Aptal Üvey Kardeşim

35 - Yalama olduk arkadaş -

Herkese Mutlu Yıllar!! :d Aslında bölümü bugun yazmayacaktım ama sırf yılbaşı diye yazmak istedim :D Bu bölüm yılın son bölümü olmasıyla beraber bence hikayenin gidişatını değiştiricek bir bölüm.  Umarım beğenirsiniz. Bu arada artık bölümlere bölüm sayısıyla beraber başlıkta koyucam. 

Media'da Yeni Yıl Şarkısı Var Sizin İçin Koydum :d

İyi Okumalar :d

Şuan Mine bütün okulun önünde Tuna'yla sevgili oldugumuzu fazlasıyla ispatlamıştı. İlk geldiğim günden beri bana cok iyi davranan hatta bana imrendiğini söyleyen kız ne olduda şimdi beni bitiricek birşey yapıyordu?

 '' İŞTE ABİSİYLE SEVGİLİ OLAN KIZIMIZDA GELMİŞ.'' diye bağırmıştı Mine.

Sinir, kulaklarımla beraber bütün vücuduma yayılmıştı. Oldugum yerde kaskatı kesilmiştim. Derya'da benden farksızdı. Benden bir adım geride  durup hiç sesi çıkmıyordu. Sanırım oda bu kadarını Mine'den beklemiyordu.  Etrafımızdaki insanların kendi aralarında konusmaları gitgide artarken karsıdan bizi izleyen Tuna'yı gördüm.  Gözlerimi etrafımda daha da gezdirdigimde bizim grubunda bizi izlediğini gördüm. Hepsi sinirle Mine'ye bakıyorlardı. Bakışlarımı tekrar Tuna'ya çevirdiğimde sağ elini yumruk yapmış sıkıyordu. Onunla gözgöze geldiğimde zorda olsa gülümsemeye calıştım. Hafif tebessümümle gözlerimden yavas yavas yaslar akmaya baslamıştı bile. Aglıyordum ama aglamak için herangi bir çaba sarf etmiyordum. Yüz kaslarımı bile oynatmıyordum. Sadece gözlerimden akıyordu işte..

Tuna yumruk yaptıgı eliyle beraber Mine ve bana dogru hızlı ve sert adımlarla geldi. Tuna'nın gelmesiyle etraf sessizleşti ve halkayı daha da genişlettiler. İkimizin ortasında dururken birden vücudunu Mine'ye dogru cevirdi. Mine'nin önünde yaklasık 2 dakikadır hiç birşey yapmadan daha dogrusu Mine'ye zarar vermeden duruyordu. Ama böyle durması kendine zarar vermediğini değiştiremez, çünkü hala yumruk yaptıgı elini bu sefer daha da sıkılaştırarak tutuyordu. Sanki birisine vurmamak için sinirini kendinden cıkarıyordu. 

Tabi ben bunları düşünürken vücudum yerinden hiç oynamamıştı ve yüzüm kaskatı duruyordu. Herkes hala bizi izliyordu. Burdaki hocalar ne işe yarıyordu gerçekten hiç bilmiyorum. Kaç saattir burda dikiliyoruz ama bir Allah'ın kulu gelipte bize birşey sormadı. İşte paranın gücünü yavas yavas anlıyordum.

Tuna Mine'ye daha cok yaklastı ve kafasını Mine'nin kulagına dogru götürdü. Tuna cok sinirlenmişti . Bunu kasılan vücudundan ve kızaran kulaklarından anlıyordum. Tuna'nın da benim gibi sinirlenince kulakları kızarıyordu.. Tuna kasılan vücudunu zorda olsa kontrol ettikten sonra Mine'nin kulagına birşeyler fısıldadı ve vücudunu ondan uzaklastırıp önüme geldi. Tuna artık ne dediyse Mine'nin yüzü kaskatı kesilmişti ve ne yapacağını bilemez bir şekilde yere doğru bakıyordu. Gözleri dolmustu kızın birisi birsey sorsa yada omzuna dokunsa ağlayacaktı buna eminim.

Zorda olsa bende yavas yavas vücudumu hareket ettirebilmiştim ve başımı Tuna'ya cevirerek gözlerinin içine baktım. Ne düşündüğünü bilmek istiyordum ama suan bunu gözlerinden anlamak cok zordu. Tuna yumruk yaptıgı   elini gevsek bıraktıktan sonra sağ elimi tuttu ve dudaklarına götürüp elimi öptü. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerimdeki hazır bekleyen yaslara aldırmadan hafifçe gülümsedim. Bir kaç damla gözlerimden düşmüştü ama hiç sorun etmeden hızlıca sol elimle gözlerimi sildim ve Tuna'ya minnet dolu gözlerle baktım. 

Mine daha fazla dayanamadı ve ağlamaya basladı. Daha sonra hemen koşarak uzaklastı okuldan. Tuna sağ elimi bırakmadı ve elimden daha sıkı tutarak beni bizi izleyen bahcedeki kalabalığa döndürdü ve sinirli cıkan sesi ile konusmaya basladı.