33. Bölüm ~Vera~

751 23 33
                                    

Bölüm şarkısı; Enkaz- Azap HG
İki gün geçmişti. Bebeğimin kalbinin sesini dinlemiştim iki gün önce. 7 haftalıktı benim oğlum.

Bugün bizimkileri yemeğe çağırmıştım, bu haberi vermek için. Çok heyecanlıydım. Çocuklar ödevlerini bitirmişti, birazdan Rüzgar'da gelirdi. Ha bu arada; Su ve Ateş 4. sınıfa kaldıkları yerden devam ediyorlardı. Toprak da kreşe gidiyordu.

Ben işlerimi olabildiğince evden hallediyordum. Biraz dinlenmek için. Galiba hayatımı tekrardan toparlamıştım.

Anneme hamile olduğumu dün söyledim, pek sevinmişe benzemiyordu. Alara'nın diline mukayyet olabileceğini umaraktan da yarından sonra Sedat beyleri yemeğe çağırdık. Acaba bugün Alara'yı çağırmasamıydık? Kesin söyler o! Neyse, zaten Yaren hanımın da pek sevineceğini sanmıyorum.
***
Rüzgar geldi, sonunda! "Nerede kaldın? Bizimkiler gelecek neredeyse!" dedim sitemle elindeki ekmek poşetini alırken.

"Beni mi özledin sen?" diye sordu. Evet!

"Ne alaka Rüzgar?!" dedim. Kapının korumalar tarafından açılmasıyla o yöne döndüm. Geldiler!

"Hoş geldiniz!" dedim sevinçle. Önce Bora'ya, sonra Eylül'e, Kaan'a ve en son da Alara'ya sarıldım. "Hadi masaya geçelim, ben acıktım!" dedim. Ceketlerini çıkarıp yemek masasına geçtiler.

Çocuklar da geldikten sonra her şey tamamdı. Söyleyebilirdik. "Yemeğe başlamadan önce bir konuşma yapmak istiyoruz!" dedim ayağa kalkıp. Rüzgar'da benimle birlikte kalktı. Elimi tuttu. "Ben hamileyim!" dedim.

"Ne? Oha! Yaa! Teyze oluyorum!" diye bağırıp boynuma atladı Eylül.

"Yavaş! Çocuğa bir şey olacak!" diye bağırdı Kaan. Fark ettiniz mi? Kaan ilk defa mantıklı bir şey söyledi!

"Baba olacaksın ha? Acıdım şimdi çocuğa..." dedi Alara, Rüzgar'la bana sarılırken.

"Alara, sus bence." dedi Rüzgar kıkırdayarak.

"Açıkçası senin bir çocuğunun olacağı gerçeği bana çok tuhaf geliyor..." dedi Kaan bana sarılırken. Sonra birden geri çekildi. "Lan ben senden büyüğüm!" diye bağırdı.

"Sadece üç ay! Hem benim zaten üç tane çocuğum vardı!" dedim Su, Ateş ve Toprak'ı işaret ederek..

"Sus! Zaten evlenme sıramı da kaptın! Pis Fıstıksu!" dedi.

Bora'nın gözlerinde gurur vardı. O da şaşırıyordu galiba, bugüne kadar sağlam kalmama. "Kardeşim!" dedi gururla bana sarılırken. "Kendin gibi çok güzel bir çocuk yetiştir tamam mı? Kendini nasıl tek başına eğittiysen, ona da aynını yap!" dedi. Duygu patlaması yaşıyordum galiba şu an, zira gözlerimden süzülen yaşların başka bir açıklaması olamaz.

"Sen benim abimsin, biliyorsun değil mi?" diye sordum. Kardeş olmak için kan bağına gerek yoktu, Bora benim abimdi.

"Biliyorum, kardeşim." dedi. Herkes Rüzgar'ı da tebrik ettikten sonra yerlerimize geçtik.

Bir de, kısa bir süreliğine içmemem gerekiyordu...

"Biz de bir şey söyleyelim o zaman!" dedi Bora Alara'ya bakarak. Alara kafasını şiddetle olumsuz anlamda sallıyordu. "Söyleyelim, söyleyelim!" dedi Bora sırıtarak. "Bu civciv benim sevgilim!" dedi Alara'yı göstererek.

"Hay ben senin ağzının ayarına! Alıştıra alıştıra söyleseydin bari!" dedi sessizce Alara. Sonra Rüzgar'a döndü. "Abicim, şimdi şöyle..." dedi. "Yani, şey... Of ya! Evet ya! Bu aslan parçası benim sevgilim!" diye bağırdı. Hepimiz kahkaha atmaya başladık, Rüzgar'da dahil. Biliyordu zaten ve bunu normal karşılamıştı öğrendiğinde. "Kızmadın mı?" diye sordu.

Yenge Where stories live. Discover now