00

12.3K 714 581
                                    

şarkıyı dinleyin, bu fic için çok uyumlu bir şarkı umarım yeni ficimi seversiniz diğerlerinden oldukça farklı. iyi gecelerr guchiweeb biriciğime daha güzel geceler
güzel yorumlarınızı alırsam daha hızlı bölüm atabilirim🤩

                            

     Jeon onu ilk gördüğünde elleri kelepçeliydi, kafasını arkaya yasladığından yorgun bakan gözleri tavandaki aydınlatmayı inceliyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Jeon onu ilk gördüğünde elleri kelepçeliydi, kafasını arkaya yasladığından yorgun bakan gözleri tavandaki aydınlatmayı inceliyordu. Ocağın sekiziydi ve onun üzerinde ince bir tişört vardı. Avukat Jeon, onun bir katil olduğuna inanmakta zorluk çekti ilk bakışta.

         En fazla altmış kilo kadardı, o kadar zayıftı ve güçsüz görünüyordu ki yüz hatları çökmüş ve gözlerinin altını mor halkalar kaplamıştı. Siyah saçları birkaç gündür hapiste olduğundan hafif yağlanmıştı, buna rağmen oldukça hacimli görünüyordu.  Her şeye rağmen bu karakolun pis sorgu odasına hiç mi hiç yakışmıyordu.

        " Bu çocuk mu bir adamı bıçaklayarak öldürmüş?" Sesi bir fısıltıdan farksızdı, yanında duran iş ve oldukça yakın arkadaşına sormaktan çok kendine soruyordu bu soruyu. " Sadece bıçaklamamış Jungkook. Vücudunu paramparça etmiş resmen. Ufak tefek göründüğüne bakma, dosyasını okumadın mı daha?"

      " Fırsatım olmadı." demişti bakışlarını zar zor onun üzerinden çekerken. Elindeki çantasını masanın üzerine bırakıp uzun kabanının düğmelerini çözmeye başlamıştı bile. Bir yandan dudaklarını birbirine bastırıyor ve dün gece o dosyayı okumadığı için kendine sinirleniyordu. " İş dışında bir şeyler yapmalısın bebeğim." diyordu, onlar için şarap dolduran Hoseok. Ardından kadehlerden birini ona uzatıp yanına oturmuş, dudaklarını boynuna bastırmıştı. " Biraz rahatla."

        " Özet geçmelisin benim için." Kabanını katlayarak koluna sıkıştırmıştı. " Gerçekten fırsatım olmadı." Namjoon derin bir nefes aldı.

        " Ünlü bir iş adamını öldürmüş. Kaçma girişiminde bulunmamış. Komşuları kapıyı açık buluvermiş ve Jimin'i onun başında oturup onu izlerken bulmuşlar. Elindeki bıçağı polisler zor almış, birkaç tanesiyle konuştum. Hepsi onun şoka girdiğinden bahsediyor. Onun tarafında ifade verecekler. Kimseyle konuşmamış. Sadece sigara istemiş bir kere.  Daha yeni on sekiz olmuş, ocağın ikisi. Annesi bu konu hakkında hiçbir bilgisi olmadığını, bu sırada da şehir dışında olduğunu söylemiş. Fakat şüpheli tavırları var."

       Namjoon kısa bir özetle üstünden geçerken Jungkook camın ardından çocuğu izlemeye devam ediyordu. Üşüyordu, belliydi fakat kollarını sarkıtmış oturuyordu. Bakışları bıkkın, biraz da yorgun bakıyordu. " Neden adamı öldürmüş ki?"

        Jungkook tam o an bunun için iyi bir bahanesi olduğunu düşünüyordu, insanın birini öldürmesi çok farklıydı. Büyük psikolojik sorunlar gerektirirdi. " Kimseyle konuşmamış. Komşularıyla hiç konuşmazlarmış. Annesi çok güzel bir kadın, eskiden birkaç reklam filminde oynamış. Uyuşturucu  yüzünden birkaç yıl içinde bütün güzelliğini kaybetmiş. Karşılarındaki binada yaşayan bir kadın evlerine sürekli farklı adamların girdiğini söylemiş, annesi hayat kadını olabilir."

pretty when you cry| jikookWhere stories live. Discover now