Gofret {Texting} bxb

8•

Gökyüzü

"Beni de yiyecek misin? Öyle görünüyor."

Karşımdaki mavi koltukta oturan Evrim'e sinirle dil çıkardım. "Sana ne! Gofret yerken de bir şey söylemeyin bana!"

Çağıl elinde kurabiyeler ve böreklerle döndüğünde beni gofret yerken gördüğü için kaşlarını çattı. "Sana o kadar tabak hazırladım Gökyüzü."

"Şey ben yemeyecek miyim?"diye sordu Evrim.

Evrim'e ters ters baktım.
"Çocuk sana hizmet mi etsin? Kendin alsana!"

Evrim kurabiyemden çaldı.
"Etse fena olmazdı yani..."

Çağıl kaşını kaldırıp sevgilisine baktı.

"Şakaa!"

"Sen onu çok şımartmışsın Çağıl. Bu ne ya böyle?"

Evrim kedi gibi bakarken Çağıl gülümseyerek mutfağa gitti ve kurabiyelerle döndü. İtiraz edercesine cıkladım.

Evrim kurabiyelerden ısırık aldı ve birisini Çağıl'ın dudaklarına yerleştirdi. Çağıl kurabiyeyi ısırırken onu da ısırıyormuş gibi yaptı. Güldüm.

"Kenan nasıl?"dedi Evrim birden.

En çok beni sevmeni istiyorum.

"İyii... Harika... Harika ve mükemmel!"

İkisi de kaşını kaldırıp birbirine saniyelik bir bakış attı. Bu bakışlarının anlamını asla çözememiştim.

"Ne?"diye sordum.

"Kızardın,"dedi Çağıl ve kurabiye boğazımda kaldı. Düşünmemeliydim, saçma sapan bir laftı sadece!

"Burcu ile barışmışlar,"diye konuyu değiştirdim.

Çağıl başını arkaya atıp ofladı. O da Burcu'dan pek hoşlanmıyordu. Evrim, Burcu'nun kim olduğunu sordu, ona özet geçtim. Anlatırken bile sinirleniyordum.

Evrim'den beklediğim cevap şuydu: Evet, o şıllığı yok edelim!

Evrim ise oturduğu yerde doğruldu. "Sen biraz Kenan'ı kıskanıyor musun?"

Güldüm. Arkadaşlar birbirini kıskanabilirdi ama o kadar kıskanılacak bir durum var mıydı ki?

Çağıl da konuştu.
"Bence biraz fazla kıskanıyorsun, sonuçta duygusal bir şey istemiyormuş."

"Ama o sürtükle sevişiyor!"diye haykırdım.

"Kenan çok yakışıklı bir erkek,"dedi Evrim ve Çağıl yandan ona baktı. "Balım?"

"Bir dakika! Ne diyordum? Yakışıklı. Böyle erkekler için birisiyle yatmak dünyanın en normal şeyidir. Neden, biliyor musun? Onlar istediği herkesi elde ederler. Burada etkili olan şey dış görünüştür. Sevişmek ise farklı bir şey."

"Ama seksten önce sevişilmez mi?"derken kafam karışmıştı.

"Ve Çağıl, sen bu grubun en havalısısın ve seni ben kaptım!"

Çağıl güldü. "Sevişmek o insanı tüm kusurlarıyla kabul etmek anlamında, Gökyüzü."

"Kenan kusurlu mu?"

"Bence çok seksi."

Çağıl somurttu.
"Balım, bunlar ne demek?"

Evrim dizinin üzerine oturdu.
"Değil mi, Gökyüzü? Hafif dağınık kıvırcık saçları, ela gözleri, çene kemiği... Spor salonundan da çıktığı yok. Yani Kenan her kızı tavlayabilir demeye çalışıyorum."

Çok tuhaf hissediyordum. Birden Kenan o detaylarla gözümün önüne geliyordu ve onun gerçekten seksi olduğunu düşünmekten kendimi alamıyordum.

Hemen ayağa kalktım.

"Ben artık gitmeliyim."

Çağıl şaşırmıştı. "Biraz daha kalabilirdin. Daha erken değil mi?"

"Hmm yok yahu. İşim gücüm vardı bir yerlerde. Hoşçakalın, dünyanın en şirin çifti! Sizi çok seviyorum!"

İkisi de gülümsedi. "Biz de seni."

Evden peşimde at koşturuyor gibi çıktıktan sonra kalbimin hızla attığını fark ettim. İçimde anlamsız bir his vardı ve düşününce o hissi tanıdım: Korku.

Gözlerim dolmaya başladı ve yolun ortasında ağlayacağım sandım.

Ki ağlayacaktım da.

Karşımdaki yüzü görmeseydim.

"Gülin?"

"Selam, bence konuşmalıyız."

İşte kafamdaki her şey o cümleyle silindi.

Ne diyeceek?