chapter one: blond stranger ঌ

2.5K 211 115
                                    


Playlist: Halsey, Suga of BTS - SUGA's Interlude

Birinci Bölüm

Sarışın Yabancı

:| Kimse yardım etmesi gerektiğini söylemese de buna devam eden kişiye ne denir? |:

:| Kimse yardım etmesi gerektiğini söylemese de buna devam eden kişiye ne denir? |:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•••

Kim Chaewon

Sihyeon unnie bir masanın daha kirli tabaklarını tezgâha bıraktığında sıkıntılı bir nefes bıraktım dışarıya. Kafeye adım atıp işimin başına geçtiğim andan beri mutfağı bırakıp dinlenme şansı yakalayamamıştım. Daha önümdeki bulaşıkları bitirmeden başkaları ekleniyordu, bu da duraksamadan bulaşık yıkamama neden oluyordu. Yan tarafımda bir bulaşık makinesi vardı, evet ama o bile doluyor, tabak - çatal eksiğini çabuk gidermek için kalan bulaşıkları yıkama işi de bana ve ben yokken bulaşıkçılık yapan Hyewon unnieye düşüyordu. Ne yazık ki buraya geldiğim andan itibaren sürekli bulaşık yıkıyor durumda olduğum için de ellerim çatlıyor, üzerimdeki önlüğe rağmen kıyafetlerim ıslanıyordu. Eğer bu işi yapmak zorunda kalmasaydım, kesinlikle düşüneceğim son şey olurdu. Bulaşık... Artık hayatımın en büyük kâbuslarından biri haline gelmişti.

"Eğer ön tarafa sakinlerse yardımına gelirim, Chaewon." Sihyeon unnie bana döndüğünde yeni aldığım tabakları köpüklemeye devam ettim.

"Gerek yok, unnie. Sen kendi işine yetiş." Sadece başını sallayıp omzuma birkaç defa vurdu. Yanımdan ayrıldığında tekrar bulaşıklarla baş başa kalmıştım.

Bir buçuk yıldır bu kafede bulaşıcılık yapıyordum. Okul sonrası çalıştığım kısa bir dilim olduğu için yüklü bir miktar geçmiyordu elime. Fakat kazandığım para annemin aldığı maaşla birleşince ihtiyaçlarımızı yeterince karşılayabiliyorduk. Annem aslında karşıydı hem okuyup hem de bu şekilde çalışmama. Ama çalışmıyor olsam yeterli bir gelirimiz olmayacaktı, ayrıca alışmıştım da... Söz konusu olan küçük bir kardeşim vardı ve sefil bir hale düşmemek için biraz yorulmak, uykusuzluk çekmek zorundaydım. İsyan edemezdim, kaderimde böyle bir duruma düşmek vardı ve şu an buna katlanıyordum. Her şey düzelecekti de... Buna inanıyordum, Tanrı bu acılara katlanışımızın karşılığını iyi bir şekilde verecekti. Annem küçüklüğümden beri bana bunu öğretmişti: sabretmeyi, olumlu şeyler için hep inançlı olmayı...

Babam bir kazanın kurbanı olalı yaklaşık iki yıl oluyordu. Hayatımızın çöküş zamanlarının olduğu o dönem de elimizden kayıp giden şeyler bu duruma gelmemizi sağlamıştı. Keşke diyordum bazen: keşke babam o uçağa binmemiş olsaydı, daha iyisi için kendini yormak yerine elindekiyle yetinseydi, keşke bindiği uçak farklı bir saatte kalkıyor olsaydı...

✓ poison ♕︎ [felix × chaewon] Where stories live. Discover now