Aptal Üvey Kardeşim

8

 

 

Tuna'yla birlikte kulüpten içeri girdiğimizde ortama kısa bir sürede olsa adapte olamadım. İçerisi resmen bok gibi kokuyordu. Her yerde delice dans eden manyaklar ve kulübün neredeyse bütün köşelerinde birbirlerine dil banyosu yapan ve yiyişen insanlar vardı. Ah, Tuna'nın takıldıgı mekanlar nasıl olur ki zaten??

Ben insanlara delice bakarken Tuna  beni belimden tutup hızlıca kalabalık bir masaya doğru çekiştirdi. Masaya geldiğimizde tek tek buradaki insanları incelemeye başladım. Kulüpteki diğer insanlardan biraz farklılar. Çok şükür..

Farklılar derken diğer insanlara göre daha düzgün dans ediyorlar ve konuşuyorlardı. Tuna kolunu omzuma koyup beni kendine iyice çektikten sonra masadakilere beni tanıttı.

-'' Millet, işte benim yeni küçük kardeşim!!'' Küçük kardeşim ne ya? Bu kendini ne sanıyodu 30 yaşında falan mı?

+'' Aramızda sadece 2 yaş var, yani küçük kardeş falan değilim.'' diye hem Tuna'ya hemde masadakilere acıklama yaptım.

-'' 2 yaş 2 yaştır cadı.''

+'' Hı hı.''

Masadakiler bizim bu konuşmamıza güldüler ve ardından onlarda bana ''selam küçük kardeş'' diye söylendiler.

Tuna masadaki yakışıklı sayılabilecek bir çocugun yanına otururken her zaman ki gibi beni belimden cekti ve yanına oturttu. Tabi yakışıklı cocugun yanına Tuna oturdu, bende Tuna'nı yanına. Ah, daha şimdiden 'abi kıskanmalarına' başlamıstı..

Tuna yakışıklı çocukla konusurken yanımda bir kızın bana el uzattıgını fark ettim. Bir an korktum aniden el görünce ama çaktırmadım tabi yoksa iyice küçük kardeş moduna girerdim.

-'' Selam, ben Mine. Sende Aylin olmalısın. Sen gördüğüme sevindim.''

+'' Selam, evet benim. Bende tanıştıgımıza memnunum.'' diyip tebessüm ettim.

Aslında kız güzeldi. Yani çok güzeldi. Esmer ve mavi gözlüydü. Fiziği zaten herkesi büyüleyecek gibi muhteşemdi. Aslında onu kıskanmıştım. Ben sarışın ve mavi gözlüydüm o ise esmer.. Benim hayat felsefeme göre esmerle bir adım öndedir. O yüzden onu cok kıskandım..

Sarışın olmaktan kendimi bildim bileli nefret etmişimdir. Birde üstüne mavi gözlü oldugum için dahada cok nefret ediyorum. Esmerlere mavi gözü daha cok yakıstırırım, nedenini bilmiyorum sadece cok hoş duruyor.

Derya hep ''saçmalama lütfen, bu dünyada hem sarısın hemde mavi gözlü olmayı ne kadar insan istiyor biliyor musun sen?'' diye çıkışırdı bana. Aslında bi bakıma haklıydı. Sarışın ve mavi gözde güzeldi ama ben böyle annemin ikizi gibi birşeydim. Böyle olmaktan yalnız kaldıgım için heralde böyle olmayı sevmiyordum..

Bunları düşünürken Mine konusmaya devam etti.

-'' Tuna bu aralar hep sende bahsetmişti. Anlattıgı kadar güzel misin diye merak etmiştim. O yüzden geldim buraya. Ve şimdi keşke gelmeseymişim diyorum, sen bu güzellikle bizi sönük bıraktın o yüzden hemen burdan gitmeliyim.'' diyip kahkaha atmaya başladı.

İnanmıyorum. Az önce kıskanmaktan öldüğüm kız beni beğenmiş ve kıskanmıstı. Sanırım gözleri bozuk..

+'' Ah, şaka yapıyorsun dimi? Asıl sen şu haline bak, taş gibisin.''

-'' Taş mı? Ah, evet benden olsa olsa çakıl taşı olur galiba. Git ve hemen bir aynaya bak. Burdaki bütün erkekler seni istiyor kızım.''

+'' Ah saçmalama. Asıl sen git aynaya  ve ne kadar çekici ve güzel olduguna bak. Esmer ve mavi gözlüsün ve çok hoş duruyor, birde bana bak.''