48 - Fare

81.6K 3.4K 253
                                    

''Bunu bize nasıl yaparsınız!'' Seda anne Tuna ve beni karşısına almış avazı cıktıgı kadar bagırıyordu. Kafamı Tuna'ya çevirdiğimde yüz kaslarının kasıldıgını gördüm. Kaşlarını çatmış annesine sinirle bakıyordu. ''Ben seni keni öz kızım gibi sevdim. Bana bunu nasıl yaparsın? Beni bırak, babanı, ölen annenide mi düşünmedin? Hiç mi için sızlamadı?'' Seda anne beni omuzlarımdan tutup var gücüyle sarsıyordu. Ağzımı açıp tek bir kelime bile etmiyordum. Edemiyordum. Sanki bütün vücudum esir alınmış gibiydi. Kendi vücuduma hükmedemiyordum. Seda anne söylediklerinde haklıydı. Ölen annemi bile düşünmemiştim ben. Annem benim üvey kardeşimle sevgili oldugumu görseydi birdaha onun yüzüne bile bakamazdım. Seda anne sağ elini havaya kaldırmıştı. Bana tokat atacaktı, belliydi. Ama bir sorun vardı.. Hareketleri cok yavastı. Sanki bilgisayardan slow montion ayarlamış gibi bir hali vardı. Seda annenin eli yanagıma yaklasırken Tuna önüme geçip annesinin elini tutmuştu. Seda anne Tuna'ya anlamaz bakışlarla bakarken Tuna'nın hala yüzünde herhangi bir mimik yoktu. Yüzü kaskatıydı sadece.. ''Bana karşı mı geliyorsun?'' Seda anne alayla sordu. Tuna hala cevap vermiyordu. Seda annenin elini indirip benim elimi tuttu ve ''Yürü!'' diye emretti. Her zamanki Tuna'dan cok farklı görünüyordu. Korku dolu bakıslarla bir Tuna'ya birde Seda anneye bakıyordum. Tuna sert ifadesini tekrar gözlerime işlerken Tuna'yı dinlemem gerektiğini anladım ve elini daha sıkı tutup onunla beraber ilerlemeye basladım. Seda anne şaşkınlıkla bize bakıyordu ama bu Tuna'nın umrunda bile değild. Tuna nasıl bu hale geldi onu bile bilmiyordum. Onu ilk defa böyle sert ve sinirli görmüştüm. Evin kapısını açıp dışarıya bir adım atacakken Seda annenin sesi duyuldu salondan.

''Tuna!'' 

Vücudumu arkaya döndürdüğümde Seda annenin elinde silah oldugunu gördüm. Tuna'ya doğru tutmuş ve bana iğrenç birşeymişim gibi bakıyordu. Silahı görmemler birlikte elimle Tuna'nın omzunu tuttum ve durmasını söyledim. Tuna istemsiz birşekilde yavasca arkaya döndü ve  ona doğrutulmuş silahı gördüğünde hala yüzündeki mimiksiz mimiği tutuyordu. Bunu nasıl basarıyordu, bilmiyorum. Ama eğer o silah bana doğru tutulsaydı kesinlikle mimikten mimiğe geçiş yapan bir yüz, ve anında dolan gözlerle karşılaşırdım. Seda anne birkaç saniye daha Tuna'yla bakıştıktan sonra gözlerini kısarak silahın tetiğine bastı. Kulaklarımı parçalayacak gibi çıkan sesi duymamla gözlerimin dolması bir olmuştu. Kurşun Tuna'nın tam kalbine denk gelmişti ve yine slow bir şekilde sırt üstü yere düşmüştü. Gözlerimden akan yaşları silemeden aşağıya eğildim ve yerde yatan Tuna'yı sarsmayı basladım. Yüzündeki mimiksizlik gitmiş aksine tebessüm ediyordu. Onu sarsmaya devam ederken aynı zamanda deli gibi ağlıyordum ve birilerinin yardım etmesi için boğazımı yırtarcasına bağırıyordum. Bakışlarımı Seda anneye cevirdiğimde elindeki silahla birlikte bana doğru geliyordu ve yüzünde memnun olmuşcasına bir ifade vardı. Tuna'yı sarsan elimi daha da kuvvetlendirip ayaga kalkması için ona yalvarmaya basladım. Ben Tuna'yı sarstıkça sanki benide birisi sarsıyormuş gibi geliyordu. 

''Tuna kalk lütfen!'' hala deli gibi bağırmaya devam ederken bir el beni tutup ayaga kaldırdı. Kapadıgım gözlerimi zorla acıp etrafıma baktım. Ne Seda anne vardı ortada nede yerde yatan Tuna.. Karşımda duran Derya'ya mal gözlerle bakarken o yutkunup endişeli gözlerle bana bakıyordu. 

''İyi misin?'' Derya elini omzuma atıp güven verircesine sıvazladı. Sol elimin parmaklarını saçlarımın arasından geçirip koca bir nefes aldıktan sonra başımı aşağıya eğdim ve kafamı iki yanıma sallamaya basladım. ''Hiç iyi değilim.'' gözlerim dolmaya baslarken kafamı daha hızlı sallamaya baslamıştım. En sonunda ellerimle yüzümü kapadım ve gözlerimden yasların akmasına izin verdim. 

''Yine aynı kabus mu?'' diye sordu Derya sorunun cevabını bildiği halde. Cevap olarak sadece kafamı salladım. 

''Bu sefer Seda anne Tuna'yı öldürüyordu.'' sesimin tiz cıkmasını umursamayarak konustum. Derya yüzünü acıyla burusturup kollarını bana doladı ve beni kendine daha cok cekti. ''Şş, geçecek birtanem. Göreceksin böyle birşey olmayacak.'' eliyle kafamı okşayıp bir yandan da beni sakinleştirmeye calışıyordu. Tuna'yla barıştıgımızdan beri yani yaklasık 1.5 aydır her gece bu rüyayı görüyordum. Ama hep sonunda Seda anne silahı bize doğru tutup baktıgında rüyamdan uyanıyordum. İlk defa devamını görmüştüm. Bu rüyayı Tuna'ya hiç anlatmamıştım. Sadece Derya biliyordu. Tuna'ya anlatırsam gereğinden fazla endişelenirdi ve babama herşeyi anlatmak isterdi. 

Aptal Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin