Gofret {Texting} bxb

41•

Gökyüzü

2 hafta sonra

Etrafımda dönüp diz üstü yere indim. Hoca el şıklatarak "Harikasın Gökyüzü,"dedi.

"Evet, öyle."

Kenan'ın kapıdan doğru gelen sesiyle irkildim ama yüzünü görünce gülümsedim. Kızların bakışları aramızda dolaştı, çantamı köşeden kapıp Kenan'ın yanına yürüdüm. "Soyunma odasındayım, geliyorum."

"Arabada görüşürüz o zaman."dedi iç ısıtan gülümsemesiyle.

Danstan bazı kızlar etrafını sararken kıkırdadım. Biraz fanlarımızla uğraşması gerekecekti. Üzerimi değiştirip yanlarına dönmem beş dakikaydı.

"Ya demek arkadaştınız."

"Ondan yedi yaş büyük müsün? Oha, babacıksın."

Kenan'ın koluna girip "Terbiyesizler,"diye güldüm. "Duydum hepinizi."

"Gökyüzü, filmlerden çıkmış gibisiniz."

"Şımartmayın,"deyip sırıtırken "İyi günler, hadi kaçtık biz!"diye ekledim.

Arabaya geçene kadar sessiz kaldık, sonra ikimiz de güldük.

"Daddy misin? Söyle!"

Uzanıp dudaklarıma bir öpücük bırakırken "Çok güzel dans ediyorsun, sana hayranım,"diye fısıldadı.

Ensesindeki elimle bu kez ben onu öptüm. Eli yanağıma indi, usul usul okşadı. Kalkıp kucağına oturdum, kucağında öpüşmeyi daha çok seviyordum. "Bebeğim..."dedi dudaklarımızı ayırınca.

Dudaklarımı yaladım. Kucağında, tenlerimizi hissettiğimden aklımı tekrar rafa kaldırmıştım. "Eve gidelim."

Yakasını iki elimle birden kavradım.
"Biraz daha, nolursun Kenan..."

Boynumu öptü, yakasını çekiştirdim. Dudaklarıma kondurduğu minik öpücüklerle eş zamanla saçlarımı okşadı. Kolları arasına gizlenerek kedi gibi mırladım. Gülüşü kulaklarıma doldu. "Kediciğim ilgi mi istiyormuş?"

"Evet, çok istiyormuş."

Ona sarıldım.

Saçlarımı okşamaya başlamıştı.
"Telefonun mu çalıyor?"dedi bir an sonra. O an telefonumun melodisini işittim. Kenan ekrana baktığından bakma zahmetine girmedim. "Baban."

Sıkkınlıkla telefonu elime aldım. "Evet baba,"dedim zorlukla.

"Neredesin?"

Kaşlarımı çattım. "Dışarıdayım."

"Tam olarak neredesin?"

Kenan'ın göğsünden kalktım. "Eskişehir'de misin?"dedim, kara bulutlar çevremde beni boğmaya başlamıştı çoktan. Karşımda bir araba durdu. O an babam indi arabadan. "Şaka yapıyorsun,"dedim kendi kendime.

"Baban mı?"

Baş salladım. Bizim arabanın camını tıklattı. "Gökyüzü?"

Kenan'dan uzaklaşsam dahi bacağım dizinde, onun eli de dizimde kalakalmıştı.

Baygın bakışlarımı babama diktim. "Nereden buldun bizi?"

"Furkan diye bir çocuk görmüş, ona sordum."

Dudaklarımı yalayıp yüzümü yana çevirdim, derin bir nefes alarak tekrar babama baktım. "Ne istiyorsun?"

Gözleri Kenan'ı buldu.
"Ne kadar büyümüşsün, yanındaki arkadaşın mı?"