BIELA | tk

24| bebeğin çağrısı

selamlar😳

AH NOLUR VURMAYİN CANİM ACİYO ALLAH ASKİNA VURMAYİN İMDAAAAT POLİS YOK MU ADAM OLDURUYOLAR🗣

saka bi yana arkadaslar... bunca zaman biela yb atmadigim icin ne kadar ozur dilesem az. bir bahanem de yok acikcasi ve bu fic yazma isinin bahaneye ihtiyaci oldugunu dusunmuyorum, sebebim cok basit, ilhamsizlik :(

gercekten HİC ilhamim yoktu bakin HİC. bazen biela diye bi ficim oldugunu bile unutuyordum o kadar vahim bi durumdaydim. hala oyleyim gerci, bir de yks hazirliginda oldugum icin daha da inaktifim ama yapacak bi seyim yok arkadaslar. sizi bekletmeyip sacma sapan tikanik bi bolum yazmaktansa gidisati bozmayacak kadar duzgun bi bolum yazmayi tercih ettim. bu da cok zamanimi aldi. tekrardan ozur dilerim ve bekleyisiniz icin cok minnettarim💞💖

neyse hala yb bekleyen kac kisi varsa (galiba 3 5 kisi falan) hepppinizi opuyor ve bolume ugurluyorum🏃‍♂️🏃‍♂️

hepinizi seviyorum, iyi okumalar!

•••

"Hayatım neredesin?!"

Jeongguk tedirgin bir şekilde bağırdı. Sabah uyandığında kolları arasında hamile eşini bulamamış ve korkuyla yataktan fırlamıştı. Evin içerisinde aradığı 5 aylık hamile olan eşi hiçbir odada yoktu ve bu da Jeongguk'u oldukça korkutmuştu. Bağıra bağıra evden dışarı kendini attı ve etrafa bakındı. Bu sırada Taehyung'un "Buradayım sevgilim!" diyen sesini duydu ve tetikte olan vücudu eşinin sesini duymasıyla birlikte gevşedi. Ses, ahşap evin arkasından, yani şelaleden geliyordu.

Jeongguk hızlı adımlarla şelaleye doğru yürümeye başladı ve eşini gördü. Karnı şişmiş olan Taehyung bacaklarını suyun içine sokmuş, ileri geri sallıyor ve ince gecelik üzerinden karnını seviyordu. Jeongguk eşinin arkasından yaklaştı ve eğilip karnına çarpmamaya dikkat ederek onu sardı. Bu Taehyung'un rahatlamasını sağlamıştı, eşinin delta feromonları ve vücut ısısı onu ısıtmaya yetmişti. Bedenini biraz geriye ittirip ona sokulduğunda Jeongguk dikkatli bir şekilde onu bacaklarının arasına aldı ve tam arkasına oturdu. Sonrasında elleriyle karnını sardı ve kulağına "Beni korkuttun. Neden çıktın yataktan?" diye fısıldadı.

"Bilmem, bebeğimiz öyle istedi."

Jeongguk sersem bir şekilde gülümsedi ve "Ya, demek öyle. Bebeğimiz babasını özlemiş mi sor bakalım." dedi. Ardından kollarını biraz daha sıkı sardı. Taehyung da ayaklarını biraz daha hızlı sallamış, su damlalarının yüzeye çarparken çıkardığı rahatlatıcı sesler eşliğinde "Hmm, bir sorayım bakalım." diye mırıldanmıştı keyifli bir ses tonuyla. Ellerini şişkin karnına yerleştirip bir süre sustu, bu sırada Jeongguk eşinin belini yavaşça okşarken burnunu onun boynuna yerleştirdi ve derin bir nefes aldı. Taehyung, hamileliğinin başından itibaren kişilik olarak oldukça değişmişti. Artık daha saldırgan, daha korumacı ve daha olgundu dışarıya karşı. Şimdiden baba olmak için psikolojik olarak kendini yetiştiriyordu. Öte yandan, sıra Jeongguk'a geldiğinde bütün hırçınlığını bir kenara bırakıyor, onun bütün ilgisini üzerinde istiyordu.

Jimin'in deyimiyle 'vıcık' olmuşlardı artık. Taehyung beraber oldukları her an bir temas ihtiyacı içerisinde oluyor, istediği ilgiyi ve sıcaklığı alamadığında agresifleşiyor ve deltayı kendisine çekmek için bütün feromonlarını kullanıyordu.

Eh, bu da Jeongguk için ağır bir imtihandı. Çünkü biela ender bir türe hamileydi. Bu yüzden ağır geçen hamileliği, feromonlarını da bir hayli etkilemişti. Daha ağır, yoğun ve baştan çıkarıcı kokuyordu. Fakat ne zaman delta ona yaklaşsa biela uzaklaşıyor, naz yapıyor, bebek doğana kadar beklemek adına sınır çiziyordu.