7| mühür zamanı

13.7K 1.7K 993
                                    

Selam canlarım nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben çok iyiyim!

Geçen bölüm gülme krizine girdim diyebilirim kısmen. Çoğunuz bölümü okurken feels attack geçirmişsiniz ve çoğunuzun yorumları yamuk yumuktu, harfler birbirine girmişti hem mutlu oldum hem de çok güldümÇDCMSŞFMSMSÖSÖSÖDÖEÖSŞŞŞ

Umarım şimdiki bölüm de feels attack geçirirsiniz, boll boll yorum istiyorum!!

Hepinizi seviyorum, iyi okumalar💋❤
__

Deltanın, yoğun hırıltıları arasında seçebildiği cümle, bielayı şoka uğrattı. Siyah küçük kulakları hızla dikleşti ve ona döndü. Delta koyu kırmızı gözleriyle direkt olarak dudaklarına bakıyordu. Taehyung gözlerini kırpıştırdı. Yanakları ve burnu kıpkırmızı olmuştu utançla.

''J-Jeongguk, neler diyorsun sen öyle?'' Taehyung güçlükle sesini çıkardığında, Jeongguk onu dinlememişti. Konuştuğu sırada hareket eden iki et parçası oldukça ilgisini çekmişti. Gecenin zifiri karanlığına rağmen ışıl ışıl parlıyorlardı. Jeongguk yutkundu ve gözlerini zorlukla kucağındaki bielanın koyu pembe gözlerine çevirdi.

''Ne diyorum Taehyung? İçimden geçenleri söylüyorum.'' dediğinde Taehyung yutkundu. ''A-ama, söylediğin şey çok..'' devamını getiremedi. Çünkü delta feromonlarını salgılamaya başlamıştı. Biela, deltanın kucağında iyice küçüldü. Yoğun bir baskı altındaydı. Çok iyi hissediyordu fakat utancı hislerinin önüne geçiyordu.

''Devam et.'' delta sert sesiyle bielaya emir verdi. Biela bundan hoşlanmıştı, tekrar mırıltılar çıkarmaya başladı. ''Çok..'' dedi fakat yutkundu. Delta kaşlarını çattı. Feromonlarını arttırdı. Sadece onu konuşturmak istiyordu.

Tabi o sırada, bielaya mühür çağrısı gönderdiğinin farkında olsaydı, feromon salgılamayı anında bırakmış olurdu.

Taehyung'un kurdu, aldığı mühür çağrısıyla pençelerini çıkardı. Artık kucağında mayıştığı deltayı elde etmek istiyordu. Taehyung'u ele geçirdi ve onu arka plana attı. Artık kurdu devreye girmişti.

Kurt Taehyung'un bedeninde olduğu için seviniyordu. İkisi de aynı bedeni paylaşmalarına rağmen Taehyung hiçbir konuda ona fikrini sormuyordu. Delta için çıldırdığını bilmesine rağmen sürekli onu engelleyip durmuştu. Artık Taehyung'a boyun eğmeyecekti. Deltayı elde edecek ve ilk kez, kendisi için bir şey yapmış olacaktı.

Bedenini düzeltti ve tam anlamıyla deltanın kucağına yerleşti. Jeongguk şaşırmıştı. Çok hızlı hareket etmişti. O sırada biela deltanın boynuna saldırdı. Daha deltanın şaşırmasına izin vermeden sivri olmayan, küçük dişlerini yapabildiği kadar deltanın pürüzsüz boynuna geçirdi.

Jeongguk bir anda hissettiği dişlerle inledi. Acı hissetmemişti. Onun yerine müthiş zevk almıştı. Sağ eliyle biela'nın yumuşak saçlarını kavradı ve kafasını boynuna bastırdı. Diğer eli çocuğun bacağının altında dinleniyordu.

Taehyung her ne kadar kurdunun onu alt etmesine üzülse de mutluydu. Sonunda ikisinin de istediği bir şey gerçekleşiyordu.

Sanırım, Jeongguk'u arkadaş olarak görmediğine tam olarak emin olmuştu.

Bu yüzden, içinden geleni yaptı ve feromonlarını salgılamaya başladı. Jeongguk hissettiği feromonların tam olarak farkında değildi ama onun kurdu farkındaydı. Biela onun mühür davetini kabul etmişti.

Jeongguk'un gözleri siyaha dönecek kadar koyu bir kırmızı rengi aldı. Bir anda, dişleri kaşınmaya başladı. Mühür dişlerinin uzadığını hissetti ve sırıttı. Sırıtan o değil, kurduydu. Artık zamanı gelmişti. Çok bile dayanmıştı. Kucağında, boynunu emen güzeli mühürleyecekti.

Sağ elini çocuğun kulaklarına getirdi. Biela kulaklarında hissettiği dokunuşla tam rahatlayacaktı ki, aynı anda kalçasını kavrayan sert el hırlamasına yol açtı.

Jeongguk üzerlerindeki hırkayı itti. Yeterince sıcak olmuştu. Birazdan ikisi de alev alacaktı.

''Bana bak, biela.'' dedi derin ses. Bu sesin sahibi Jeongguk'un kurduydu. Biela bunu reddetti. Biraz daha boynunda oyalanmak istiyordu. Jeongguk sinirle hırladı. Ardından eliyle çocuğun saç köklerini kavradı ve boynundan onu uzaklaştırdı. Biela, inledi. Her ne kadar canı acısa da, bu durumdan zevk almıştı.

''Gözlerini aç, bebeğim.'' delta tekrar emretti. Biela yavaşça gözlerini açtı ve sırıttı. Ellerini deltanın karnına getirdi ve ellerini tişörtten içeri soktu. Delta hissettiği ellerle dudağını ısırdı ve kafasını çok hafifçe arkasındaki ağaca vurdu.

''Seni mühürleyeceğim. Bunu yapacağım.'' dediğinde iki elini de çocuğun kalçalarına yerleştirmişti. ''O kadar güzelsin ki, sana karşı koyamıyorum.'' dedi ve yüzünü çocuğun yüzüne yaklaştırdı. Biela daha hızlı gerçekleştirmek istedi. Kendini hafifçe deltaya sürttü. Bu temasla delta hırladı ve onun kalçalarını, iz çıkartacak kadar sert bir şekilde sıktı.

''Şu an kurtlarımız yüzünden böyleyiz. Bu kadar çabuk olmamalıydı. Daha fazla dayanmalıydım. İkimiz de tehlikeye gireceğiz. Bunu yapmamalıyız.'' delta kendi kendine düşündü. Yaptığı şey çok yanlıştı. Her ne kadar doğası gereği bu kadar hırçın olsa da, çok ileri gitmişlerdi.

Ama biela'nın bunu düşünecek hali yoktu. Tırnaklarını Jeongguk'un göğsüne geçirdi. ''Umrumda değil, delta. Mühürle beni.'' dediğinde delta sesli bir küfür savurdu, düşündüğü her şeyi boşverip çocuğun esmer boynuna yaklaştı. İlk önce yoğun kokuyu soludu. Ardından boynunu öptü. Öpücükleri ıslaklaşmaya başladığında Taehyung hafifçe mırıldandı. Jeongguk aniden, boynunu yaladı ve emdi. Taehyung inledi ve kendini tekrar deltaya bastırdı. Jeongguk da elleriyle sıktığı kalçayı kendine bastırdı.

Jeongguk sırıttı. İşte geliyordu. Eşi oluyordu. Karşısındaki güzellik eşi oluyordu.

Dişlerini dışarı çıkardı. ''İstiyor musun, biela?'' diye sordu, teyit etmek için. Biela elini deltanın kasıklarına sürükledi. ''Hem de çok, deltam.'' dediği sırada Jeongguk yüksek sesle hırladı.

Artık dayanamayacaklardı.

Dişleri boyna hafifçe baskı yaptı. Jeongguk ağzını açtı. Taehyung nefesini tuttu. Tam, delta dişlerini geçirecekti ki ormanda bir bağırış yankılandı ve ikisi de durup aynı tarafa bakmak zorunda kaldılar.

''Taehyung!''

•••

"Kim Taehyung; bedeninde de ruhunda da bir meleğin zarafetini taşır..."

—pio

BIELA | tkWhere stories live. Discover now