36 - Karımsın -

103K 3.9K 974
                                    

Not: Bölümde geçen "Vini Uehara kadar" sözünü yanlışlıkla yazmadım. Zaten yanlışlıkla yazsaydım şimdiye kadar düzeltirdim. Vini'yi yazmam tamamen kinayeydi ve bende Tuna'yı canlandıranın Vini olduğunu herkes gibi biliyorum. Bu yaptığım ufak bir espiriydi ve bunun anlaşılmamasına üzüldüm..

Bu arada ilk bölümünü yayınladıgım ÖLÜMSÜZ adlı hikayemede profilimden bir göz atarsanız cok mutlu olurum :D

İyi okumalar..

Tuna kıstıgı gözlerini eski haline getirdikten sonra kafasını bana cevirdi. Dudaklarını hafifçe ıslattıktan sonra hayatımızı değiştiricek o iki kelimeyi söyledi.

-'' EVLENELİM Mİ?'' 

+'' What dedin gülüm!'' 

Bunu gerçekten söylemiştim. O kadar cok şaşırmıştım ki artık içimdeki ergeni ortaya cıkarmıstım işte. Tuna dediğimle  birlikte hafifçe gülmeye baslarken ben onun gülümsemesi ve az önce ettiği ''EVLENME'' teklifinin etkisindeydim. Az önce resmen evlenme teklifi almıştım. Aslında hayalimdeki evlenme teklifiyle alakası yoktu. Hatta bu evlenme teklifi bile değildi bence. ' övlönmi tiklifi bili diğil binci' benimle dalga gecen iç sesimi susturduktan sonra düşünmeme devam ettim. 

Hayalimdeki evlenme teklifi gökyüzünde bulutların arasında o kadar da abartılmaya gerek olmayan bir teklifti. Ve tabi ki teklifi eden kişi Jonny Depp'ti. Ama olsun Tuna Jonny Depp kadar olamasada bir Vini Uehara kadar iyidir. 

Bunları düşünürken stresten avucumun içindeki yavru kediyi öyle bir sıkmışım ki kedi acıyla miyavlamaya baslayınca düşüncelerimden kurtuldum ve o anki refleksle avucumu gevsettip kedinin benden kaçmasına izin verdim. Aslında kacmasını istemiyordum. Refleks işte. Gidiverdi. Olayın şokuyla kedinin arkasında bakakalırken nedenini bilmediğim halde gözlerim dolmaya basladı. Tuna bu halimi görünce sağ elini yanagıma kodu ve yüzüme baktı. 

-'' Neden ağlıyorsun şimdi? Yoksa benimle evlenmek istemiyor musun?'' sonda sesi biraz dalga gecer gibi çıkmıştı. 

Elbette onunla evlenmek istiyorum. Ama bu biraz an oldu. Ne bileyim.. Sanki bu olanlardan sonra onunla evlenmek zorundaymışım gibi hissettiğini düşünüyorum. 

Sağ elimle göğsüne hafifçe vurdum ve azda olsa güldüm. 

 +'' İstiyorum. Ama baksana bir yavru kediye bile sahip çıkamıyorum. Hem daha reşit bile değilim.'' diyip umutsuzca nefes aldım ve gözlerimi ellerimle sildim. Artık ağlamıyordum çünkü Tuna'nın kolları arasındaydım. Sıcacık vücudu bana güven veriyordu. 

-'' Reşit olana kadar bekleyeceğiz tabiki Aylin. Hem hemen evlenirsek annemin ve babanın yüz ifadelerini görmek bile istemiyorum.'' diyip güldü. Bende onunla birlikte gülünce gözlerim Tuna'nın dudaklarına kaydı. Neden bu kadar mükemmeldi ki? 

***

-'' Ee yani iki ay sonra evlenicek misiniz?'' Derya, Melis ve Yaren aynı anda sormustu. 

+'' İki ay sonra 18'e giricem ama yinede kesin değil.'' dedim. 

-'' Bunu Seda teyzeye ve babana nasıl anlatıcaksınız peki?'' diye sordu Yaren. Diğerleride ona katıldıgını gösterircesine ''aynen'' demişlerdi. 

+'' İşte bunu bilmiyorum.'' diye cevap verdikten sonra kafamı umutsuzca sıramın üstüne koydum. Teneffüste sınıfımıza bizden baska kimse yoktu. O yüzden bu kadar rahat konusuyorduk. Zilin çalmasıyla sınıf dolarken içeri giren öğrenciler bize tiksintiyle bakıyorlardı. Onlara göre bu yaptıgımız cok kötüymüş. Bende biliyorum heralde kötü ve yanlış oldugunu ama ne yapalım aşk lan bu AŞK!.

Bütün okul sevgili oldugumuzu öğrenmişti. Babamlar öğrenecek diye cok korkmustum ama şimdilik herşey yolundaydı. Artık Tuna Mine'ye ne dediyse kimse artık bu konu hakkında konusmuyordu. Tuna bütün karizmasıyla yanıma gelip oturdu. Artık ona ağzının suyunu akıtan kızlar bakamıyordu çünkü ben varım. Bu işin öğrenilmesinin en hoşuma giden tarafı bu olmuştu aslında. 

Ona gülerek bakarken neden güldüğümü anlamış olucak ki bana;

-'' Bana artık kimse bakmıyor diye cok mutlusun galiba?'' dedi ve oda güldü. Akıllı sevgilim benim ya bak nasıl da anlıyor hemen beni.

+'' Sen zaten benimsin canım. Benden başka kimse bakamaz.'' dedim ve tek kaşımı kaldırarak havalı havalı baktım. 

 -'' Biz evlensek sen beni evden bile çıkarmazsın anlasılan.'' diyip üst dudagını havaya kaldırdı. 

+'' Sende bütün şortlarımı ve eteklerimi yakarsın kesin.'' diye bilmiş bilmiş cevapladım. 

Dersin ortasına konustugumuz konu gerçektende süperdi. Nerdeyse bütün sınıf dersi dinlemediği için hoca bizi gördüğü halde göz yumuyordu. Özel okulun avantajlarından biri olsa gerek.

-'' Yakarım tabi. Sen benim karımsın. Yani olucaksın.'' Karımsın derken afalladı. Bunu demesini bende beklemiyordum ama  Tuna'nın ağzından ''karımsın'' kelimesini duymak cok iyi hissettirmişti. 

 +'' Acaba evlenince nasıl bir çift olucağız?'' diyip düşünmeye basladım. 

-'' Bence cok seksi olucaz.'' diyip güldü Tuna. 

+'' Off, abartma.'' diyip koluna haffçe vurdum. ''Hadi evcilik oyunu oynayalım.'' diye bir teklifte bulundum.

-'' Çocuk muyuz kızım biz? Evcilik oyunu mu oynayacağız?'' diyip bütün romantizmin içine etti Tuna.

+'' Ya oyun olarak değil heralde Tuna. Oyunu gerçeğe dönüştürelim.''

-''Nasıl yani?'' 

+'' Bir günlüğüne sen benim gerçek kocam olucaksın bende senin gerçek karın. Yarın zaten cumartesi.'' dedikten sonra yavru köpek bakışımı yapıp Tuna'nın cevabını bekledim. 

-'' Gerçek karı-koca ha? Kulağa hiç fena gelmiyor.'' diyip hafifçe güldü. 

+'' Hem bizede tecrübe olmuş olur. Ne diyosun kabul mü?'' diye sorup serçe parmağımı ona uzattım.

-'' Kabul. Ama sonradan pişman olma.'' diyip serçe parmağımı kavradı Tuna.

Aptal Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin