33.Bölüm: Evlatlık ve Aile

4.6K 286 28
                                    


Bu bölümde Mihrimah ve Fatih ikilisinin geçmişte ne yaptıklarına bir bakalım dedik.

Hadi başlayalım...

33.Bölüm: Evlatlık ve Aile


Mihrimah


Öğrendiklerimden sonra artık hesap sormanın tam zamanıydı. Öyle miydi, böyle miydi? Diye kendi kendime hikayeler uyduracağıma en iyisi gerçeği öğrenmekti.

Fatih'in odasının kapısını hızla çarparak açmıştım.

"Ne yapıyorsun sen?" diye yüksek sesle içeri girerken kapıyı kapatmıştım. Fatih bu kadar şiddetli karşısına çıktığım için şaşırmış ve bocalamıştı.

"Mihrimah? Ne? Ne yaptım?" ayağa kalmıştı. Masasının başında dosyalarına gömülmüş halde bulmuştum onu.

"Ne diye bir şey yok Fatih. Anlat bakalım dinliyorum seni." masasının önünde sağdaki koltuğa bacak bacak üstüne atıp oturmuştum.

"Neden bahsediyorsun? Anlamıyorum ki. Neden bu kadar sinirlendin?" diyerek karşımdaki koltuğa oturmuştu. Bildiğiniz zaman kazanmaya çalışıyordu.

"Uzun zamandır ne kadar değiştiğini ve beni oyalamaya çalıştığını fark etmedim mi sanıyorsun. Söyle bakalım ne planlar yapıyordun? Bu gizli işler nedir, anlat?" tam istediğim gibi ummadığı anda yakalamıştım onu.

"Bir şey yok Mihrimah. Sen kendi kendine kuruntu yapmışsın. Bir şey yapmıyorum ben. Sadece bu aralar fazlaca davaya bakıyorum o kadar." bilmesem inanacaktım doğrusu. Ne kadar da masum masum bakıyordu.

"Bana yalan söyleme Fatih! Aptal mıyım ben? Görmüyor muyum seni, bizi. Gittikçe benden uzaklaştın. Kendini işlere verdim diyorsun ama ben inanmıyorum." kendi kendine itiraf etmesi için şu an ona bir şans veriyordum. Bakalım iyi değerlendirebilecek miydi?

"Canım, haklısın çok üzgünüm. Söz veriyorum bundan sonra sana daha fazla zaman ayıracağım ve inan bana sana asla yalan söylemedim ben." uzanıp elimi tutmuştu ve daha inandırıcı olmak için tam gözlerimin içine bakıyordu. Bu kadar kızgın olmasam belki inanırdım ona. Kalbim pır pır atar, midemde kelebekler uçuşurdu ama şimdi sadece sinirden titremekle yetiniyordum.

"Hmm öyle diyorsun yani?" son şansıydı.

"Tabi ki öyle." dediği an elimi geri çekmiştim. Madem benden saklamayı seçmişti, sonuçlarına da katlanacaktı.

"O zaman söyle bakalım, kim bu Yaşar ve Sümbül Bakır?" uzatmadan sormuştum.

"Sen.. " şimdi gerilmişti işte. Arkasına yaslanıp olayların ne kadarını biliyorum diye beni incelemeye başlamıştı.

"Aha! İşte yakaladım seni. Biliyordum işte." elimi çırpmıştım. Gözlerinden belliydi. Tam anında doğru noktaya parmak basmıştım.

"Beni mi araştırdın sen? Takip mi ettin?" bana kızmıştı. Peki, umurumda mıydı? Kusura bakmayın hiç de değildi.

"Evet, aynen öyle. Senin bu aile ile olan ilgin nereden geliyor? Onlar hakkında resmi olan bir dava falan da yok. Senin bu işteki çıkarın ya da amacın ne onu söyle bakalım bana?" ortam gittikçe geriliyordu.

"Sana inanamıyorum! Bana hiç mi güvenmiyorsun? Nasıl arkamdan iş çevirirsin?" bağırmaya başlamıştı ve bu beni daha çok haklı olduğum konusunda ikna ediyordu. Bu olay anlaşılan tahmin ettiğimden de büyüktü.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Where stories live. Discover now