35•

2.4K 193 45
                                    

Gökyüzü
Ertesi gün 10:30

Herkesten önce uyandım. Kahvaltı hazırlamadan önce tuvalette rutin işleri hallettim, saat on bir buçuğa geliyordu. Bahçeye çıktım.

Evrim ve Çağıl salıncakta sarmaş dolaş uyuyakalmıştı. Çağıl'ın üstü, Evrim'in de pantolonu yerdeydi ama şükür boxerlaydı.

Başımı havaya kaldırdım. "Kalkın sizi küçük sarhoşlar..."

Evrim elini başına götürdü.
"Ah... Beynim..."

Çağıl hala uyuyordu.

"Dün çok da içmediniz,"dedim hayretle. "Viski diye sanırım."

"Ah! Bağırma..."

"Salak Evrim, fısıldıyorum zaten. Hadi kalkıp duşa giriyorsun."

Evrim kızarık mavileriyle bana baktı. Yüzünde üzerinden tır geçmiş gibi bir ifade vardı. "Dün ne oldu?"

"Burada sevişiyordunuz, Kenanla sizi bıraktık."

Yüzü kızardı ve o zaman boxerla durduğunu fark etti.

"Pantolonunu uzatırdım ama dokunmaya korkuyorum,"diye mırıldandım.

Çağıl da uyandı. Anında başını salıncağa tekrar yasladı. "Siktir..."

"Ben... Hiçbir şey hatırlamıyorum."

Taklitlerini yaptım.
"Çağıl'ın kucağındaydın muck muck..."

Çağıl başını ovdu. "Sakın bana sarhoştunuz deme Gökyüzü."

"O azgınlığı başka türlü açıklayamam kanka."
Tişörtünü korkarak sadece serçe parmağımla alıp ona uzattım. "Al giyin ahlaksız."

Dalga geçme fırsatını asla kaçıramazdım.

Çağıl ağlar gibi inledi. "Başım..."

Evrim giyinip kalktı ama yere takıldı. Onu tutup sarıldım. "Çok tatlısınız ama salıncağı yakmak zorundayım."

Çağıl'ın da pantolonunun fermuarının inik olduğunu gördüm, Evrim'in tersi olarak siyah boxer giymişti.

Kenan bahçeye geldi.
"Dükkanı kapaat!"

Evrim ağlamaya başladı. "Başım...Başım çok acıyor."

Kenan sırıttı.
"Ben kıçın acır zannediyordum."

Eliyle başını ovarken "Orası iyi,"dedi.

"Yarısında uyuyakaldınız da ondan."

Güldüm.

Çağıl giyinip ayağa kalktı. "Evrim, bebeğim-"

"Of beni bırak,"deyip ittirdi çocuğu.

Mutfağa yürüdü.

Çağıl arkasından üzgün bir bakışla baktı. "Fazla da içmedik, anlayamıyorum."

"Viski çabuk etki gösterir,"dedi Kenan. "Keşke hiç içirmeseydik size."

"Evrim'e bakmalıyım."

Onu durdurdum.
"Peteğim, sen duşa gir. Yatakta temiz kıyafetleri giy, ben Evrim'e bakarım."

Mutfakta Evrim'in ağladığını gördüm.

"Canın mı acıyor?"dedim üzgünce.

Hıçkırdı.
"Başım..."

Ona sarıldım. "Dün için mi endişelisin?"

"B-Bu şekilde olmayı sevmiyorum. Çok yorgunum!"

Gofret {Texting} bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin