47•

1.6K 163 70
                                    

Gökyüzü
Birkaç saat sonra

Stüdyodan yeni çocukla beraber çıktım. Birer çiğ köfte dürüm alarak yürümeye devam ettik. Caddenin karşısında duran beyaz araba bana korna çaldı.

Yavaşça yanıma sürdü. Cam inince Gülin'in yüzüyle karşılaştım. "Selam, biner miydiniz beyler?"

"Tanışıyor musunuz?"

"Gülin... Furkansız Gülin, gözlerim neler görüyor?"diye dalga geçtim.

Arabayla aynı anda durduk. Kapıyı açtı. "Hadi, gel,"dedi ela gözlerinin içindeki sıcak gülümsemeyle.

İç çektim.

"Gel, bırakayım."diye diretti. "Yakışıklı, sen de."

İtiraz etmeden yanına bindim. Gülin, buz gibi ve adeta tekrar kışa dönmüş havaya doğru oranla giyinmişti. Mini etek ve diz üstü çizmeler...

Mora dönük rujlu dudaklarını ısırdı. Kızarık gözleri yoldaydı. "Furkan bana geldi,"dedim.

"Aa, ne? Neden?"

"Seninle barışmak istiyormuş,"dedim içimden kendime lanetler yağdırarak.

Baş başa kaldığımızda devam etti.
"Rüyasında barışır."

"Üzgünsün Gülin."

Kırmızıda geçen arabaya "Geri zekalı,"diye homurdandı. "Üzgün değilim, bebeğim."

"Üzgünsün. Yoksa benimle konuşmak istemezsin."

Bordo ojeleriyle direksiyonda ritim tuttu.
"Konuşacak kimsem yok, senden başka."

"İnsanları sen istiyorsun ki."

"Aptalım çünkü... ama Furkan'ı seviyorum Gökyüzü."

"Ama neden? Gülin bak, bu tek şansın olabilir. Bırak o şerefsizi."

Bakışları titredi.
"Gökyüzü, beni tek sen anlayabilirsin."

"Hayatını karartacak Gülin."

"Homofobikliğini ve öfkesini kontrol altına alamamasını bir kenara bırakırsan... İnan bana çok iyi anlaşırsınız. Anlaşmıyor muydunuz zaten? Çağıl yüzünden hepiniz kavga etmediniz mi?"

"Tek suçu Furkan'dan hoşlanmak mıydı?"dedim sinirle. Ne saçmalıyordu?

Kavşaktan döndü.
"Tamamen arkadaş gördüğün birisinin bu şekilde hisleri olması onu rahatsız etmiş olamaz mı? Bir düşünsene."

"Gülin,"diye çıkıştım.

Yeşilleri yüzüme kısa bir bakış attı.
"Furkanla çok yakınmışsınız. Feminen olmana rağmen seninle de arkadaş değil miydi, hatırlamıyor musun?"

"Evet ama-"

"Öldürdü mü seni? Furkan aptaldır, tamam mı? Biliyorum ancak birisini öldürmek istemez."

"Çok yakındık,"diye mırıldandım.

"İlla taraf tutman gerekir mi? Senin meselen değildi. Hayat böyle değildir, Gökyüzü. Siyah ya da beyaz olmak zorunda değilsin. Gri ol, kahverengi ol..."

Kaşlarımı hafifçe çatarak camdan dışarı baktım. Furkan neden benden bahsetmişti, anlayamıyordum. Evet, çok yakındık. Beni de zamanında Çağıl kadar çok severdi.

Evin arka sokağında durdu.
"Benimle Kickbox'a başladı. Öfkesini başka şeylere yönlendiriyor, deniyor inan bana. Kendine dikkat et, tamam mı?"

"Gülin..."

Başını hafifçe salladı. "Ne oldu?"

"Sen de... Sen de dikkat et."

Tam inecekken Furkan'ın buraya geldiğini gördüm.

"Gülin! Heh..."

Gülin gözlerini devirdi.

"Bak,"deyip sigara paketini salladı. "Böğürtlenli. Geçen bulamamıştık, ben buldum. Affettin mi?"

Gülin bayık bakışlarla ona baktı.

Furkan yalvardı.
"Yapma kızım ya şunu. Senden başkasında gözüm mü var? Gel kroşe çak bari, yeter ki yapma."

Arabanın kapısını başıyla işaret ettiğinde Furkan heyecanla arka koltuğa bindi. "Bu da Gökyüzü'ne..."

Bana da aynı paketten uzatınca gülümseyip aldım elinden. "Geri zekalısın."

Kollarını koltuklarımıza yasladı. Gülin'e bakıyordu. "Seviyor musun beni?"

"Sevmiyorum,"dedi Gülin gülümseyip.

Furkan da gülümsedi.
"Seviyorsun."

"Aptal,"deyip el frenine uzandı. Ama affettiği yüzünden belliydi.

"Dur! Gökyüzü, gelsene sen de bizle. Biraz içelim diyoruz."

"Almayayım."diye iğneledim.

Yüzüme yaklaşıp "Viski ama,"dedi.

"Para vermem."

"Aldım ki. Benim evde, ee tamam mı?"

"Tamam,"dedim gülümseyerek.

Gülin radyoyu açtı. "Gidelim o zaman."

Güldük.

gökyüzü çok saf demişti kenan ilk bölümlerde ondan ben yazarken şaşıramadım abwnsndmw

Gofret {Texting} bxbWhere stories live. Discover now