⚜ prologue ⚜

3.2K 250 234
                                    

GİRİŞ

:| "Küçük fare kedilerin avıydı, onu kurtaran bir aslandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

:| "Küçük fare kedilerin avıydı, onu kurtaran bir aslandı." |:

"Güzel değilsin." diye fısıldadı kulağıma doğru. "Sen güzel değilsin, kâküllü."

Bu sözleri ister istemez biraz kırılmama neden olsa da bedeninin bana bu kadar yakın olması düşüncelerimi umursamayıp titrek bir nefes almamı sağladı.

Ben suskunluğuma devam ederken arkamdaki duvara yaslı olan ellerinden biri yavaşça oradan ayrılıp belime yerleştiğinde titredim. Diğer eli de usulca saçlarıma uzandığında gözlerimi kapatıp nefesimi tutmama engel olamadım.

Cidden... Ne yapmaya çalışıyordu?

Bir kez daha sıcak nefesini çok yakınımda hissederken dolgun dudakları yavaşça boynum ve yanağım arasındaki küçük bir noktaya dokundu. Dudaklarının değdiği yerde yanmaya başlayan alevlerin tüm sıcaklığı hızlıca bedenime yayılmaya başlarken onu itmek için ellerimi göğsüne yerleştirdim ama uyguladığım kuvvet onun güçlü vücudunu benden uzaklaştırmaya yetmedi.

Dudakları usulca boynumdan başlayıp yukarıya doğru bir yol çizerek bir kez daha kulağıma ulaştı. Başımı eğip biraz olsun ondan uzaklaşmaya çalışsam da o ısrar edip sıcak nefesini benden çekmeyerek bir kez daha fısıldadı.

"Güzel olan dış görünüşün değil, kalbin, Chaewon."

İsmimi onun tok sesinden boğuk bir şekilde duymak ellerimin titremesine ve hayretle gözlerimi açıp gökyüzünde boyalı olan karanlık renge odaklanmasına neden oldu.

Yakınlığı... Çok rahatsız ediyordu. Böyle temaslara alışkın değildim. Şimdi onun da bana bu şekilde yaklaşmış olması, ondan gittikçe ürkmeme neden oluyordu.

Sadece, benden uzaklaşsın istiyordum. Rahat bir nefes alıp evime gitmek istiyordum.

Fakat o benden uzaklaşmadı. Bu sefer iki eli de belimdeki yerini aldığında vücudum onunkine biraz daha yaklaşmıştı. Yüzünü benimkine hizalayıp göz teması kurabilmek için başını biraz eğdi. Yetersiz aydınlanan sokakta daha koyu bir renk alan gözlerine baktım. Yine duygusuz bir şekilde bakıyordu, onun bu duygularını gizleme konusundaki başarısı dillere destandı.

Birden gözlerini kapatıp alnını alnıma yasladı. Bu hareketi ürkek bir ses çıkarmama neden olduğunda belimdeki ellerini biraz daha sıktı, sanki olabilirmiş gibi biraz daha yakınlaştırdı bedenlerimizi.

Kalp atışlarım normalin üstünde bir şekilde atıyordu. Nefeslerim düzensizleşmiş, yer yer kesilmeye başlamıştı. Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başlarken ağlamama ramak kalmıştı. O an ise sadece uzaklaşsın istiyordum, yanlış bir şeyler gerçekleşmeden rahat bir nefes alayım istiyordum.

"İyileştirsene beni." diye fısıldadı bu sefer. Bunu dediğinde dayanamadım, sesli bir hıçkırık dudaklarımdan koparken gözyaşlarım yanaklarıma doğru inmeye başladı.

Fakat o, üzerimdeki baskının beni fazlasıyla rahatsız ettiğini anlamadan eğilip dudaklarını akan gözyaşlarım üzerine bastırdı. Bu hareketiyle yumruklarımı sıkıp tişörtünün avuçlarımın arasında sıkışmasına neden olurken bir kez daha kısık bir sesle konuştu. 

"Hastalığıma sen ilaç ol sadece. Sen iyileştir beni."

⚜⚜

Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete. ×2

✓ poison ♕︎ [felix × chaewon] Where stories live. Discover now