66.Bölüm: Sürpriz Parti Hediyesi

3.3K 244 31
                                    

Bazen beğeniler geldikçe önceki bölümlere dönüyorum. Fark ediyorum ki insan okurken öyle bir dalıyor ki gerçekten yorum yapmayı unutabiliyor.

Ama bölümün sonunda bölümle ilgili düşüncelerini belirtirseniz inanın bana beni çok mutlu edersiniz. 

Keyifli okumalar..

**

66.Bölüm: Sürpriz Parti Hediyesi

Büyük gün gelip çatmıştı.

Bir şekilde her şey hazırlanmıştık. Eğer planına uygun giderse harika bir gün bizi bekliyordu.

Herkes sürpriz parti için işlerin bir ucundan tutamasada, ortak bir görevi üstlenmişti.

O da Uğur'a doğum günü olduğu bildiğimizi fark ettirmemekti.

Geriye kalan tüm işleri Sefer ve Uraz abi halletmişti. Mekanı, yemekleri ve saatleri tamamen onlar ayarlamıştı.

Sadece özel olarak pasta yapımını ben üzerime almıştım. Bu konuda hiç mütevazı değildim.

Ayrıca beraber geçireceğimiz ilk doğum gününde kocama pastasını ben hazırlamazsam içimde kalırdı.

Sabahın erken saatlerinde kafede almıştım soluğu bu yüzden. Mutfağın bir köşesindeki tezgahı kendime ayırmıştım. Kimsenin yardımını istemiyordum. Her bir aşamasını kendi ellerimle tek tek yapmaya kararlıydım.

Birkaç deneme yanılmadan sonra zor karar vermiştim. Aklıma gelen ve yaptığım şeyler birbirini tutmayınca ufak değişiklikler yapmak zorunda kalmıştım ama sanırım başarmıştım.

İşim bittiğinde bir adım geriye gelip eserime bakmıştım. Biraz yorulmuştum ama gayet iyi iş çıkarmıştım bence.

Yuvarlak beyaz bir taban hazırlamıştım önce. Üzerine şeker hamurundan temaya uygun figürler yerleştirmiştim. Bunlar; yara bandı, küçük kırmızı haplar ve olmazsa olmaz bir stetoskoptu. Çevresine ise bir kalp koymuş ve etrafına kalp atışı çizgisini çizmiştim.

Oldukça tatlı olmuştu bence. Tam doktor pastasıydı.

"Ne yaptın kızım? Oooo çoktan hazırlamışsın bile!" diyerek Çiçek abla girmişti içeri.

"Nasıl olmuş sence abla? Uğur beğenir mi dersin?" diye endişeyle sormuştum.

"Eğer beğenmezse aklı yok derim! Ne kadar da şanslı bir adam bu senin kocan. Hem güzeller güzeli, hem de becerikli mi becerikli bir karısı var. Keşke oğlum olsaydı, seni kaçırmazdım vallahi!" bu övgülerden sonra utanmıştım biraz ve yüzümün kızardığını adım gibi biliyordum.

"Aman abla ya! Abartma." diye hafif koluna vurmuştum. Pastayı beğendiği için anında moralim yükselmişti.

"Utanma kız utanma! Çok yakışıyorsunuz maşallah. Allah ayırmasın sizi. Bir ömür boyu mutlu olun inşallah." nazar değmesin diye tahtaya vurmuştu. İkimizde gülümsüyorduk.

"Amin ablacığım, sağ ol. Sen de geliyorsun demi akşam? Sen olmazsan olmaz bak!" tatlı bir şekilde sormuştum. Herkes orada olacaktı. Çiçek abla da gelse çok güzel olurdu.

"Sanmıyorum kızım. Siz benim yerime de eğlenin olur mu?"

"Ama neden?" üzgün bir sesle omuz silkmiştim.

"Burayı kapatmam lazım. Hem işten çıkınca yorgun oluyorum ben. Şöyle televizyonumun karşısına geçip ayaklarımı uzatsam daha iyi benim için."

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Where stories live. Discover now