63•

1.5K 133 24
                                    

smut bölümüü

Gökyüzü

Kenan'ın geldiğini anahtarın dönmesiyle fark ettim. Heyecanla ayağa kalktım ama sonra salak olduğumu düşünüp koltuğa oturdum.

Banyodan tıkırtılar geldi. Musluk sesiyle dayanamayıp kalktım. Banyonun kapısına yaslanınca Kenan sırıttı.

Gömleğini ve boynundaki kolyeyi süzdüm. Ellerini yıkarken aynadan bana sırıtmaya devam ediyordu. "Çok mu beklettim?"

"Biraz,"dedim aptal gibi gülerek.

Havluyla ellerini kuruladı. "Saçlarını bilerek mi ıslak bırakıyorsun?"

Bana yaklaşınca içimi o sıcaklık kapladı. Kapıya iyice yapıştım, ellerini kapıya dayayarak gözlerime eğildi. Ela gözlerine baktım. Bedeni bana değiyordu. "Neden bilerek ıslak bırakayım?"dedim safça.

"Beni etkilemek için,"diye fısıldadı seksi bir tonda. Elimi ensesine çıkarıp dudaklarına baktım, heyecandan her yerim kasılmıştı. Dudaklarını kulak mememe sürttü, kesik bir nefes aldım. "Ve başarılı oluyorsun."

Gözlerim kapanırken ensesindeki elimle dudaklarına yapıştım. Dudaklarıma karşılık verip kalçamdan beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline sardım, öpücüğün sesi banyoda yankılanıyordu ve kendimi deli gibi etkilenmekten alamıyordum.

Göz açıp kapayıncaya kadar sırtım yataktaydı ve üzerimde uzanıyordu. Kesik nefeslerle başımı arkaya attım. Boynumu küçük öpücüklerle dolaştı. "Bebeğim..."

Gömleğinin yakasını kavradım.
"Kenan..."

Boynumu öptüğü yerleri yaladı. Ellerimden birisini açık yakasındaki çıplak göğsüne bastırdım. Kulaklarım uğulduyordu. Harika hissediyordum.

Mavi sweetshirtümü kavradığı gibi yukarı kaydırınca bedenimi kaldırarak çıkarmasına yardım ettim. Ellerim onun gömleğinin düğmelerine giderken ikimiz de düğmeleri aceleyle açtık, gömleğini omuzlarından sıyırırken gözlerimiz birbirine değdi.

Bir kez daha sırtım yastıkla buluştu ve tekrar öpüştük. Dili dudaklarıma sürtündü. Ben tepki vermeyince güldü. "Ağzını aç."

"Pardon..."dedim kızarıp.

Bu sefer dili dilimdeydi, inleyerek beline tutundum. O da bir eliyle başımın altından tutuyor, saç diplerimi okşayarak beni sakinleştiriyordu.

Dudaklarımızı ayırınca ikimizin de öpücüğün etkisiyle nefesimiz kesilmişti.

Bir an birbirimize baktık. Belindeki elimi sırt kaslarına doğru çıkarıp okşadım. Dokunmak çok güzeldi, hayalimden kat ve kat iyiydi.

Yüzüme ufak öpücükler bıraktı. Sırtına diğer elimi de çıkarıp omuzlarını ve kollarını okşadım, kalbim ona dokunduğumdan deli gibi atıyordu.

Ellerimden birisini tutup öptü. "Ah..."diye bir iç çektim.

"Bana dokunuyorsun,"dedi, bakışlarımı kaçırdım. Çenemi tuttu ve gözlerime baktı. "Utanmak yok."

Ellerimi tekrar sırtına çıkarırken mırıltıyla onayladım. Bu kadar yakından ona bakıp dokunmak beni yakıyordu.

Boynuma öpücük kondurdu ve yatakta geriye kayarak bedenimle yüz yüze geldi. Göğüs ucumu diliyle ezdi, arzuyla inledim. Çok iyi hissettiriyordu!

Dudakları arasına alıp emdi ve arada dilini araya kattı. O an sertleştim. Aletimi okşadı. "Kenan..."

Öyle güzel emiyordu ki nefesim kesiliyor, inlemeden edemiyordum. Dudaklarının sesi odada yankılanıyordu, elleri bacaklarımdan altımı sıyırdı. Karnıma kadar diliyle bir yol çizdi. Hiçbir şey duymuyordum, arzudan aklım gitmişti.

Boxerı da sıyırdı. Ereksiyon olmuş aletime bakıp dudaklarını yalayınca titredim.

Zirveyi görmek istiyordum.
Ucunu yaladı. Bedenim zevkle gerildi, o anki hazla inledim.

Eliyle kavrayınca omzuna tutundum. Bakışlarım kararıyordu, çok ama çok sıcaktı.

Ağzına kaydırırken çıkan o sesle ve sıcak dudakları ile kendimi kaybettim. "I-mmh..."

Kenan etraf iyice karıncalanınca durdu. "Bebeğim, duyuyor musun beni?"

Zorlukla duydum.
"Evet..."

Üzerime eğilip gözlerime baktı. "Geliyor muydun?"

"Devam et nolur,"dedim aletim sızlarken. Ağlayacak gibiydim.

Saçlarımı okşadı. "Edeceğiz. Biraz nefes al."

"Nolur,"dedim pantolonunu çekiştirip.

Prezervatifi yırtarken dudaklarında çarpık bir gülümseme vardı. Ben de istemsizce gülümsedim. Eğilip burnumu öptü. "Hiç nefes almadığın için yavaşladım. Kıpkırmızı kesildin."

Şimdi daha sakindim.
"Biraz çizgiyi aşmış olabilirim."

"Benimleyken bunlardan çekinme, canını yakmam."

Prezervatifi takarken yüz üstü döneceğim anda beni durdurdu. Bacaklarımdan tutup omuzlarına kaldırdı. Ellerimi yastıkta başımın iki yanına koydum ve Kenan'ın ne kadar seksi olduğunu düşündüm. Bacağımı öptü. "Sıkma kendini bebeğim."

Başımı salladım.

Kayganlaştırıcıyı sürdükten sonra aletini içime hizaladı. Başına kadar girdiğinde duraksayıp yüzüme baktı. Acı ilkim ya da geçenki gibi değildi. Bacaklarımı iyice ayırdı, kendisini biraz daha bastırdı.

Başımı yana düşerken yüzüne baktım. Onu ne kadar sevdiğimi düşündüm. Beni asla bırakmasın, sonsuza dek ruhum onunkisiyle beraber olsundu.

Şimdi Çağıl'ın ne dediğini daha iyi anlıyordum. Seks ve sevişmek apayrıydı.

"İyi miyiz? Acıyor mu?"dedi Kenan nazikçe.

Gülümsedim. "Hareket et."

Dediğimi yaparken eli yanağımı okşadı. Gözlerine bakmayı kesemedim, yüzündeki o arzu ve aşkın birleştiği çizgi içimi titretiyordu.

Kesik nefesler vererek gülümsedim. Kenan hareketini hızlandırınca dudaklarımı ısırdım.

Aynı noktaya vururken başım arkaya düştü. İkimiz de inlerken gözlerimi kapattım. Yavaşladı, tekrar çıkıp girdiğinde zirveyi görmek üzereydim.

Omzunu tuttum. O ise elimi kavrayıp kenetli parmaklarımızı yastığa bastırdı. Sonunda kendimi bıraktım.

Terden ıslanan saçlarımı yüzümden çekti. Birkaç git gel ardından o da zirveyi görerek yanıma yığıldı. Üzerine uzandım ve onu öptüm. Saçlarımı okşadı. "Yapma, çok terliyim."

"Umurumda değil."

"Ama terliyim!"

Sırıttı. Belimden tutarak hafifçe kaldırınca ben de gülümsedim. "Gök, hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum."

"Ben başka dolandırıcılara bakayım."

Kalkmaya çalışınca belimden bastırdı. "Ciddiyim, sen hayatıma gerçekten renk getirdin. Başkalık getirdin. Kendimi hala bulamadığımı seninle çıkmaya başlayınca fark ettim. Değil mi? Düşün, benden ne kadar utanıyordun, mutsuzken ağlayarak gofret yiyordun. Şimdi yürüyüşün bile değişti, daha dik yürüyorsun ve daha özgüvenlisin."

Onun yanağında elimi gezdirirken söylediklerinin etkisiyle duraksadım. "Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum,"dedi belimi okşayarak. İkimiz de gülümsedik.

"Ben çok açım."

Burnumu öptü. "Yiyelim mi bir şeyler?"

Karnım guruldayınca önce duşa sonra yemeğe gittik. Kenan ile internetten lazanya yapmaya çalıştık ve açlıktan daha da öldüm.

Unutmamalıydım. Biz Çağıl ve Evrim değildik!

Gofret {Texting} bxbWhere stories live. Discover now