#18

53.1K 3.7K 581
                                    

Anahtarlarımı aceleyle holdeki cam kaseye atıp pardösümü portmantoya fırlattım.

8'e iki vardı.

Merdivenleri de asansör meşgul olunca koşarak çıkmıştım.

Ondan mı böyle ağzımdan çıkacakmış gibi atıyordu kalbim yoksa heyecandan mı?

Jimmy K. Simpson arayacaktı.

Tüm işlerini başkalarına yaptıran adam, eline telefonunu alıp arama tuşuna basacaktı.

Üstelik arama tuşuna basıp beni arayacaktı!

Kafamdan geçen düşünceler Los Angeles'tan duyulmuş gibi telefon birden elimde çalmaya başladı.

Ama neden bir dakika erken arıyordu?!

Ben daha psikolojik olarak hazırlanamamıştım ki!

Fiziksel olarak da berbat göründüğüm gerçeği ekranda beliren görüntümle gün yüzüne çıktı.

Bir dakika, bir dakika...

Ekranda neden görüntüm beliriyordu sıradan bir telefon görüşmesi için????

Çünküüü görüntülü arıyor seni salak Kübücaan!

Ama neden???

Ben daha telefonda konuşma fikrine kendimi alıştıramamıştım!

Telefon elimde tir tir titrerken, koşarak holdeki aynanın karşısına geçtim.

Hafif akmış kalemimi düzelttim, fırlamış birkaç saç telini yerine sokuşturmaya çalıştım.

Son saniye çabalarımın ardından aynaya yenilgi içinde baktım.

Sabahın köründe yaptığım makyaj yüzümden neredeyse silinmiş, göz altlarım da çökmüştü.

Derin bir iç geçirdim.

Bir anda magic SPA'ya ışınlanamayacağıma göre şu an bundan daha iyi görünmem de mümkün olamayacaktı!

Gerisin geri salona gittim koşarak.

Telefonu yemek masasının üzerindeki vazoya dayadıktan sonra karşısına geçip sandalyeye oturdum.

Kısa bir süre ekranı izledim.

Ekrandaki bayık görüntüm eşliğinde Jimmy K. Simpson hala arıyordu.

Sakin olmaya çalışarak derin bir nefes aldım.

Sonunda yeşil yanıtlama butonuna bastım.

Salonun pütürlü beyaz duvarı önündeki sıkıcı görüntüm ekrandan kayboldu ve karşımda California güneşinde bronzlaşmış, yakışıklı bir adam belirdi.

Sihir gibi büyü gibi bir şeydi!

Verandasındaki bir masada oturuyordu.

Siyah rengi kaçmış bir tişört vardı üzerinde, saçları dağınıktı.

Yüzüne ve arkasındaki beyaz duvara vuran ağaç gölgelerini görebiliyordum.

Kulağının tekinde kulaklık vardı.

Olayın gerçekliğini bir an idrak edemedim.

Resmen kanlı canlı karşımdaydı Jimmy K. Simpson!

Ben ekrana düşmüş aval aval bakarken o ufak bir gülümseme eşliğinde "Selam," dedi.

Sesi çatallıydı.

Filmlerindeki kadar berrak gelmemişti kulağıma; bugün konuştuğumuzdan beri hiç uyumamıştı belki de.

Kapak Modeli 🌙Yarı Texting🌙 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin