriye kalan iki oyuncu olduğunu görmüştü.

Haejen bu iki kişi ile okulda karşılaştığına emindi. Yüzleri aşırı tanıdık gelirken isimlerine bakabilmek için arkalarını dönmesini bekledi.

İki genç oyuncu şakalaşarak sahadan çıktıklarında köşede duran çanta yığınına gittiklerini anlamıştı. İlk forma numaralarına sonra da isimlerine bakmıştı.

Haejen sonunda arkasına yaslanıp telefonuna uzanmak için elini cebine attığında metal kapının gürültüyle açıldığını duymuştu. Mina dahil herkesin dikkati o yöne çekilirken rakip takım beyaz formaları ile sahaya adım atmıştı.

Hakem, düdüğünün yankısı ile tüm salonun dikkatini çekerken takımlara maç öncesi 5 dakika ısınma süresi tanıdığını belirtmişti.

Zaman kum saatinin içindeki minik tanecikler gibi hızla akıp giderken Haejen adının Rowoon ve Kuanlin olduğunu öğrendiği iki oyuncunun sahaya koşarak girdiğini gördü.

Sonunda maç başlarken sahayı ayakkabı ve nefes sesleri esir almıştı. Jaehyun dahil herkes tüm dikkatini maça vermişken emeklerinin boşa gitmemelerini umut ediyorlarldı. Durmadan antreman yaparak final maçına iyi hazırlanmışlardı.

Atılan her basket tribünlerdeki kişilerin coşkulu seslerine ev sahipliği yaparken neredeyse maç başa baş gidiyordu. Haejen elinden geldiğince destek olurken, attığı her basket sonrası kaçamak bakışlar atan Jaehyun'u gözleri ile yakalamıştı.

Basketbol maçının gidişatı git gide hızlanırken verilen beş dakikalık araya da son verilmiş ve dördüncü periyota ulaşmışlardı. Neredeyse iki saate yaklaşacak olan maç hızla sona doğru yaklaştığında son durum berabere idi.

Periyodun bitmesine bir dakika kala Eunwoo'nun attığı turnike ile maçın beraberliği bozulmuştu. Jaehyun sevinçle takım arkadaşına doğru ilerlerken kalan bir dakika da son bulmuştu.

Sahanın sağ tarafını büyük bir coşku kaplarken turnuvanın galibi olmuşlardı. Rakip takım selamını verip soyunma odalarına doğru giderken hakem grup fotoğrafı için tüm takımı sahaya çağırmıştı.

❝ ℵ ❞

Haejen yanında durduğu güllerin dikenlerini incelerken salonun arka bahçesinde Mina'yı bekliyordu. Bir elini kan kırmızısı güllere uzatıp yapraklarını başparmağı ile okşayınca teninde bıraktığı o ipeksi hissi çok sevmişti. Gülü koklamak için yaklaşacağı sırada kapının kapanma sesini duydu.

Mina'nın geldiğini düşünerek arkasını döndüğünde karşılaştığı kişi çok farklıydı.

Jaehyun elinde kırmızı ve siyah renklerini barındıran okul çantası ile arka kapıdan çıktığında genç kızın orada beklediğini fark etmişti.

Gülümseyerek çoktan kendisini fark etmiş genç kıza doğru ilerlediğinde çok kısa bir muhabbetin arasında geldiği için teşekkürlerini sunmuşu Haejen'e. Genç kız anlayışla cevap verdi.

"Ben teşekkür ederim. Mutluluğuna beni de ortak ettin."

Haejen gözlerinin içindeki mutluluğu okuyabildiği Jaehyun'a bakarak kurmuştu bu cümlesini.

Çok geçmeden servisten söylenerek çıkan Hyunjin Jaehyun'u alarak Haejen' e kutlama yapacaklarını haber vermişti.

Hemen ardından Mina da döndüğünde salonun bahçesinden çıkacaklardı ki görevli Haejen'i durdurarak eline bir kağıt tutuşturdu.

Kağıdın yapısından ne olduğunu hemencecik anlayan Haejen heyecanına yenik düşerek minik notu açtı.

"Sleep like a winter bear."

iyi okumalarღ

bölümü yazarken kendimi bir an spiker gibi hissettim😸

Bu arada bölümleri bundan sonra  bir-birbuçuk gün arayla atacağım. Gecikme için üzgünüm tekrardan😅💗

love y'all

winter bear ❦ Jung JaehyunWhere stories live. Discover now