61•

1.5K 139 153
                                    

Gökyüzü

"Gökyüzü, iyi misin? Çorba rahatlattı mı?"

Çağıl mutfaktan yanıma gelirken sordu. Hıçkırıklarla ona sarıldım. Kenan artık beni sevmiyordu, onun güvenini de çok sarsmıştım. Ben ne yapacaktım? Hiçbir şey bilmiyordum.

Çağıl sırtımı sıvazladı. "Tamam... Tamam Miniş."

"Onsuz hiçbir şeyin anlamı yok... B-bomboş..."

"Biliyorum bebeğim. Ama ağlamana gerek yok. Kenan o an sadece şaşırmıştır. Seni seviyor."

Boğuluyordum, hırıltılı bir nefes aldım.

Gözlerindeki o güvensizliği görmüştüm. Bununla nasıl yaşayabilirdim? O da yaşayamazdı. İlişkimize ağır bir darbe vurmuştu.

Saçlarımı ittirdi. "Gökyüzü, hemen dağılamazsın.. Toparlanmalısın ki konuşun. Rica ediyorum."

Ve zil çaldı.

"Olmaz, o bakışı görmek istemiyorum,"dedim burnumu peçeteye silerken. Çağıl bana cıkladıktan sonra Kenan'ı ve Evrim'i içeri aldı.

"Yaa ağlıyor musun?"

"Ben kimseyi öp-öpmedim Kenan."

Öksürmeye başladım, o kadar ağlamıştım ki nefes alamıyordum.

"Biliyorum,"dedi üzüntüyle. "Oturayım mı? Ağlama da öyle konuşalım."

"Olmaz. Sen bana artık güvenmiyorsun."

"Ay hayır, shipim!"dedi Evrim bize yastık atıp. "Konuşacaksınız."

Onlar bizi yalnız bırakınca peçeteye sümkürdüm.

Düz bir sesle konuştu. "Gökyüzü beni aldattığını düşünmedim."

"Bana Gök demiyorsun! Ayrılıyor muyuz?"dedim dolu gözlerle.

"Dinler misin?"

Kalbimdeki sıkışıkla sessiz kalmaya çabaladım.

"David, Gülin... Seni uyardığım insanları bana inatla savunup aramızı sürekli bozmalarına izin veriyorsun,"dedi planlamış gibi konuşarak.

"Özür dilerim ama o beni öptü."

"Gay bara onunla gittin."

"Ben mi istedim?"dedim kırık bir sesle. Kalbimin çatırdadığını hissetmiştim.

"Onu demiyorum. Neden gay bara girdin? Bunu merak ediyorum."

"Çok sarhoştum. Eğlenmek is-istedim sanırım. Kötü bir amacım olmadı. Yemin ederim."

Elini tutmaya çalıştım ama elini geri çekti.

Derin bir nefes aldı. "Başta emin olamadım haklısın, şok olmuştum. Ama düşündükçe başkaları yüzünden sık sık kavga ettiğimizi fark ettim. Düşündüm, düşündüm..."

Dudaklarım titredi, haykırmamak için zor duruyordum. Seni seviyorum! Seni bırakmayacağım!

"Y-Yapma... Kenan nolur yapma."

Alnını ovaladı. "Bunun tekrarı olmayacak diyebilir misin? Başkalarına güvenip benim dediklerimi umursamayacağının garantisini verebilir misin?"

Hıçkırarak başımı hızlıca iki yana salladım.

"Veremezsin çünkü senin karakterin bu, Gök a-"

Ellerimle yüzümü kapatıp ağlamamı bastırmaya çalıştım.

"Biz beraber yaşıyoruz! B-Ben seni çok seviyorum, özür dilerim. Nolur-"

"Gök-"

"Hayır, dur. Bu benim ilk ciddi ilişkim ve senin gibi becerikli değilim ama sen yardım etmezsen ve çekilirsen nasıl toparlarız? Tek başıma bunu yapamam."

Saf saf bana baktı. "Ne?"

"Ayrılıyorsun benden,"dedim haykırarak. Bedenimi hissemiyordum, içimde kor gibi yanan bir his vardı.

Gözleri irileşti. "Hassiktir, öyle anlaşıldı. Bebeğim, hayır hayır. Ayrılmıyoruz. Gel buraya."

Kucağına oturup ona sarıldım ve delirmişçesine ağlamaya devam ettim. Korkudan ölmüştüm.

Sesi titredi. "Ama ben senin yanındayım, böyle kabulleniyorum diyecektim. Yapma, ağlama."

"Kenan ayrılıyor musunuz? Cevabın evetse söyleme!"dedi Evrim de ağlayarak. Kapının arkasından bizi dinliyordu.

"Gök öyle zannetmiş! Sakinleştirmeye çalışıyorum."

Yüzümü kavrayarak ona bakmamı sağladı. "Ben de bir anlığına şok olduğum için özür dilerim. Başkaları yüzünden kavga etmeyi sevmesem de seni bırakacağım demek değil, anlaştık mı?"

"Gerçekten mi?"dedim titrek bir sesle.

Gülümsedi. "Evet ama benim hislerime bir daha güveneceksin. Ben de seni bu şekilde ağlatmayacağım. Tamam mı?"

Boynuna yaslanıp o üzülüyor diye daha yavaş ağlamaya döndüm.

"David'in de burnundan getireceğim, biliyorsun ki seksi avukat- Hala ağlıyor musun? Gök, bebeğim korkutmak istemedim."

"Geri zekalı, kalbime indirdin!"diye çemkirdim.

Yanağıma küçük öpücükler kondurdu.

"Tüh, o zaman evde aldığım gofretleri kendim yiyeceğim."

"Hepsi benim..."

Güldü. "Tamam, senin. Gidelim mi? İfade vereceğiz ama önce."

Dudağımı da öpüp başımı kaldırdı. "Tamam, ben yüzümü yıkayayım. Sümüklü yüzüm..."

"Seviyorum, sümüklü sümüklü,"dedi gülerek.

Ben çıkınca Evrim yere yapıştı. "Offf... Çok kötü oldum, dinlerken bayılıyordum!"

"Evrim dinlenmez demiştim balım."

"Ay Çağıl sus, zaten stresten kilo verdim!"

Tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım. Sakinleşene kadar bekledim. Orospu David yüzünden krize girecektim.

Geri dönünce Kenan'ı bu kez ben daha uzun öptüm. Hissettiğim tutku ve sevgi beni başka bir yere götürmüş gibiydi. Sıcak dudakları, dili...

"Oha dilleşiyor musunuz?"

Evrim'in sesine kadar iyi gidiyordum.

Kızardığımı hissettim. "Pis."

Çağıl gülümsedi. "David'in donuna kadar alma zamanı Kenan."

"Kimin bebeğine bulaştığını bilmiyor."

Beraber karakolun yolunu tuttuk.

Kenan yine yanımdaydı. Biraz korkulu dakikalar geçirsek de... Birbirimizden kopamamıştık, kopmayacaktık.

kenan ayrılmayacak bilerek fake attım altında bir şey aramayın şerefsizim ondan bb final yakındır

Gofret {Texting} bxbKde žijí příběhy. Začni objevovat