chapter seventeen: speak with eyes 🎡

1.8K 166 580
                                    

Playlist: Shawn Mendes, Khalid - Youth

On Yedinci Bölüm

Gözlerle Konuşmak

:|"Sessizlik, belki de en sesli haykırıştı."|:

•••

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

•••

Kim Chaewon

Geçmişi kafama çok takardım.

Yürüdüğüm taraf gelecek olsa da başımı çevirip geçmişi kontrol etmekten kendimi alamazdım. Bu canımı yaksa da buna devam ederdim.

Geçmişim bir yere kadar gayet güzeldi. Ben o zamanlara dönebilmek için her şeyimi verirdim aslında. Fakat hayatımın kara bulutlarla kaplandığı, ruhumda şimşeklerin çaktığı, hayallerime yıldırımların düştüğü o zamanlar, gözyaşlarımı döküp kalbimde sel yapardı.

Geçmişi sürekli düşünüyor olmak kalbimdeki küçük, şirin kasabaya ihanetti. Bu; minik çocukların koşuşturduğu, jelibon ağaçlarının yetiştiği, masmavi havada her rengi barındıran bir gökkuşağının olduğu, evlerin tahta ama renkli kulübeler olduğu, her yerin yemyeşil yaşadığı bir kasabaya karanlık bir sağanak yağmur indirmekten başka bir şey değildi.

O minik çocuklar her sel felaketinde boğuluyordu, ağlayarak hayata hoşçakal diyordu. Ağaçlar yere seriliyordu; gökkuşağı simsiyah bir gece, kulübeler yerle bir oluyordu, o yemyeşil kasaba sular altında kalarak çürüyordu ve ben kendime karşı o kadar acımasızdım ki canım yansa da, o geceyi ağlayarak kapatacak olsam da geçmişe gözlerimi çevirmeye devam ediyordum.

Kalbim acıyordu, kan yerine gözyaşlarından seller akıyordu yüreğimden. Bedenim titrerken ruhumda ölen küçük çocukların cansız bedenleri ellerime bırakılıyordu.

Boğazım düğümlenirken kendimi durdurmak için haykıramıyor, hıçkırarak nefesimi kesmekten ileri gidemiyordum.

Babam öldükten sonra hayatımın karanlık, terkedilmiş bir gökyüzüne dönüşünün bendeki etkisi buydu. Ruhsal olarak çöküşe geçerken zayıf omuzlarıma yüklenen sorumluluğun ağırlığı dizlerimi ağrıtıyordu. Geleceğe doğru ilerleyen yolda yürümek git gide zorlaşıyordu, benim de geçmişe gözlerimi çevirmelerim her geçen gün daha da artıyordu.

Ama her sağanak yağmurun hafiflediği dakikada gri bulutlar seyrekleşir, güneş yavaş yavaş kendini göstermeye başlarken minikleşen yağmur damlalarına ışığın vurmasıyla o gökkuşağı tekrar yerini alırdı ya... İşte galiba benim geçmişe dönüşlerim arasında başımı tutup tekrar önüme bakmamı sağlayan bir yol arkadaşı çıkmıştı karşıma. Şöyle diyordu o yol arkadaşı hep: "Önüne bak, kâküllü."

✓ poison ♕︎ [felix × chaewon] Où les histoires vivent. Découvrez maintenant