7.Bölüm: Pembe Dizi

9.2K 447 28
                                    

7.Bölüm: Pembe Dizi

Tüm yüzler bana çevrilmişken, ben Uğur'a bakıyordum. Önümde durduğu için yüzünü göremiyordum ama sesinden oldukça ciddi olduğunu duymuştum.

"Nişanlın mı?" demişti sonunda Uraz, bir tepki vererek. Bir bana, bir Uğur'a bakıyordu.

"Evet, eğer ona bir şey yapacak olursanız, asla sizi affetmem!" söylediklerinin yalan olduğunu, beni kurtarmak için böyle konuştuğunu bilsem de içimde bir şeyler hareketlenmeye başlamıştı sanki.

Bana nişanlım demişti. Nişanlım. Yani kız arkadaşım ya da sevgilim falan da diyebilirdi ama o hepsini es geçmiş ve direkt nişanlım demişti. 

Gerçekten mi? Şuan önemli olan bu mu Ece? Adamlar seni öldürsek mi öldürmesek mi diye düşünüyorlar. Senin taktığın şeye bak!

Haklısın. Biraz saçma oldu ama ne yapalım be abla. Gönül ferman dinlemiyor.

"Baba!" Uraz, bu sefer babasına dönmüştü. Adamın yüzünün ifadesinden ne düşündüğünü anlamak imkansızdı. Şimdi herkes tüm dikkati ile onun ağzından çıkacak olan kararı bekliyordu.

Bana saatler gibi gelen bir dakika sonra, sonunda;

"Evde konuşalım." demiş ve yanımızdan geçip odadan çıkmıştı. Uraz da arkasından gidince, tuttuğum nefesimi bırakmıştım. Kalbim hızlı hızlı atıyor. Başım dönüyormuş gibi hissediyordum.

"İyi misin?" Uğur hemen bana dönmüştü.

"Sanırım iyiyim." demiştim. Bana inanmamış gibi bakmıştı. Haklıydı aslında, böyle bir anda kim normal kalabilirdi ki?

"Kusura bakma, aklıma gelen en iyi çözüm yolu buydu." demişti. Ona kızdığımı düşünmüştü anlaşılan ama kızmak ne kelime, ben sevinmiştim bile.

"Önemli değil. Peki şimdi ne olacak?" beni kurtardığını sanıyordu ama içimden bir ses daha büyük bir belaya bulaştığımızı söylüyordu.

"Babam bizi sorguya çekecek sanırım. Sen hiç konuşma. Ben onu idare ederim, tamam mı?" hiç sanmıyordum ama şuan ona güvenmekten başka şansım yoktu.

"Tamam." diyebildim sadece.

"Hadi, gidelim o zaman." 

**

Evin salonunu geldiğimizde, kimse konuşmadığı için etrafımı inceleme fırsatı bulmuştum. Az önce buradan geçerken, Uğur'un peşinden alelacele gittiğim için hiçbir şey görememiştim çünkü.

Salon oldukça büyüktü. Duvarlar beyaza boyanmıştı. Pencereler boydan boya olduğu için içeriyi oldukça ferah gösteriyordu. Bordo rengi düz fonlar duvara sabitlenmişti. Bir köşede koyu kahverengi deri bir koltuk takımı vardı. Eski bir halının etrafına dizilmişti. Diğer köşede koyu ahşap bir yemek masası vardı. Salonda o kadar çok eşya yoktu ama yine de boş durmuyordu.

Uğur'un babası tekli koltukların birine oturmuştu. Hemen yanında Uraz ayaktaydı. Biz de Uğur'la karşılarında yan yana duruyorduk.  Şu anda hakkında verilecek hükmü bekleyen bir suçlu gibi hissediyordum kendimi. 

"Eee... anlatın bakalım, nasıl tanıştınız?" Uğur'un babası sonunda sessizliğini bozmuştu. 

Nedense bu adam konuşurken tüylerim diken diken oluyordu. Bakışlarından mı, yoksa onun ne olduğunu bildiğimden mi nedir; bende bu etkiyi nasıl yarattığını bilmiyordum.

"Kerem'i biliyorsun!" Uğur cevap vermişti. Ne anlatacağını, nasıl yalanlar uyduracağını herkes gibi bende çok merak ediyordum.

"Ziyad'ın oğlu Kerem mi?" 

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Where stories live. Discover now