Selam canlarım nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben çok iyiyim
Geçen bölüm çok sinir patlaması yaşamışsınız size kıyamadım gerçekten. Aslında mühürleneceklerdi fakat hem çok hızlı gittiğimi hem de aralarında tam olarak çözülmeyen şeyler olduğunu fark ettim. Sizce, hızlı ilerliyor mu?
Neyse neyse, mühür için çok fazla beklemeyeceksiniz hiç merak etmeyin. Umarım bu bölümü seversiniz. Bol bol yorum istiyorummm
Hepinizi seviyorum, iyi okumalar❤💋
__
''Taehyung!''
Taehyung deltaya sürtünmeyi bırakmış ve şokla tanıdık sese doğru dönmüştü. Delta ise sinirliydi. İlk kez kurduna ayak uydurmuş ve gerçekten istediği bir şeyi yapmak üzereyken omeganın biri gelip bu anı mahvetmişti. Deltanın öfkesi herkesi yıkabilecek kadar yüksekti.
Taehyung gördüğü simayla kaşlarını çattı. ''Jimin-ah?'' karşısındaki omega kaşlarını çattı ve küçük ellerini yumruk yaptı. ''Asıl senin burada ne işin var? Ne halt ediyorsun sen!'' Taehyung yavaşça yutkundu ve ''Hiçbir şey.'' dedi.
Jimin tek kaşını kaldırdı, kollarını göğsünde birleştirdi. ''Şu an bir deltanın kucağında oturuyorsun ve deltanın mühür dişleri uzamış. Gerçekten hiçbir şey yapmıyor musun?!'' diye bağırdı. Delta kaşlarını çattı ve yüksek sesle hırladı. Karşısındaki omeganın bielasına bağırması onu sinirlendirmişti.
Jimin deltanın hırlayışıyla bir adım geriye gitti. Deltanın öfkesi onu korkutmuştu.
Delta Taehyung'u kendine çevirdi. ''Kim bu?'' dedi sert bir şekilde. Taehyung yutkundu. İlk kez Jeongguk'u sinirli görüyordu. Jeongguk biela'nın crvap vermemesine kızmıştı. Hırladı ve bielayı kendine bastırdı. ''Sana, kim bu, dedim.'' Taehyung gözlerini kapattı ve her şeyi öttü. ''Jimin, benim en yakın arkadaşım. O bir omega. Biz ormanın derinliklerinde, küçük bir köyde yaşıyoruz. Orada terk edilmiş omegalar var. Büyükanne herkese bakıyor. Beni de o buldu ve sahiplendi. Büyük ihtimal büyükanne yokluğumu fark edip Jimin'i göndermiş olmalı.''
Delta kaşlarını çattı. Doğru düzgün düşünemiyordu. ''Onu gönder. Daha önemli işlerimiz var.'' Taehyung gözlerini büyüttü. Jeongguk çok garip davranıyordu. Deltanın kucağından kalkmaya çalıştı fakat delta bielayı tuttu ve tekrar kendine bastırdı.
''Oha! Bıraksana arkadaşımı vahşi şey!'' Jimin hızlı adımlarla onlara ilerlemişti fakat delta bunu hissetti. Biela'nın belini kavrayıp ona sarıldı ve Jimin'e bakıp yüksek sesle hırladı. Ardından ''O benim.'' dedi. Jimin kaşlarını çattı ve yerinde tepindi. ''Nereden senin oluyor be! Benim arkadaşım o! Onu ilk ben gördüm!'' dedi ve onlara yaklaşıp Taehyung'un kolunu tuttu. Delta kaşlarını çattı. Hırladı ve ''Dokunma!'' diye bağırdı. Jimin korkup geriye kaçtı.
Delta, kıskançtı ve hiç paylaşımcı değildi.
Biela, deltanın saçlarına attı elini. Sakinleşmesini istiyordu. Delta saçlarındaki elle mayıştı ve hırlamayı kesti. Ardından mırıltılar çıkarmaya başladı ve kafasını biela'nın göğsüne yasladı. Biela gülümsedi ve saçlarını sevmeye devam etti. Delta sakince ''gitme.'' dedi. ''Lütfen gitme.'' bielayı bırakmak istemiyordu. Taehyung onun sakinleşmesi için tekrardan feromonlarını salgılamaya başladı. ''Şu an gitmem gerekiyor. Eğer büyükanneye en yakın zamanda gözükmezsem, bir daha ormana gelmeme izin vermez.'' dediğinde delta kafasını kaldırdı. Küçük bir çocuk gibi dudakları titredi. ''Ama, ben seni bırakmak istemiyorum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIELA | tk
Fanfiction''Efsanelere göre Biela, tüm sürülerin ortak yaşamı olarak kullandığı Arimon Ormanı'nda gözden uzak bir biçimde yaşamını sürdürüyor ve eşi olarak seçeceği deltayı arıyormuş. Eşi olarak seçtiği deltayla olacak çocuğu ise, tüm ırkların sonunu getirece...
