53•

1.5K 139 83
                                    

bölüm atarken çok korkuyorum şu an

Gökyüzü

Evrim'in yanağını öpüp köftesinden ağzına tıkıştırdım. "Bunu da hoop... Ye. Hoop..."

Kıkırdayıp "Tamam,"dedi.

"Ergenken biz de böyle miydik Jale?"

"Sen böyleydin aşkım. Volkan dersler nasıldı dediğimde ders ne dersi Jale, bak bana ders dem-"

"Tamam, hatırladım sus."

"Volkan elli yaşında mısınız?"dedim yüzümü buruşturup.

"Volkan'ın yirmi senesi kaldı."

"Jale yirmi yedi tabii. Hayat sana güzel be kadın."

Evrim'i uçak geliyormuş gibi yapıp köftesini yedirdim. "Tamam ben yiyorum,"diye güldü.

"Affettin mi?"

"Niyetinin kötü olmadığını bilecek kadar tanıdım, Gülin gibi sözde aşık değilsin yani."

"Ama ben de hep onlarlaydım."

"Sen benim yerime onu koymadın, insanların aralarını bile bile bozmadın. Farkın bu,"dedi mavi gözlerini gözüme dikerek. Kaşını kaldırdı, biraz sinirli gibi olduğundan bakışlarımı kaçırdım. "Gökyüzü, çocuk değilim. Furkan yüzünden herkesle aramı bozamam. Gülin deme çünkü onun yaptığı birkaç şey daha var. Çağıl'ı da affetmiştim ve sevgili olduk. Tamam mı?"

"Benim yüzümden gerildiniz,"dedim suçlulukla.

"Senin yüzünden değil, bana yalan söylemeyecekti."

"Evrim! Hayır!"diye atıldım. Vicdan azabından ölürdüm.

Omuz silkti. "Ve bana o şekilde, herkesin içinde bağıramaz."

"O da gergin, nolur yapmayın."

"Bilmem."

"Evrim ya!"

"Of tamam, beş dakika trip atacağım."

"Evrim."

"Üç?"

İç çektim. Konuyu değiştirme zamanıydı. Ben de köfteden ağzıma tıkıştırdım. "Jalo... Evlenin de Evrimle dans odolom boz."

"Yaa! Nasıl dans ederiz?"dedi Evrim heyecanla.

Volkan bize gözlerini kıstı.
"Bipolarlar ordusu..."

"Volkan senin saçında beyaz mı var?"diye sırıttım.

"Jale, ölüyorum! Yarın evlenelim!"

Evrim'i kaldırıp müzik açtım. Onu bir tur etrafında döndürdüğümde gülümsedi. Belinden kendime çektim.

Jale ve Volkan bizi izlerken kahkaha attım. Evrim şaşkınlıkla hızlı adımlarıma eşlik etti. Onu bir kere daha döndürerek baş aşağı hızlıca eğilmesini sağladım. "Bak işte böyle,"diye güldüm.

Evrim gözlerime bakarken hızımdan dolayı nefessiz kaldı. "İyi ki önce Çağılla tanışmışım yoksa sana aşık olabilirdim."

"Evrim..."dedim şımarıkça gülümseyerek.

"Herkes ciddi bir şekilde konuşuyor ve siz dans mı ediyorsunuz?"dedi Kenan. Yanımıza gelmişti. Çağıl duvara yaslandı, gülümseyerek Evrim'e baktı.

"Moralini düzeltmemi istemiştin,"diye dudak sarkıttım Kenan'a.

Evrim'i Gülin'e doğru bıraktım. Evrim gülümsemeyi kesti. "Barışmadım Gülin, yalnızca konuşacağım. Hatta dinleyeceğim."

"O da olur."

Çağıl ile ben de birbirimize baktık. Onu üzdüğüm için daha çok üzülmüştüm. "Furkan düzelir sandım,"dedim alçak sesle. "İçindeki gizli iyi yana inandım, belki siz de barışırsınız dedim ama elime yüzüme bulaştırdım."

Çağıl yanıma yürüdü.
"Bazı insanlar kötüdür Gökyüzü. Saf kötü değildir belki ama seni etkiler. Onları hayatından çıkarmak zordur çünkü durup bakınca iyi zannedersin. Herkes de birbirinden özür dileyerek sorunlarını puf diye çözemez. O kırgınlık bazen içinde kalır."

"Eskisi gibi olamazsın,"diye mırıldandım.

Başını salladı. "Çok isterdim ama Furkan beni gerçekten kırdı. İyi olsa ve özür dilese bile ben ona kızgın değil, kırgın kalacağım."

Ona belinden -Çağıl da benden uzundu ne güzel- sımsıkı sarıldım. "O senin gibi bir mükemmelliği kaybetti."

"Gerçek arkadaşlarını büyüdükçe tanırsın,"dedi Kenan ona bakarak.

"Biz varız hem,"dedim masum bakışlarla.

Çağıl da bana sarılmıştı. "Evet..."

"Barıştık mı?"dedim yanağını öpüp.

Gülümseyip beni kolunun altına aldı. "Tamam. Barıştık."

Jale masanın başına sultan edasıyla yerleşti. "O zaman yemeğe en baştan başlıyoruz."

"Olur! Çağıl benimle otur,"dedim onu tekrar öpüp. Kenan bize gülüp yerine yerleşti.

Çağıl, Evrim'e baktı.
"İznim var mı küçük meleğim?"

"Var,"dedi Evrim de ona gülümseyerek.

evrim baya trip attın yuh





Gofret {Texting} bxbWhere stories live. Discover now