18

153K 5.5K 1.7K
                                    

Neden bu kadar heycanlanmıştım. Resmen ellerim titremişti. Hızlıca odama gittim ve kapımı kapattım. Hazırlanmaya başladım. Üstüme salaş tek kolu düşük bi t-shirt, altımada çok kısa olmayan bi şort giydim. Saçlarımıda hafif dalgalı yaparak açık bıraktım. Gözlerime eyeliner ve rimel sürdükten sonra dudaklarıma parlatıcı sürdüm. En sevdiğim çilek kokulu parfümümüde sıktıktan sonra en son olarak telefonumuda elime aldım ve odamdan çıktım.

Salona indiğimde kimse yoktu. Mutfaktan kırılma sesi gelince merakla mutfağa gittim. Tuna dolaptan atıştırmalık bişeyler çıkarırken tabağı yere düşürmüş. Hizmetçiler yeri temizlerken o hala yemek derdindeydi.

+"Misafirliğe gidiyoruz Tuna."

-" Yani?"

+" Ordada yemek yiyorlarmış yani haberin olsun." dedim alayla.

-" Neyse hazır mısın? 2 saat hazırlanamadın benimde karnım acıktı."

+"Hazırım hadi çıkalım akşam oldu zaten." dedim.

Tuna elindekileri masanın üstüne bıraktı ve yanıma geldi. Hizmetçiler onun gitmesine sevinmiş gibi rahatladılar. E tabi yazık onlarada Tuna'nın dağıttıklarını temizliyorlardı. 

Tuna dar paça pantalon üstünede üstüne yapışan onun o kaslarını dahada belirginleştiren bir t-shirt giymişti. Ve bu haliyle çok seksiydi. Öhm, pardon dalmışım. Neyse, ben hizmetçilere bakıp Tuna'nın yaptıkları için özür dilerken Tuna beni kolumdan çekti ve kapıya doğru sürükledi. Spor ayakkabılarını giyerken bende kendi converselerimi giydim ve Tuna'yla dışarı çıktık.

+''Ee ne yapıyoruz?'' diye sordum bi umutla Tuna'ya.

-''Hadi atla.'' diyince birden sevindim tam  Tuna'ya sarılacakken Tuna'nın ''yanıma atla.'' diye uyarmasıyla kolarım havada bi şekilde donarak kaldım. Herşeyin içine etmese olmazdı zaten.

+''Hadi ama. Öldürmem seni korkma.'' 

-'' Geç kalıyoruz Aylin.'' dedi ve şoför koltuğuna oturdu. Banada tek çare yan koltuk kalmıştı. Acıların çocugu misali yan koltuğa geçip oturdum.

5 yada 10 dakka sonra nihayet Ayaz'ların evinin önüne gelmiştik. Ev o kadarda büyük değildi. Yani bizim eve göre büyük değildi diğer normal evlere göre tabi ki büyüktü. 2 katlı villa, ve büyük bir bahçesi vardı.

Kapıdan içeri girerken bizi golden cinsi bir köpek karşıladı. Allah'ım o kadar tatlı ki.. Hayatım boyunca onunla kalabilirim. Ayaklarımıza sürtünüp bizimle oyun oynamak istiyordu. Eğilip onu sevmeye başladım. Tuna'da cool görünümünü bozmamak için ayakta beni izliyordu.

Köpekle oynarken evin kapısı açıldı ve yanımıza Ayaz geldi.

-'' Hoşgeldiniz.'' diye içtenlikle bizi selamladı.

-'' Hoşbulduk, hoşbulduk.''diyip kestirip attı Tuna. Neden Ayaz'ı bi türlü sevmiyordu?

+''Hoşbulduk. Bu ne kadar tatlı bişey böyle. Adı ne?'' diye sordum bütün samimiyetimle.

-'' Adı Tarçın. Çok yaramazdır, sürekli oyun oynamak ister.'' diye açıklama yaptı Ayaz.

+'' Merhaba Tarçın.'' dedim ve Tarçın'ın patisinden tutup selamlaştım. Ardından ayağa kalktım ve Ayaz'larla beraber evin içine doğru ilerledik.

 Salona doğru geçerken karşımıza Ayaz'ın annesi çıktı. Acelesi vardı bir yere gidicek heralde diye düşünürken Ayaz'ın annesi bize bakıp konuşmaya başladı.

-'' Ah, hoşgeldiniz çocuklar. Siz geçin içeri keyfinize bakın. Benimde zaten dışarı çıkmam gerek işim var.''diyip güldükten sonra yanımızadan ayrıldı. Bizde rahat rahat içeri doğru geçtik.

Aptal Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin