BIELA | tk

14| saldırı

Selam canlarım! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben çok iyiyim!

Öncelikle, sizden çok çok özür dilerim. Bu bölümü bayağı geciktirdim fakat bilmenizi isterim ki kendimce sebeplerim vardı. Biela her zaman için çok sevdiğim bir kurgu olmuştu fakat son zamanlarda bütün ilhamımı yitirdim bielaya karşı. Aklıma sürekli yeni yeni fic fikirleri geldi ki bazılarını yayımladım da. Ama bu süre zarfında başta biela olmak üzere hiçbir ficime fikir gelmedi. Gelse bile saçma bulup es geçtim derken uzun zamandır bölüm atmadım.

Gerçi tek sebep bu da değildi. Önceki bölümlere kıyasla 13. Bölüm yani geçen bölüm, en heyecanla yayımladığım bölümlerden biriydi çünkü her şeyin başlangıcı olacağı için ekstra önem göstermiştim. Sizin de beğeneceğinizi umuyordum fakat işler tersine döndü. Buraya kendimden bir şeyler paylaştığımdan beri ne okunma ne de oy benim için önemli değildi fakat yorum önemliydi. Çünkü bilirsiniz, kitabıma iyi veya kötü yorum yapıldığında en azından kendi kendime şu cümleyi kurabiliyordum ''hala iletişim kurabileceğim birkaç kişi var.''

Fakat geçenki bölümde diğer bölümlere nazaran minicik ufacık daha az yorum geldi ve ben de beğenmediğinizi, ilginizi kaybettiğinizi düşünüp uzun bir süre bielayı aklımdan sildim. Biela aklıma düştüğünde de, nasıl ilginizi çekebileceğim hakkında birçok planlama yaptım. Hepsi de saçma sapan fikirlerden ibaretti ve biela hakkında fikir üretememem beni büyük bir korkuya sürükledi. Uzun bir süre kafamı toparladıktan sonra, şu an karşınıza bir bölümle çıkageldim. Umarım ilginizi kaybetmemişsinizdir, aksi takdirde ne yaparım bilmiyorum.

Sizden tek istediğim yumuşacık parmak uçlarınızı klavyenizde gezdirerek hikaye hakkında birkaç yorum yapmanız. Tek istediğim bu çünkü, büyük ihtimal bu sözü benden ve diğer tüm yazarlardan duymuşsunuzdur fakat yine söylüyorum; yorumlarınız beni oldukça motive ediyor. Buna inanın. Eğer bir görüş belirtmek istiyorsanız çekinmeyin, sadece kibar bir dille belirtin. İnanın saygıyla karşılar ve bir şeyler düşünmeye çalışırım. Elbette sizi yorum yapmak için zorlayamam, bu haddime değil. Sadece, emeğimin karşılığını sizinle iletişimde kalabilmekle alabileceğime inanıyorum. Umarım kimseyi kırmadan derdimi anlatabilmişimdir💋💞

Çok uzattım biliyorum, o yüzden daha bekletmeden sizi bölüme alıyorum.

Hepinizi seviyorum, iyi okumalar!💓💝

•••

1 hafta sonra

''Büyükbabam bugün çok tuhaftı.'' dedi Jeongguk uzun, yumuşak tutamlar parmaklarının arasından kayarken. Uzun süredir şelalenin önünde oturmuş Taehyung'la sohbet ediyorlardı. En sonunda Taehyung Jeongguk'un dizlerine yatmış ve kuyruğuyla Jeongguk'un belini sarmıştı. Jeongguk belindeki yumuşak tüyler onu huylandırsa da sesini çıkarmamış ve kucağında dağılan tutamları tek tek okşamıştı.

''Beni dinliyor musun?'' Jeongguk söylediği cümleden sonra cevap alamadığında kafasını eğip kucağındaki yüze bakmıştı. Taehyung'un gözleri kapalıydı ve dalmıştı. Jeongguk sessizce kıkırdadı ve kafasını daha da eğip Taehyung'un dudaklarına kendi dudaklarını bastırdı. Taehyung ani baskıyla irkilerek uyandığında Jeongguk dudaklarını ayırmış ve kıkırdamıştı. Taehyung kaşlarını oyuncu bir şekilde çattı. Tişörtünden içeri soktuğu kuyruğunun ucunu hareket ettirerek Jeongguk'un belinde kuyruğunu gezdirmeye başladı. Jeongguk gıdıklanmaya başladığı için büyük bir kahkaha patlattı ve bedenini uzun çimlerin üstüne bırakıp beline sarılan pofuduk kuyruğa elini attı.