Gofret {Texting} bxb

59•

elimdeki bölümler bitiyorr

Kenan

Zil sesiyle başımı kağıtlardan kaldırdım. Evrim Allah bilir yine yumurta istemeye gelmişti. Artık evlerine yumurta alıp bırakmayı düşünüyordum.

Ama Gökyüzü karşıma çıktı.

Yerinde duramıyordu, kapıya yapışıp ağlayarak bana bakınca endişelendim. Daha kutlama bitmemişti, erken değil miydi?

Sendeleyince onu tutup kucakladım. "Ne içtin sen bu kadar?" Kapıyı kapatıp kollarımda ağlayan yüzüne baktım. "Yürüyemiyorsun, eve nasıl geldin?"

"B-Bitti kut-kutlama."

"Bebeğim çok içmişsin. Saat daha çok erken."

Yakamı kavrayıp göğsüme gizlendiğinde gülümsedim, kollarımda o kadar güzelim görünüyordu ki... Bundan haberi bile yoktu. Onu yatağa yatırdığımda kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.

"Tamam, üzerini çıkaralım." Pantolonunu bacaklarından sıyırınca titredi. Üzerine eğildim, alnını öptüm. "Üşüyor musun?"

Birden ayağa fırladı ve kusmaya gitti. Öğürmekten içi çıkana kadar kusunca endişelendim, cin falan mı içmişti? Oradaki insanlar bu kadar sarhoş muydu?

"Bitti mi sarışınım?"diye seslendim.

"Öhh!"

Yine kusmaya başladı ve en sonunda çıkınca bembeyaz kesilmişti. Yerinde sendeleyince bir kez daha bacaklarından kaldırıp kucakladım. "Tamam, yatacaksın."

"Sen de benimle..."dedi üzerimi çekiştirip. Üzerine salaş bir şeyler giydirip yanına uzandım.

"İyi misin?"

Sorumla birlikte tuvalete koştu, öğürmeler başladı ve ardından bana seslendi. İçeri girip klozetin önündeki yorgun vücuduna baktım. "Bebeğim, hepsini çıkardın mı?"

"Midem çok bulanıyor,"diye sızlandı.

İç çektim. "Ne içtiniz o kadar?"

"Viski içtim sanırım."

"Ama sen hep viski içersin. Böyle yapmazdı. Neyse tamam, salla. Gel uyuyalım. Uyuyunca geçer,"dedim onu kucaklayıp.

"Kevan..."

Kahkaha attım. Adımı bile söyleyemiyordu. "Evet sarışınım."

Gözleri doldu, dudaklarını titreterek sordu.
"Sen beni bırakır mısın? Ben çocuk gibiyim ya hani..."

Yatakta suratına doğru uzandım. "Ben senin bu cıvıl cıvıl neşen olmadan yapamam. Asıl her zaman böyle olman gerek.

"Gerçekten mi? Çok şımarsam da mı?"

"Çok şımarsan da,"dedim sırıtıp.

Güldü. "Bıkmaz mısın?"

"Bıkmam,"dedim burnunu sıkıp.

Durdu, durdu...

"Sevişelim mi?"

Kahkaha attım. "Ne?"

"Beni becer işte,"dedi dudağını ısırıp yavru kedi gibi yüzüme bakarak. Gözlerim irileşti, bu Gökyüzü olamazdı!

"Çok sarhoşsun ve bilincin yerinde değilken sana dokunmak istemiyorum."

"Uff babacık!"

Üzerimizi örterken "Yarın istediğinde yaparız, tamam mı?"dedim.

"Ben uyumak istemiyorum ki!"
Ayağa kalkıp dans etmeye başladı. "Sana erotik danslar yapmamı ister misin?"

"Bence yapma."

"Tamam,"deyip üzerini çıkardı ve suratıma attı. Kucağıma bacaklarını iki yana açarak oturdu.

"Gök-"

"Şş... Bana istediğimi ver."

Hassiktir ya bu kafayı nereden almıştı?

"Bebeğ-"

Beni yatağa ittirip üzerime çıktı. "Direkt zirve odaklı oynayalım. Ön sevişme yok. Hadi."

Dayanamayıp gülmeye başladım ama feci tahrik olmuştum.

"Bir saat uyursan,"diye kandırmaya çalıştım. "Ben de çok yorgunum bak."

Üzerimde kalçasını hareket ettirirken "Ama bir saat,"dedi.

Ve sabaha kadar uyuyakaldı.