chapter four: girls that you have ঌ

1.8K 179 390
                                    

Playlist: BLACKPINK - Kick It

Dördüncü Bölüm

Senin Sahip Olduğun Kızlar

:|"Ben senin sahip olduğun kızlar gibi değilim. Evet, biraz pısırığım ama kendi ayaklarım üzerinde durmayı da bilirim."|:

•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••

Kim Chaewon

"Ne getirdin?"

Yuri ağzındaki lokmaları umursamadan iştahla benim önümdeki yemek kabına doğru eğildi ve öğle arası için getirmiş olduğum yemeğime baktı. Soya ezmeli yahniyi gördüğünde kaşlarını havaya kaldırdı.

"Azıcık versene." Kaşığını uzatıp ona doğru yakınlaştırdığım yemeğimden biraz alıp onu da ağzında boş bir yere sıkıştırdıktan sonra Wonyoung'un önüne baktı.

"Sen ne getirdin?" Wonyoung'un önünde de sevdiği bir şey görünce ona da kaşığını uzatıp biraz aldı ve ağzındakileri hemen yutup kaşığındaki yemeği de yedi. Daha sonra bugün yemekte bize katılan Jeongin'in önüne eğildi.

"Sende ne var?" Yuri, Jeongin'de de boğazına uygun bir şey bulunca ondan da biraz alıp ağzına attı ve en sonunda kendi yemeğine döndü.

Öğle aralarını genellikle birlikte, evden getirdiğimiz yemekleri yiyerek geçirirdik. Arada sırada Jeongin de bize katılırdı. Yalnız kalmaktansa kalabalık bir şekilde yemek yeyip sohbet etmek hepimizin açısından daha iyiydi. Jeongin okulda -hatta sınıfta- samimi bulduğumuz, konuştuğumuz, vakit geçirdiğimiz tek erkekti. Eğlenceliydi ve çevresindekilere karşı saygılı olmaya çalışıyordu. İnsanlara karşı kötü düşünceler beslediğini düşünmüyordum, zaten güler yüzü ve cana yakın halleri onu aramıza kabul etmemizi sağlamıştı.

Okulumuzun bir yemekhanesi vardı fakat çoğu kişi yemeklerin o kadar da iyi olduğunu düşünmüyordu. Açıkçası hiçbirimiz de yemekhane için kayıt yaptırmamıştık. Evden getirip en azından içinde ne olduğunu bildiğimiz yiyeceklerle öğle arasını geçirmeyi daha çok seviyorduk. Hatta birbirimizle de paylaşıyor, bu sefer yediğimiz şeyin anlamını daha çok arttırıyorduk.

Paylaşmak arkadaşlık bağlarını güçlendiren bir şeydi. Kişiler arasındaki sevgi ve merhamet hissini arttırıyordu. Elimizdeki fazla olmasa da yakınlarımızla paylaşmayı öğrenmeliydik. İşte o zaman, bize verilen nimetlerin bereketi de artardı. Bunu unutmamak gerekiyordu.

Öğle arasını beraber eğlenceli bir şekilde geçirdikten sonra eşyalarımızı toparlayıp kendi sıralarımıza geçerek çoktan dolmuş olan sınıfımızda dersimizin başlamasını bekledik.

✓ poison ♕︎ [felix × chaewon] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin