4| feromonlar

15.3K 1.9K 816
                                    

Selam canlarım nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben çok iyiyim!

Sizi yine çoook beklettim bunun için özür dilerim çok sıkışıktım anca vakit bulabildim umarım bu özür bölümünü kabul edersinizzz

Hepinizi seviyorum, iyi okumalar💕💋
___

Jengguk'u aniden sıcak basmıştı. Kurdu saatlerdir Jeongguk'a acı çektirmişti ve Taehyung'u gördükten sonra aniden tepetaklak olmuştu sanki. Taehyung'un onu gülümseyerek beklediğini gördü ve yutkundu. Ardından sakin adımlarla ona doğru ilerledi.

Öte yandan, Taehyung'da işler tam tersiydi. Kurdu, Jeongguk'un kurdunu hissetmiş ve anında uysallaşmıştı. Taehyung bir an için kurdunun kedi gibi miyavlamaya başlayacağından korkmuştu.

Sertçe yutkundu. Jeongguk ona doğru geliyordu.

Jeongguk yavaş adımlarla Taehyung'un önünde durdu ve gergince gülümsedi. Ter içinde kalmıştı ve Taehyung'un kurduyla iletişime geçmeye çalışan kurdu ona hiç yardımcı olmuyordu.

Taehyung kurdunun, Jeongguk'un yaydığı çekici aura yüzünden kilitlendiğini biliyordu. Türünün delta feromonları algıladığında sakinleştiğini biliyordu.

Yine de, onunla arkadaş olmaya çalışan birisine karşı şimdiden böylesine yoğun hissetmesi utanç vericiydi.

Jeongguk ise çok zorlanıyordu. Kurdunun böylesine hareketli olduğunu ilk defa görüyordu. Yerli yerinde durmuyordu. Taehyung'un kurduyla iletişime geçmeye çalışıyor, başaramayınca sinirle uluyordu.

''N-nasılsın Taehyung?'' dedi Jeongguk sonunda sesini bulup. Taehyung ise yumuş yumuş olmuştu. Kurdunun sakinliği şu anlık işine gelmişti. ''İyiyim, sen?'' demişti Taehyung gülümseyip. Jeongguk'un sorusuna büyük bir sakinlikle cevap verdi fakat gülümseyen yüzü hızla soldu.

''Jungkook, sen iyi misin? Terliyorsun?'' Jungkook yavaşça yutkundu. Kurdu yüzünden vücudu garip tepkiler veriyordu. Bunu Taehyung'a belli etmemeliydi.

''Hayır, ben iyiyim yoruldum sadece. Oturalım mı?'' dedi ve gülümsemeye çalıştı. Taehyung onu onayladı ve yere oturdu. Çıplak ayaklarını şelalenin akıttığı suya soktu. Jeongguk da onun yanına oturdu. Her ne kadar kurdu daha yakınında oturmasını emretse de, onu dinlemeyecekti.

''Ee, nasılsın?'' diye bir soru yöneltti Taehyung. Jeongguk omuz silkti. ''İyi olmaya çalışıyorum. Sen nasılsın?'' dedi. Taehyung da onu taklit edip omuz silkti. ''Ben de.''

''Kolyeni buldum buraya gelirken, çok güzel bir kolye. Bir hikayesi var mı?'' diye sordu Taehyung. Jeongguk ise ona baktı. ''Babam diğer sürü liderleriyle birlikte önemli bir görüşme için gitti. Gitmeden önce bana bu kolyeyi bıraktı. Ona gözüm gibi bakmamı söyledi ve ben de dün onu burada düşürmüşüm. Seninle buluşurken onu da arayabilirim diye düşündüm.'' Taehyung kafasını salladı ve elindeki kolyeyi ona uzattı.

Jungkook Taehyung'un eline uzandı ve parmaklarını onun avuç içlerine bilerek sürttü, kolyeyi aldı. Taehyung gözlerini kırpıştırdı ve elini kucağına bıraktı. Ufacık temasla eli terlemişti. Jungkook kolyeyi cebine yerleştirdi ve Taehyung'u izlemeye başladı. Taehyung üzerindeki gözleri hissetti kafasını Jungkook'a çevirdi. Jungkook yakalanmanın verdiği telaşla hızla kafasını şelaleye çevirdi ve gergince dudağını yaladı. Taehyung onun dudaklarına baktı ve hızla önüne döndü. Başını eğdi ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Jungkook tekrar onu izlemeye başladı.

''Eee, ne yapacağız?'' diye sorduğunda Taehyung omuz silkti. O sırada küçük bir ses duydu. Başını kaldırdığında birkaç gündür sürekli karşılaştığı küçük tavşanın ona doğru zıpladığını gördü. Taehyung gülümsedi ve kollarını açtı. Jeongguk da tavşana doğru baktı.

BIELA | tkWhere stories live. Discover now