22 | i promise

5.7K 621 1.1K
                                    

"minho lütfen bana şaka yaptığını söyle."

jeongin ağlayacaktı gerçekten ağlayacaktı. Evdeki herkesin sağı solu belli değildi ve şu an çıldıracak gibiydi.Bundan tam birkaç dakika önce minho onu aramış ve akşam misafirleri olduğunu söylemişti.

"ya neden şaka yapayım? jisoo noona bir anda hepsini davet etti. Acaba yemeklere zehir katıp öldürme planı yapıyor olabilir mi?"

"ağlamak istiyorum, ne işleri var burda?"

"bak jeongin son kez özet geçiyorum, jisung ben ve noona beraber marketteydik sonra bir baktık chan ve hyunjin orda. Chan ve jisoo birbirlerini görünce konuşmaya başladılar ve yanımıza geri döndüklerinde jisoo akşam onların bize geleceğini söyledi."

"kendimi camdan aşağı atsam nolur?"

"bayılma jeongin, geliyoruz şimdi evde konuşuruz."

çok geçmeden telefon kapanmıştı. Sorun chan, yeji, felix onların gelmesi falan değildi. Sorun hyunjin'in gelecek olmasıydı. Onu bu evde görmek hatta aynı evrende bile nefes almak istemiyordu eğer gelirse onu rahat bırakmayacağından çok emindi.

aşağıdan gelen kapı sesini duyduğunda hızlıca aşağı indi. Ellerinde poşet dolu olan üçlüyü gördü, "noona! bana bir açıklama yapman gerekmiyor mu?"

"çikolata aldık?"

"sence sorun çikolata mı?"

"kraker?"

jeongin derin bir nefes verdi, "onları neden buraya çağırdın?" jisoo gözlerini devirdi, "dün 'benim yüzümden aranızı bozmanıza gerek yok' diyen sen değil miydin? bak bozmuyorum işte."

jeongin alayla güldü, "şaka mı yapıyorsun? sorun diğerleri değil sorun hyunjin!"

minho poşetlerin arasından bulduğu çubuk krakeri açmış ve köşeye geçip kavga eden ikiliyi sinema izler gibi izlemeye başlamıştı, sevgilisi ise onları umursamıyor aldıklarını yerleştirmekle meşguldü.

"bak jeongin, sen hyunjinle muhattap olmazsın. Hem biz varken seninle konuşamaz yanımızdan ayrılmazsın sakin ol böyle yaparak her şeyi zorlaştırıyorsun."

jeongin kendini sinirle minhonun yanına atmış ve elinden krakeri alıp kendisi yemeye başlamıştı. "sabah sabah neden hepinizin cırtlak bağırışlarını duyuyorum?" ryujin yeni uykudan uyanmış bir şekilde aşağı inmiş anlamsız ifadelerle gergin ortama bakıyordu.

"sabah mı? ryujin öğlen oldu." dedi jisoo yapacağı yemeklerin malzemesini hazırlarken.

"sonuç olarak dışarda güneş varsa benim için sabah sayılır. Şimdi neden kavga ediyorsunuz bana onu söyleyin."

jeongin sinirle krakerleri yerken bir yandan konuşmaya başladı, "benim çok zeki olan noonam akşam yemeğine hyunjinleri davet etmiş!"

"cadı kız kardeşi de geliyor mu?"

jeongin onaylar anlamda başını salladı. Ryujin zevkle gülümsedi..."gelsinler bakalım."

"gelsinler mi? tanrım! neden bu durumdan zevk alıyorsunuz?" jeongin evdekilere sitem etmek dışında başka bir şey yapamıyordu. Minho ona tiksinir gibi bakmaya başladı, "kaos ortamı sevmiyorsan biz napalım?"

"tartışmayı kesin ve hazırlanın salak salak hâlâ pijamalarınızla ve dağınık duran evle insanları karşılayamam.."

minho gülümsedi, "kesinlikle çok eğlenceli olacak."

Childhood Friends | hyuninWhere stories live. Discover now