32•

2.4K 204 93
                                    

mutlu -umarım- yıllarr

Gökyüzü
Pazartesi 19:45

Kenan'ın iş yerine gittim. Resepsiyondaki kıza onu sorunca tatlı bir gülümsemeyle bana ofisinde olduğunu söyledi. İkinci kat, ilk sağ... Asansöre binip ikinci kata çıktım. Kenan asansörden indiğimde belgeler içinde kaybolmuş gibi gözüküyordu.

"Şştt,"dedim cam kapının arkasından.

Beni görünce güldü.

Ona getirdiğim böreklerin olduğu poşeti havada salladım. "Sana yaptım."

"Kıyamet kopacak galiba."

Bu sefer ben güldüm. "Gece aç kalmanı istemedim. Hadi yesene."

Gülümseyerek patatesli böreği çıkardı ve kocaman bir ısırık aldı.

El sallayarak arkamı döndüm.

"Dur daha. Hemen nereye?"

"Çalışıyorsun diye... Hem kızmasınlar?"

"Kimse yok, tek ben varım. Boş ver, otur."

Kocaman koltuğa atladım. "Tamam!"dedim neşeyle.

Kenan börekleri bayıla bayıla yedikten sonra ellerini yıkamaya gitti. Masasında bıraktığı telefonunu elime aldım. Instagram'ını açtım.

Bir sürü... Gerçekten bir sürü mesajı vardı. En üstteki kızın yazdığına tıkladım.

Ekimdeki gecemizi unutamıyorum, tekrarlayalım mı?

Sinirle gülümseyip cevap yazdım.

Beş aydır unutamadın mı :p

Anında görüldü oldu.

Ah gördüm sonunda! Nerelerdesin Kenan? Telefonumu açmıyorsun.

Kenan yok canım. Sevgilisi Gökyüzü ben :p Başkalarının kucağına alalım seni.

Mesajları silip engeli bastım.

Hikayesine gelen yanıtlara baktım. Alevler, konuşma çabaları... Yarısını takip etmiyordu, hesabını herkese açtığı için bu sorunu yaşıyordu. Sinirden ellerim katılmıştı resmen!

Hesabını gizliye aldım.

Adım sesleriyle telefonu az önceki yerine bıraktım. Kenan da hissetmiş gibi telefonunu eline aldı ama bir iki şeye bakıp bıraktı.

"Ee?"dedim gülümseyip.

"Hesabımı mı gizledin?"

Güldüm.
"Efendim?"

Sıçtım, sıçtım...

"Instagram hesabımı gizlemişsin,"dedi ekranı bana çevirerek. "Ben asla hesabımı gizlemem."

"O zaman gizleyebilirsin."

Kaşlarını şaşkınca kaldırdı. "Neden?"

"Önüne gelen sana yazmış da ondan."

Bakışları sertleşti.
"Mesajlarımı mı okuyorsun Gök?"

"Telefonun çıktığımız günden beri din din!"diye kendimi savundum.

"Bir daha yapma bunu. Hoş bir hareket değil,"dedi çocuğa laf anlatırcasına.

Sinirle güldüm. "Neden? O orospular hoşuna mı gidiyor?"

"Gökyüzü,"dedi bıkkınca. "Ergen gibi davranıyorsun."

"Umurumda değil, demek ki ilgileri hoşuna gidiyor da hesabını gizlemiyorsun."

"Hesabımı gizleyecek bir durum görmüyorum. Zaten seninle beraberim."

Ayağa kalktım.
"Aa, öyleyse neden fotoğrafımızı paylaşıp duyurmuyorsun?"

"Instagram'da farklı, burada farklı. Herkese duyurmama gerek yok. Bu benim hayatım."

Başımı sallarken gözlerim doldu.
"Benimle olan ilişkinden rahatsız oluyorsun."

"Gök, öyle bir şey olmadığını biliyorsun."

Ayağa kalkınca elimi havaya kaldırdım. "Evde görüşürüz."

Dirseğimden yakalayıp kendisine çevirdi. "Şu tribi kesip sen de beni dinleyeceksin."

"Dokunma bana,"dedim ama elinden kurtulamadım.

"Kaç yaşındayız Gök, insanların hayatlarımıza yönlenmesini istemiyorum. Her şeyi senin gibi sosyal medyada yaşamayı da sevmiyorum. İnsanlar her olaya senin gibi tepki vermez, senin gibi düşünmez, anladın mı? Ben de böyle yaşamayı seviyorum."

"O zaman hesabını gizlersin."

Kolumu bırakırken güler gibi nefesini verdi. "Böyle yapacaksan..."

"Ne? Ne yapacaksın?"diye diklendim.

Cevap vermedi.

Gömleğinin yakasını kavrayıp gözlerime bakmasını sağladım.
"Söylesene. Ayrılır mısın? Zor mu geldi?"

Bileğimi tutup "Sakin ol,"dedi.

"Bana sürekli ne yapacağımı söyle!"diye patladım.

Ellerimi yakalayarak masasına bastırdı. Sinirle gözlerinin içine bakmaya devam ettim. "O zaman bir çocuk olmayı bırak,"diye fısıldadı dudaklarıma doğru.

"Defolup git!"

Güldü. O da biraz sinirliydi.

"Burası benim ofisim."

"Tamam, ben defolup giderim!"diye çıkıştım.

Ve kapıyı çarpıp çıktım.

kenan haklı diyorum

Gofret {Texting} bxbWhere stories live. Discover now