BÖLÜM 79 (FİNAL)

6.4K 547 261
                                    

Sekiz ay sonra

''Sierra''

Yumuşak bir ses doldurdu kulaklarımı. Gözlerimi yavaşça açıp, büyük kahverengi gözlere odaklandım. Uyku sersemliği yüzünden bir an nerede olduğumuzu hatırlayamadım, ardından tesisteki odamızda olduğumuz aklıma geldi. Gülümsedim ve gri çarşafın arasından zar zor ona doğru yuvarlanıp göğsüne kıvrıldım. Werner hafifçe kıkırdadı ve kollarını belime dolayıp alnıma küçük bir öpücük kondurdu.

''Uyanman gerek'' diye mırıldanınca homurdandım ve başımı göğsüne daha da çok bastırdım. Yataktan kalkmak istemiyordum, çünkü burası çok rahattı. Ayrıca Kevin'in verdiği dersler beni öldürüyordu ve bugünkü dersimiz biyolojiydi. Hamile olmam umurunda değildi. Lanet dersi de hiç anlayamıyordum, Kevin'da sırf bu yüzden sürekli biyoloji dersi almamı istiyordu. Ona göre biyoloji, bilimin anasıydı, ya da öyle bir şey demişti. O sıra onu pek dinlemiyordum.

Werner bir süre boyunca sessizce bekledi, ardından elini nazikçe saçlarımda gezdirirken '' Bu arada Kevin en sevdiğin kahvaltıdan hazırladı'' dedi yavaşça.

Gözlerimi açıp birden bire guruldamaya başlayan karnımı görmezden gelmeye çalıştım. Kahvaltılar... En çok sevdiğim öğündü. Reçel ve kızarmış ekmeğin yanında çay ve birkaç parça peynir mükemmel gidiyordu ve bunu düşünmekle bile ağzımın suyu akıyordu. Fena bir şekilde kilo almıştım. Karnım, Kevin'in derslerimizden birinde gösterdiği dünya kadar yuvarlak olmaya başlamıştı. Bu yüzden fazla yememeye çalışıyordum ama yapacak bir şey yoktu. Yemek yemek artık bir eğlence haline gelmişti ve ilk defa yemekten bu denli zevk alıyordum.

Ayrıca artı pek yiyecek sıkıntımız yoktu. Üç ay önce tesisin içinde yer alan dinlenme alanlarından birini, Batı kubbelerden getirilen verimli topraklarla doldurup kocaman bir tarlaya çevirmiştik ve sonra buğday, patates ve daha yeni bitkiler ekmiştik. Kevin yapay güneş üretip, bitkilerin gerekli ışığı almasını da sağlamıştı. Ayrıca sulama sistemi de kurmuştuk. Böylece ekinler çabucak büyümüştü. Yani Kuzeyde ilk kez buğday yetiştiriyorduk ve dışarısı tamamen düzelene kadar da burada yetiştirmeye devam edecektik. Kurulan tarla burayla sınırlı değildi. Sarayın çevresine de Kevin'ın geliştirdiği teknoloji sayesinde, iç sıcaklığı ayarlanabilen bir sürü sera kurmuştuk ve ilk mahsulleri çoktan almıştık.

Aslında dışarısı fazlasıyla düzelmişti. Yüksek tepeler ya da dağların zirveleri hariç, şehirlerdeki karlar erimeye başlamıştı. Fırtınalar artık dinmiş ve kar yağmasına rağmen o kadar çok etkili değildi. Kevin eriyen karlar yüzünden şehirleri su basmaması için bir baraj inşa edilmesi gerektiğini söylemişti ve Werner ile Kevin bir aydır bunun planlarıyla uğraşıyordu. Bir yıla kalmaz Kuzey dağının eteğinde bir baraj kurulmuş olacaktı. Böylece fazla biriken sular, borular yardımıyla bu baraja yönlendirilecek ve gerektiğinde o sular kullanılacaktı. Yani sanırım plan buydu, ben pek bununla ilgilenemiyordum.

Güneş ve gökyüzü ise... Mükemmeldi. İlk kez Kuzeyin üzeri pürüzsüz mavilikle ve ışıltılı sarıyla dolup taşmıştı. Kubbelere çıkıp gökyüzüne bakmak en büyük fantezim haline gelmişti. Güneş biraz yakıyordu ama Kevin bunun normal olduğunu söylemişti.

Werner elini hafifçe şişmiş karnımın üzerine koydu ve yavaşça okşarken '' Nasıl hissediyorsun?'' diye sordu.

Derin bir nefes alıp '' Çok yorgun ve ağır ama az kaldı, yakında kurtulacağım'' dedim sahte bir bıkkınlıkla.

Aslında bebeğimi kucağıma almak için sabırsızlanıyordum. Buraya gelme sebebimiz de buydu. Doğum yaklaştıkça Werner daha da tedirgin olmaya başlamıştı ve sonunda doğumu tesiste gerçekleştirmem için ısrar etmişti. Ben sarayda doğması taraftarıydım ama Kevin, sorun çıkarsa burada daha kolay müdahale edilebileceğini söylemişti. Ayrıca, hava aracı sayesinde, hamileliğimin yedinci ayına kadar sürekli tesisle saray arasında gidip geliyordum zaten. Buraya gelince de bilim ve diğer tüm diğer şeylerle ilgili dersler alıyordum. Matematik en nefret ettiğimdi, o lanet çarpım tablosunu iki haftada zor ezberlemiştim. Biyoloji bile arada sırada eğlenceli olabiliyordu. En heyecanlısı ise uzay, dünyamız, gezegenler ve yıldızlar ile ilgili olandı. Dersi almak için daha çok toydum ama arada sırada dünyamızın veya evrenimizin nasıl göründüğünü görmek muhteşem bir şeydi.

BEYAZ KUBBELER : Savaşçı Kadın ve Kral ( -TAMAMLANDI- )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin