30 | our home

6.1K 563 1K
                                    

"beni nereye götürüyorsun öğrenebilir miyim acaba?" hyunjin beni ve jeonjini zorla dışarı çıkarmış kar yağan bu havada üçümüz yürüyerek bir yere gidiyorduk. "bebeğim çok sabırsızsın."

dudaklarımı büzmüştüm, "ya ama üşüyorum! ayrıca kıçım ağrıyor." demiştim. Bana gülmüş ve elimi sıkıca tutmuştu, "kıçınla ilgilendiğimi hatırlıyorum?" ona somurttum, "hey! ilgilendin diye hemen geçmiyor. Sana girmiyor tabii." dememle bir kahkaha atmış ve beni sırtına almıştı.

"şimdi memnun oldun mu bakalım?" şu an beni sırtında götürüyordu. Jeonjin tasmalı hâlâ elimdeydi ve uslu bir şekilde bizi takip ediyordu, "hıhı çok memnun oldum ama hatırlatayım seninle barışmış değilim."

"ne demek barışmış değilim?"

"öyle hemen barışılmıyor beyefendi kolaysa ben seni bırakayım isters-" lafımı bölmüştü, "hayır kimse birbirini bırakmıyor. Bu yasak."

hafifçe sırıtmıştım. Aramız normal gibiydi zor da olsa bir şey yaşanmamış gibi davranmayı deneyecektik. Başarabilir miydik bilmiyorum ama bunun için çaba sarf ediyorduk.

mutlu hissediyordum gerçekten 6 ay sonrasında mutlu hissetmek inanılmaz bir şeydi. Aşk insanı bu hâle getiriyordu belki de.

ben düşüncelerimle boğuşurken çoktan beni götürmesi gereken yere getirmişti. Geldiğimizde beni yavaşça indirmiş ve karşımızda duran apartmanı göstermişti, "gel benimle." elimi tutmuş,  şifreyle giriş kapısını açmıştı. 1-2 merdiven sonra bir daire kapısının önüne gelmiştik, diğer anahtarla kapıyı açmış ve içeri girmem için işaret etmişti.

"burası neresi?" eve girdiğimde içeriyi iyice incelemiştim. Sade ve şirin bir yerdi ama neden burdaydık anlamıyordum tabii. "evimiz." kaşlarımı çattım ve ona doğru döndüm, "a-anlamadım?"

"ben ve sen, ikimiz burda yaşayacağız. Şimdi anlayabildin mi?" demesiyle şaşkınca bakmıştım. Hâlime gülmüş ve saçlarımı öpmüştü, "bak burayı ikimiz için aldım ve olan tüm paramı buraya yatırdım. Tabii bizimkilerden yardım aldım, ailemle kavga sebebim de buydu."

"sırf benimle yaşayabilmek bu evi almak için ailenle mi kavga ettin?" demiştim. "evet sorumsuz davrandığımı düşündüler ama umrumda değil. Yanımda sen olduktan sonra pek bir önemi yok aslında."

bir şey söylememiş evi incelemiştim. Çok şaşkındım onca zaman sonra böyle davranması bana garip geliyordu. Alışkın değil gibiydim ve hâlâ tereddütlerim vardı. Bunu hissetmiş olucakki bana sarılmıştı, "hissettiklerini, korkuların olduğunu anlayabiliyorum ancak...korkma çünkü sandığın gibi olmayacak."

"okulun nolucak peki?" okulu önemliydi sonuçta yurt dışında okuyordu ve ne yapacağı merak konusuydu. "kaydımı buraya aldırmayı deneyeceğim."

"hayır, hyunjin buna gerek yok. Alıştığın ortamı benim için bozmamalısın." demiştim. "asıl sana hayır jeongin, istesem burda da iyi bir üniversiteye gidebilirim. İtiraz istemiyorum." demesiyle susmuştum.

"ne yani şimdi ikimiz burda mı yaşayacağız?" aniden durumun farkına vardığımda heyecan basmıştı. "evet ve sen okuluna devam ediceksin gayet yakın bir yer ayarladım. Ben çalışmaya başlıcam hem bizimkiler de yardım eder."

"ben de çalışırım tek sen çalışacak değilsin."

"hayır sen okuluna gidiceksin açıklarını kapatman gerekiyor."

"çok inatçı bir adamsın."

"evet bu inatçı adam sana aşık."

hafifçe gülmüştüm. Her şey garip geliyordu bundan sonra o ve ben bu evde yaşayacaktık ha tabii bir de jeonjin.

Childhood Friends | hyuninWhere stories live. Discover now