54.Bölüm: Zamanı Artık Geldi

3.7K 259 22
                                    

54.Bölüm: Zamanı Artık Geldi

"Fuyla mı? Fuyla da kim?" diye yine saçma sapan bir soru sormuştum.

Karşındaki kadın işte Ece, aptal mısın sen?

"Fulya, babam gelmedi. Bak bana iğne yaptılar ama o gelmedi. Küstüm ona!" diye tatlı tatlı söylenirken Çilek, elinin üzerindeki serum iğnesini göstermişti.

"Ama baban gelecek. Çok uzakta olduğu için gecikti sadece. Ona küstüğünü duyarsa çok üzülür ama!" kadın anında gülümseyerek Çilek'e yönelmişti.

Konuşurken o kadar doğal ve içtendi ki birbirlerini tanıdıkları ve iyi anlaştıklarını anlamamak elde değildi.

"Üzülmesin! O zaman biraz küserim sadece, çok az olur mu?" babasına çok düşkün olan kızımız anında yelkenlerini suya indirmişti.

Burada neler oluyordu böyle? Bu kadın kimdi? Çilek'i nereden tanıyordu? Giray abiyi nasıl biliyordu? Hemen şimdi bana bir açıklama borçluydu.

"Pardon, biraz özel konuşabilir miyiz?" diye araya girmiştim.

"Hı! Evet, tabi." varlığımı unutmuş gibi bana bakıyordu.

"Biz hemen şu odadayız, sen burada çizgi filmini izle. Biraz konuşup geleceğiz tamam mı balım?" elime aldığım kumanda ile televizyonu açmıştım. Konuşmalarımızı duymaması ve dikkatinin dağılması için en iyi seçenek buydu.

"Olur, tamam." hemen de kabul etmişti.

İsminin Fulya olduğunu öğrendiğim kadına gözlerimle hiç nazik olmayacak bir şekilde giriş salonunu göstermiştim. Başını olumlu anlamda sallamış ve beni takip etmişti.

Kendimi sorgulama yapan bir polis gibi hissediyordum ve bu hiç hoşuma gitmiyordu. Böyle bir insan değildim ki ben. Üstelik burada olan olayın garip bir tarafı yoktu sanki. Bir tek ben yanlış anlıyormuşum ve kötü karakter benmişim gibi hissetmeme neden oluyordu.

"Anlatın. Sizi dinliyorum." diye direk sözü ona bırakmıştım.

"Şey.. öncelikle özür dilerim. Çok şaşırmış olmalısınız. Birden, böyle düşünmeden karşınıza çıktım. Kendinizi kötü hissetmeyin lütfen." içimi okumuş, duygularımı anlamıştı sanki.

Cevap vermiyordum bilerek. Sadece gözlerimi üzerine dikmiş onu izliyordum. Karşıdan ne kadar gaddar biri gibi durduğumun farkındaydım ama hala olayı tam olarak anlamış sayılmazdım.

"Öncelikle ben Fulya. Söylemek için biraz geç kaldım ama tanıştığımıza memnun oldum Ece." dediğinde gözlerim kocaman açılmıştı.

"Adımı nerden biliyorsun?" diye fazlaca şaşırdığımı belli ederek sormuştum.

"Biliyorum, çünkü seni tanıyorum. Yani kısmen, sadece fotoğraflardan. Uğur'la nikah fotoğraflarınızı görmüştüm. Çok güzel bir gelindin. Tabi gerçekte daha da güzelmişsin." beni tanıyordu. Yetmemiş gibi bir de Uğur'u da tanıyordu. Hafif bir kıskançlık dalgası içimden vurup geçmişti.

Nedense yüzüm kızarmıştı sonra. Utanmıştım biraz. Karşımdaki kadının benden daha güzel olduğu tartışılmaz bir gerçekti ve beni böyle övmesi...

"Giray abiyi nereden tanıyorsun? Sanırım anlatman gereken asıl mesele bu." diye konuyu değiştirmiştim anında. Şimdi utanma sırası ona geçmiş gibiydi. Yanakları al al olmuştu.

"Şey, nasıl söylenir bilemedim ki. Aslında bunu o söylemek istiyordu ama.." elini kolunu nereye koyacağını bilemiyormuş gibiydi.

"Nasıl söyleyeceğini bilemiyorsan dan diye söyle. Böyle çok düşünmeden." ona ipucu vermiştim. Bence böyle anlarda en güzel çözüm buydu.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Where stories live. Discover now