2 | is champagne for you?

11.5K 1.1K 2.8K
                                    

tüm gün hyunjin hyung'a gözükmemek için kendi içimde savaşlar vermiştim ama elbet beni yakalayacağını biliyordum. Örneğin dolabımın kapağının aniden kapanması ve arkasından hyunjin'in gülümseyerek bana bakması gibi.

"hyung..beni korkuttun."

"ah, üzgünüm küçük tilki ama tüm gün benden kaçmakla uğraştığın için bunu yapma gereği hissettim."

yutkundum.

"kaçmak mı? kim senden kaçıyormuş saçmalama."

"evet kaçmak, sen benden kaçıyorsun jeongin." neden kaçıyorum acaba hiç düşündün mü? nasıl bu kadar rahat olabiliyor aklım almıyordu. "bu akşam bizim eve geliyorsun, ailem evde yok ve itiraz kabul etmiyorum." demişti kendinden emin bir şekilde

"şey aslında j-"

"itiraz kabul etmediğimi söylemiştim, akşam bizdesin unutma." cevabımı beklemeden hızlıca koridordan uzaklaşmıştı, tamam anlaşılan gerçekten ırzıma geçmek istiyordu.

"jeongin?"arkamdan duyduğum sesle o tarafa döndüm ve karşımda yeji vardı. "yeji..."

"noldu sana böyle bembeyaz olmuşsun hasta falan mıısn?"

"yok yani şey ben iyiyim yorgunum sadece."

"anladım, abimi gördün mü?"

yeji hyunjin'in kız kardeşiydi ve benimle yaşıttı. "az önce şu tarafa doğru ilerledi" dedim elimle işaret ederek. "ah, ona beni beklemesini söylemiştim çok aceleci davranıyor."

"yeji...sen bu akşam evde misin?" lütfen evet de lütfen. "hayır annemler bu akşam evde yok dolasıyla fırsat bilip arkadaşıma gideceğim zaten şaşırtıcı kısmı abimin gitmem için izin vermiş olması." sırf benimle yalnız kalmak için yejiye izin mi vermişti?

"a-anladım"

kaşlarını çattı, "bir şey mi oldu?"

"hiç sadece hyunjin hyung beni akşam davet etti de ondan" yeji suyu içecekken aniden sağa doğru püskürttü, "nasıl yani o prezervatifler senin için mi!?" aniden şok olmuş bir ifadeyle ona baktım, öksürüyordu "n-ne, saçmalama yeji."

"aman tanrım, aman tanrım." yeji kolumdan tutup beni dışarı sürüklemeye başladı, hiçbir şeyi algılayamıyordum. Sessiz sakin bir köşeye geldiğimizde bana doğru döndü, "gerçekten abimle aranda bir şey mi var?"

"yeji saçmalıyorsun o benim hyungum, hepimiz beraber büyüdük."

"getirdiği şaraplar...tanrım tanrım!" ağzım açık ona bakıyordum, "y-yeji bak bence sen yanlış anlamışsındır yani en azından onlar benim için değildir."

banyoda olanlardan sonra bu ihtimal çok düşük geliyordu gerçi. yeji elini omzuna götürdü, "üzgünüm jeongin ama akşam abim senin ırzına geçecek."

"ne?" aniden gelen bağırmayla ikimizde yerimizden sıçramıştık. Ağacın tepesine çıkıp orada oturan minho dehşetle bize bakıyordu."minho, sen bizi mi dinliyorsun?" demişti yeji.

"saçmalama ufaklık, ben hep buradaydım siz geldiniz." dikkatle ağaçtan inmiş, ellerini temizleyip bize bakıyordu. "jeongin dostum bekaretini hyunjine vermen daha doğrusu verecek olman beni biraz şaşırttı."

"tanrı aşkına hepiniz saçmalamıyorsunuz. Düşündüğünüz gibi bir şey yok ve olmayacak. "yeji güldü, "tabii eminim öyledir."

"yapmaz ya yapmaz demi? yapmaz yani. "yeji kollarını birbirine doladı, "önceden böyle bir şey olmuş muydu?"derin bir nefes aldım aklım dün yaşananlara gitmişti, onlara söylemeli miydim?"

Childhood Friends | hyuninWhere stories live. Discover now