25.Bölüm: Hırsız

5.9K 323 31
                                    


Diğer bölümün yorumlarından anladığım kadarı ile siz uzun bölümleri daha çok sevdiniz. 

Bende dedim ki madem bu kadar sevildi bir uzun bölüm daha gelsin o zaman.

Ne yalan söyleyeyim yazması biraz zor, zahmetli ama siz okurken keyif alıyorsanız benim için hiç önemli değil.

O zaman şimdi yepyeni bir bölümle sizleri baş başa bırakıyorum.

Yorum yapmayı ve beğenileri unutmayın. (Aramızda kalsın satır araları yorumlarını okudukça yazma isteğim artmıyor değil) :))


25.Bölüm: Hırsız

Elim ayağım titriyordu. Vücudumu bir ürperti sarmıştı. Donuyordum, donuyordum ve nefes alamıyordum.

"Trafik kazası, acil bi...." gerisini duyamamıştım çünkü telefonum elimden kayıp gitmişti.

"Ece ne yapıyorsun kızım? Dur bir!" demiş ve Şirin telefonu yerden almıştı.

"Şirin Hanım bir sorun mu var?" bu arada Süleyman da endişeyle içeri girmişti.

"Galiba Uğur'a bir şey oldu. Alo? Alo?"

...

"Ha, beyefendi hangi hastahane orası?"

....

"Tamam, biz geliyoruz şimdi."

Aralarında konuşuyorlardı ama ben o sırada bir tür transa girmiştim. Vücudumu bir türlü hareket ettiremiyordum.

"Hadi Ece gidiyoruz. Süleyman sen git arabayı çalıştır." koluma girmişti.

"Tamam Şirin Hanım." demişti Süleyman hızla çıkışa yönelmişti.

"Dur dur Süleyman! İlk önce hesabı öde, sonra arabaya geç." Şirin son anda seslenip durdurmuştu.

"Tamam ben hallederim."

**

Bir şekilde sonunda hastaneye gelebilmiştik. Şirin'le ikimiz içeri yönelirken, Süleyman arabayı park etmek için kalmıştı.

Acilin kapısından girerken yüreğim ağzımda atıyordu. Nereye bakacağımı, onu nerede arayacağımı şaşırmıştım.

"Ece bak, resepsiyona soralım gel!" Şirin kolumdan tutup çekmese deli gibi dolanıyordum.

"Uğur Hazar, trafik kazası geçirmiş. Şuan nerede? Durumu nasıl?" resepsiyonist kıza pat diye sormuştum. Bana ilk önce anlamamış gibi bakmış, sonra cevap vermişti;

"Hemen bakıyorum hanımefendi." demiş ve bilgisayar ekranına bakarak konuşmaya başlamıştı;

"Kayıtlarda bu isimde bir hasta görünmüyor." ne diyordu bu?

"Nasıl? Ama bana siz dediniz, kaza geçirdi dediniz, acil ameliyat falan. Şirin ne diyor bunlar?" artık gerçekten delirmiş gibi hissediyordum.

"Ece sakin ol sen! Bakın, biz arkadaşımızı aradığımızda siz açtınız telefonu. Kaza yaptığını ve acil ameliyata alındığını söylediniz ve bu hastanenin adını verdiniz. Şimdi burada öyle biri yok diyordunuz!" bu kadar mantıklı ve uzun bir cümleyi tabi ki ben kurmamıştım. Şirin'di.

"Trafik kazası geçiren bir hasta getirildiği doğru ama ismi Uğur Hazar değil ki." kadın cevap ararcasına yanındaki hemşireye bakmıştı.

"Ne oluyor burada? Ne bağırıyorsunuz? Hastane burası. Sessiz olun biraz!" diye bağırarak biri gelmişti yanımıza. Üzerinde ameliyat önlüğü olan bir doktordu bu.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Where stories live. Discover now