46 - Pitbull

89.6K 3.3K 461
                                    

Ağzımı birşey demek için açmıştım ama ne diyeceğim hakkında en ufak birşey bilmiyordum. Ondan gerçekten nefret mi etmeye baslamıştım? Hiç sanmıyorum. Eğer öle olsaydı şuan kalbim ağzımda atıyor olmazdı değil mi?Tuna kafasını aşağıya eğip ''neyse boşver. Bu dediklerimi unut.'' dedi ve arkasını dönüp benden  uzaklasmaya basladı. Onu durdurup dudaklarına yapışmayı çok istemiştim ama yapamadım. İçimden bir ses yapmamamı söylemişti. Normalde içimdeki sesi dinlemezdim ama bu sefer bir istisna olmuştu. Tuna gözden kaybolduktan sonra yerden cantamı ve poşetlerimi alıp odama doğru ilerledim. Kafamda soru işaretleri dönüp dolasıyordu. Kaç günden beri benden kaçan Tuna, neden beni önemseyip öpmüştü? Sanırım salakça birşey yaptıgını anlamıstı..

Poşetlerimi dolabımın içine koyup giyeceğim giysileri dolaptan cıkarıp yatagımın üstüne koydum. Duş almam lazımdı. Banyoya gigirp sıcak su ayarını ayarladıktan sonra üstümdekileri çıkarıp sıcak suyun altına girdim. Duş jelimin kokusu etrafa yayılırken attan düştüğüm zaman olan bacağımdaki morluga baktım. İlk morarık etkisi gecsede hala belli oluyordu. Bacağımın üst tarafında oldugu için Allah'a teşekkür etmiştim. Vücudumum kırış kırış olmasıyla artık cıkmam gerektiğini anladım ve suyu kapatıp bornozumu giydim. Saçlarımıda sarıp banyodan cıktıgımda telefonumun calan sesini duydum. Arayan Melis'ti. 

''Efendim tatlım?'' sesimin nazik çıkmasına özen göstermiştim. 

''Yarın ki partinin yeri değişti canım. Her zaman gittiğimiz clupta olacak.'' bana göre sesi baya eğlenceli cıkıyordu. Bağırarak konusmasından anladıgım kadarıyla yanında bizim cocuklar vardı ve onların konusmalarından beni duyamıyordu. 

''Hımm.'' Yarın ki parti mi? Ah, tamamen unutmuşum. Yarın Alp'le Melis'in 6. aylarıydı ve bunu bir partiyle kutlamak istiyorlardı. Ne kadar da romantik değil mi?

''Sakın bana unuttugunu veya gelmeyeceğini söyleme çünkü GELİYORSUN AYLİN!'' son iki kelimeyi üstüne basa basa söylemişti. 

''Ah, tamam geleceğim.'' daha fazla uzatmak istemedim çünkü Melis uzattı mı tam uzatıyordu. Üstümde bornoz varken Melis'le beş saat konusmak istemiyordum.

''Seni seviyorum tatlı şey.'' öpücük sesi gibi birşey cıkarttı.

''Bende. Bizimkilere selam söyle. Görüşürüz.'' onun öpücük sesine benzer birşey cıkartıp telefonu kapattım. 

Yarın cumartesiydi. Ve benim planım gün boyunca odamda durup uyumaktı. Belki takip ettiğim dizilerin yeni bölümlerini de izlerdim. Ama önce uyumak istiyordum. Ne yazık ki bu hayellerimin hiç biri olmayacaktı cünkü bir partiye davetliydim. En yakın arkadaslarımdan birisini partisine. Acaba Tuna'da gelir miydi? Tabi ki gelecek. Her ne kadar benim en iyi arkadaslarımın partisi olsa da onunda en iyi arkadaslarının partisiydi. Mutlaka gelecekti..

Saçlarımı kurutup kıyafetlerimi üstüme geçirdikten sonra telefonumu tekrar elime aldım ve yatagıma uzandım. Nemli saçlarımın enseme değmemesi için saçlarımı yastıgımın gerisine dogru ittim. Gerçekten enseme nemli birşeyin değmesinden nefret ederdim. Telefonumda Derya'nın ismin bulup arama tuşuna bastım. Hala Derya'yla konusmamıştım ve kesinlikle beni öldürecekti.

''Aradıgınız kişiye şuanda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz yada hiç ugrasmayın direk Ayaz'ı arayınız!'' Derya'nın son kelimesini duymasam telesekreter cıktıgını düşünüp telefonu kapatacaktı ama Ayaz dedğini duydugum için ufak bir tebessüm ettim. Kendimi hemen affettirmeliydim yoksa  ömrümün sonuna kadar Derya'nın gazabına ugrayacaktım. 

''Biliyorum, suçluyum. Ama dinle beni.'' sesimi ufak bebekler gibi çıkarmaya calışmıştım. Derya bebeklerin konusmalarına bayılıyordu.

''Sen her telesekreterle konusur musun?'' konuyu değiştirmeye calışıyordu.

Aptal Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin