#80

23.6K 2.6K 503
                                    

Bu hafta 3 milyon olmuşuz🎈

Bu hikâye aslında kendi adıma bir deneme girişimiydi. Boş zamanlarımda yazabileceğim, isteyenin birkaç İngilizce kalıp kapabileceği bir girişim. Diğer hikayelerim kadar büyük bir kitleye hitap edebileceğini çok düşünmemiştim açıkçası.

Kapak Modeli'ni de okuduğunuz, sevdiğiniz için müteşekkirim canlar🤗❤️

Hiç uyumayan şehirde şahsen ben deliksiz on üç küsur saat uyudum valla.

Önceki akşam anneme ve Jimmy'ye misafirhaneye geldiğimi yazıp televizyon karşısında gece 10'a kadar uyanık kalmaya çalışmış, sonra da yatağa sürünerek girmeden önce bavuldan sadece pijamalarımı çıkaracak gücü bulabilmiştim kendimde.

Pazar günü öğlene doğru nihayet ayıldığımda bir müddet tavanı izledim. O gün yapacak hiçbir işim yoktu. Ufak bir hayat muhasebesi, 'neredeyim?', 'ne yapıyorum ben?' sorgulamalarından sonra kalkıp yüzümü yıkadım. Yüksek bir binanın sekizinci katındaki misafirhane, ufak bir oturma odası, açık bir mutfak ve yatak odasından oluşuyordu. Pencereleriyse işlek caddeye bakıyordu ancak caddenin gürültüsü daireye ulaşmıyordu. Yaşardım ben burada. Vallahi yaşardım. Keşke imkân verilse!

Boş olacağını bile bile gittim buzdolabını açtım. Bir müddet de kendisiyle bakıştım. Sonra boş mutfak dolaplarını tek tek açıp kapattım. Sanki mucizevi bir şekilde bir yerden bir bisküvi kutusu filan fırlayacaktı.

Ama fırlamadı.

Dilim de damağıma yapışmıştı. Bir yerlerde New York musluk suyunun dünyadaki en kaliteli musluk sularından biri olduğunu okumuştum. Raftan aldığım koca bardağı doldura doldura üst üste üç koca bardak içtim. Umarım midem bozulmazdı.

Bardağı tezgâha bırakıp kafamı kaşıdım. Sonra ortalığı süzdüm. Yapacak bir işim vardı aslında. İlk bavuluma en üste koyduğum pijamam hariç dokunmamıştım. Diğer bavulları açmamıştım bile. Salondaki tüm bavulları koridora sürükleyip eşyalarımı sanki buradan hiç gitmeyecekmişim gibi tek tek özenle yatak odasındaki dolaplara yerleştirdim. Makyaj malzemelerini, cilt bakım ürünlerini de banyodaki dolaplara yerleştirdim. Tüm bu işlemler yarım saat sürmedi.

İlk iş günüme kalan dakikaları sayıp gerilmek ve açlıktan burada ölmek yerine dışarı çıkmaya karar verdim. Eşofman altımın üzerine bir sweatshirt geçirip çıktım dışarı. Binanın kapısı Manhattan'ın keşmekeşine açılıyordu. Güneşli, ılık bir sonbahar günüydü. Kırk yıllık New Yorker gibi rahat, her sabah yaptığım gibi eşofmanımla yürüyüşe çıkıyordum sanki. Ne kendimi ne etrafımı yadırgadım. 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kapak Modeli 🌙Yarı Texting🌙 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now