Gofret {Texting} bxb

13•

Gökyüzü

Kapı hafif bir gıcırtıyla açılınca Lilu korkup dışarı koştu. İç çektim, Kenan ise onun arkasından baktı.

"Gel sen,"diye mırıldandım.
Yatağın ucuna oturdu, düşünceli ve biraz morali bozulmuş gibi bir duruşu vardı. "İyi misin?"diye sordum alçak sesle.

"Davayı kaybettim,"dedi boşluğa bakarak. "Kazandılar yine, sikeyim!"

Bahsettiği davasını anlamaya çalışırcasına gözlerinin içine baktım.

"Eşcinsel çifti döven grup vardı,"dedi kuru bir sesle. "Onları öldürmeye çalışmışlar hatta, tabii  güya yeterli delil olmadığını söylediler. Kafayı yiyeceğim, günlerdir... sikeyim!"

Önümdeki masaya tekme attı aniden.

"Önüne geldiği gibi kimseyi öldüremezler."

Elleri saçları arasına girdiğinde bileklerini tuttum ve saçlarından ayırdım. "Kenan... Ben buradayım, onlar cezalarını alacak. Sen adaleti her türlü buluyorsun, bunun için gerçek bir avukatsın zaten."

"Kafayı yiyeceğim Gökyüzü, adamlar parayla sıyrılmaya çalışıyorlar."

Yüzünü kendime doğru çevirdim.
"Buna izin vermeyeceksin."

"Asla."

Gülümseyerek başımı salladım. "Sen işinde çok başarılısın, Kenan. Bunu biliyorum ve sana sonsuza dek güveniyorum. Onları haklayacaksın."

O da yavaşça gülümseyerek bana baktı.

"Hala uyumak istiyor musun?"

Güldüm.
"Oyun oynayabiliriz."

"Ne oynayacağız?"

Yatağımın yanındaki çekmeceden Monopoly çıkardım.

Oyunu yatakta aramıza koydu.
"Yine kaybedip ağlama sonra."

Oyunu dizmesine yardım ettim.
"Arkandan pratik yaptım."

Gülümseyip piyonlara baktı. "Hangisini seçiyorsun?"

"Kedili olanı mı alsam?"

Yarım ağız güldü.
"Yakışır gibi diyorum."

"Kedilik mi?" Piyonu alırken mavi gözlerine bakış attım.

Gülüp başını salladı.
"Evet."

Dudak büktüm, o kadar.

Sonra oyuna başladık, oyunun ortalarında tişörtünü çıkardı. Sıcak olduğunu söylemişti.

"Şuradan kart çekmen gerek.... Gökyüzü, devirdin. Tamam, ben toplar..."

Kenanla kafam tokuşunca acıyla geriye çekildim. Amma sızlamıştı yahu! Beynim zonk zonk ediyordu.

"Acıyor mu?"

Kenan bana yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattı, parmağıyla nazikçe çarptığı yeri okşadı. Yutkunup yere baktım, kalbim aniden hızlanmaya başlamıştı.

Çıplak teni vücuduma değerken kulaklarıma doğru bir sıcaklık hissettim.

"K-Kenan.... Acımıyor."

Çenemi kavrayıp gözlerime bakınca kalbim tekledi. Bu his yüzünden uzak durduğumu o an fark ettim ama bir yere kadardı. Sonuçta aynı evdeydik ve o bugün yalnız olmamalıydı. Ben ise aslında olmalıydım, yine de böyle yakından bakarken olmak istemiyordum.

Geriye çekildim. "Uykum geldi."

Hala kalbim o ritimdeydi.

"Benim de, üstümü giyeyim de yatalım." Bakışları tişörtle aramda dolaştı.

"Hı hı... Evet."

Kenan yatağa uzandı. Elimden beni yanına çekince kafam allak bullak oldu, ben onun yanında heyecanlanıyordum.

Belki de üstünü çıkardığı içindi.

Evet.

Hayır! Bu daha kötüydü. Ben sapıkmışım gibi hissettiriyordu.

"Rahatsız olduysan burada uyumayabilirim."

"Sorun değil." Sırtımı ona dönüp gözlerimi kapattım.

Ama sabaha kadar uyuyamadım.

niye ki (: