BIELA | tk

9| gerçekler

Selam canlarım nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben çok iyiyim!

Cursed house bittiği için kendime yeni bir hedef seçtim. Bundan sonra ağırlık vereceğim kitap biela fakat diğer kitaplar flop kalmayacak emin olabilirsiniz.

Yalnız şöyle bir sıkıntı var ki, sınav haftama gireceğim. İki üç hafta boyunca buralarda olamayabilirim bunun için dizi şimdiden uyarayım :(

Neyse, hepinizi seviyorum iyi okumalar💘💕❤
__

Jeongguk çok heyecanlıydı.

Dün gecenin izleri hala Jeongguk'da yer edinmiş bir vaziyetteydi. Hem ruhen, hem de fiziken bielasına bağlı hissediyordu. Dün gece gerçekten zıvanadan çıkmıştı. O o kadar güzeldi ki, küçük kulaklarının ve kuyruğunun küçük kıpırdanışları, çok hafif bir iz çıkaran sevimli dişleri, incecik beli ve en önemlisi, dün gece çok yakından tanımış olduğu dolgun kalçaları..

Düşündükçe çıldıracak gibi oluyordu Jeongguk, o kalçalar dün gece avuçlarını tam anlamıyla doldurmuştu ve bu onun aklından bir türlü çıkmıyordu.

''Şşt, iyi misin? Hırlamaya başladın yine?'' Jeongguk yanındaki Yoongi'nin sesiyle kendine geldi. Elinde olmadan tepki veriyordu düşündüğü şeylere.

Ormanın içerisindeki uzun yürüyüşlerinin ardından, mis gibi bir koku geldi burnuna. Ardından gözleri aldığı kokuya tepki vermek istercesine kızıllaştı. Etrafına hızlıca baktığı sırada onu gördü. Pespembe gözlerini..

Taehyung Jeongguk'u gördüğü anda heyecanlanmıştı. Kulakları dimdik oldu ve pofuduk kuyruğu arkasında hızlı hızlı sallanmaya başladı. Ellerini yumruk yaptı, titrememesi için. O sırada Jeongguk Yoongi'yi arkasında bırakıp hızla bielaya doğru adımladı.

Bu sırada Yoongi olduğu yerden memnundu. Geldiğinden beri kokusunu aldığı omegayı izliyordu. Omega ise alfanın yeşil gözlerinin baskısı altında başını eğmişti, göz temasından oldukça kaçınıyordu. Yoongi gözlerini kıstı. Bu güzel omeganın ormanda ne işi olurdu? Hem de bielayla? Omegaların ormana girmesi yasaktı. Bu omega nasıl girebilmişti?

Jeongguk Taehyung'un önünde durdu ve daha Taehyung konuşamadan, belinden kavrayıp kendine çekti ve sarıldı. Kafasını pürüzsüz boyna soktu ve kokusunu soludu. Taehyung kuyruğunu daha hızlı sallamaya başladı ve elleriyle deltanın pazularını kavradı. Hafifçe sıktığı sırada Jeongguk gözlerini Biela'nın mühür bölgesinde gezdirdi. Deltaların mühür dişleri oldukça sivri ve güçlü olduğundan ötürü, delta dün dişlerini hafifçe değdirmiş olsa bile, Biela'nın mühür bölgesinde iki diş izi vardı. Sadece kızarıklık olarak duruyordu. Jeongguk dudaklarını büzdü. Sadece kızarıklıktı ve mühürlenmemişlerdi.

Jeongguk üzülmüştü. Belki bir ihtimal mühürlenmiş olabilirler diye ümit etmişti fakat olmamıştı. Tüm gece kendini dinlemişti. Belki mühür etkisini gösterir ve Taehyung'un kurdunu hisseder diye ama kendi kurdunun hırıltıları hariç hiçbir şey duyamamıştı.

Taehyung sert kollarda gezinen ellerini yavaşça aşağı indirdi, ardından deltanın beline sarıldı. Delta, eliyle Biela'nın yumuşacık saçlarını okşamaya başladı.

Çok güzel bir an olacaktı, tabii iki öksürük sesi bu anı bozmamış olsaydı.

''Burada iki kişi daha var, yani ufak bir hatırlatmada bulunmak istedim.'' Jimin göğsünde bağladığı kollarını çözmeden onlara baktığında, Yoongi bakışlarıyla rahatsız ettiği omegayı göz hapsinden kurtarmış ve birbirlerine açık bir şekilde sırnaşan ikiliye iğrentiyle bakmıştı. ''Midemi bulandırdınız.''