63.Bölüm: Müjdemi İsterim

3.3K 255 55
                                    

Bu aralar bölümlerde biraz zaman sarıyorum ama çiftimizin ve karakterlerimizin hayatlarındaki gelişmeleri görelim istiyorum.

Umarım bu durum sizleri rahatsız etmiyordur.

Bakalım şimdi neler olacak?

Okumadan anında beğenen bir kaç okuyucum var, onlara çok teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız...

Yorum yazmayı lütfen ihmal etmeyin.

Bölümlere düzenli bir şekilde yorum yapan bir kaç kişi haricinde kimse düşüncelerini paylaşmıyor. Böyle çok yalnız, tek gibi hissediyorum. Onlarda olmasa çoktan bırakıp gitmiştim buralardın herhalde.

Lütfen biraz konuşalım. 

63.Bölüm: Müjdemi İsterim

"Biraz yavaş sürün lütfen! Midem bulanıyor da." diye uyku ve uyanıklık arasında bir yerde mırıldanmıştım.

Bir arabada olduğumun farkındaydım elbette. Oturduğum yerde soluma doğru uzanmıştım. Başımın altında birinin dizleri olduğunu hissediyordum.

Gözlerimi her hafif açmaya kalktığımda başım daha hızlı dönüyordu. Bu yüzden münkün olduğunca kapalı tutuyordum onları.

"Size söyledim. Bu durumda ifade vermesi mümkün değil. Söyleyeceklerine nasıl güvenebilirsiniz ki?" diyen Uğur'un sesini elbette ki tanımıştım.

Demek ki düşerken beni o tutmuştu. Ah! Hatırlamıyordum. Ne kadar da romantik bir andı kesin. Bunu nasıl kaçırmıştım?

"Benim yapabileceğim bir şey yok. Şu an en büyük şüpheli o olduğu için ifadesini almak zorundayım. Gerekirse sabaha kadar uyanmasını bekleriz. Lütfen zorluk çıkarmayın!" diyen başka bir adamın sesini duymuştum.

Birden yerimden doğrulmuştum. Gözlerimi açmamıştım ama oturduğum yerden bu defa geri yaslanmıştım.

"Bu araba kaç model?" diye sormuştum.

"Hı?" diye şaşkın bir ses çıkmıştı.

"Koltuklar çok rahatmış da." dediğimi hatırlıyordum en son. Sonra yine dalıp gitmiştim.

**

Gözlerimi tekrar açtığımda bilin bakalım neredeydim?

Adını duyunca şok yaşadığım karakolda.

Bir sandalyeye oturmuştum. Karşımdaki masada oturan adamla birbirimize bakıyorduk.

"Ece Hanım hala kendinize gelemediniz mi?" diye sormuştu. Bu defa az çok ne demek istediğini anlamış gibiydim.

"Bakın, sizin yüzünüzden zaten yeterince vakit kaybettik. Kahvenizi de içtiğinize göre artık sorularıma cevap vermenizin zamanı geldi." bana inanılmaz acı ve koyu bir kahve içirmişlerdi. Tadı hala damağımdaydı. Üzerine bir şişe su içmek zorunda kalmıştım. Neredeyse kusmanın eşiğine gelmiştim. Ama yine de kendimi durdurmuştum.

Tüm bunlar yaşanırken nedenini anlamadığım bir şekilde Uğur hep yanımdaydı.

Benden duymuş olmayın ama sanırım benden hoşlanıyordu.

"Avukatım gelmeden tek kelime bile alamazsınız ağzımdan!" demiş ve kollarımı birleştirmiştim.

"Zaten burada hali hazırında iki tane avukatınız var." demişti bana hemen.

Arkamı döndüğümde Fatih abi ve sarışın bir adamla karışı kaşıya gelmiştim. Onların burada olduğunu daha önce hiç fark etmemiştim.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Where stories live. Discover now