21 | my baby

5.8K 628 847
                                    

"bence o çocuğun psikolojik sıkıntıları var, acaba zamanında akıl hastanesine falan mı yattı?" momo'nun söylediği cümle jeongini istemsizce güldürmüştü. Hyunjin'in geldiğini evdekilere anlatmış ve olanları söylemişti.

"bence bedenine takıntısı var." ryujin arkasına yaslamış bu cümleyi rahatlıkla kurmuştu, "hadi ama neden öyle ters bakıyorsunuz ki? ben şahsen güvenmiyorum."

"tek başına mı gelmiş?" jisoo kardeşine merakla bu soruyu sormuştu, "merak etme chan hyung da orda." jeonginden aldığı cevapla birlikte dizlerinde duran yastığı ona fırlatmıştı. "onu mu sordum sana gerizekalı!"

minho ayaklandı ve yere çöküp jeongine yalvarmaya başladı, "felix ve yeji de gelmiştir kesin, nolur görüşelim jeongin nolur nolur nolur."

ryujin gözlerini devirdi, "yeji ve felix olmadan yapamıyor musun sen ya?" minho gözlerini kısarak ona döndü, "hatırlatırım bundan birkaç gün öncesi yeji ve sen flörttünüz."

"ben sen de diyorsun bundan birkaç gün öncesi, şimdi değiliz." dedi ryujin. Minho göz devirdi, "sizinki gerçek aşk değilse benim yapabileceğim bir şey yok."

"böyle ters cevaplar verince çok ateşli oldun minho." jisung göz kırptı, minho ona dönüp sırıttı...ryujin buna karşılık yüzünü buruşturmuştu, "ıyy! dün gece yeterince seviştiniz zaten daha fazla kulaklarımın kanamasını istemiyorum."

"kıskanma ya bu hikâyede bi bizim aşkımız gerçek." minho söylene söylene sevgilisinin yanına oturup ona sarıldı.

jeongin yerinden kalktı, "benim yüzümden kimse kimseye darılmasın. Tabii hyunjin'i gördüğünüz yerde gözüne bir yumruk geçirebilirsiniz orası ayrı." birkaç konuşmanın ardından jeongin kendi odasına girmişti. Saçma düşüncelere kapılmadan önce üzerindeki tişörtten kurtulmuş ve dolabını açıp kendine tişört seçmeye çalışmıştı. Tabii bir ıslık sesi duymasaydı.

duyduğu sesle arkasına dönmüş ve açık olan cama bakmıştı, tam karşı evde cama yaslanmış sanki manzara seyreder gibi jeongini seyreden hyunjin'i görmüştü.

kaşlarını çatıp cama yaklaşmıştı, "napıyorsun sen öyle?"

hyunjin sırıttı, "manzarayı seyrediyorum. Konuşmayalı baya kas yapmışsın bakıyorum da."

jeongin yüzünü buruşturdu, "ben senden kurtulamayacak mıyım?"

(dipnot: evler birbirine aşırı yakın yani jeongin ve hyunjin'in odalarının pencereleri karşı karşıya geldiği için böyle rahatça birbirlerini görüp konuşmaları mümkün)

"jeongin, camı kapatmaman benim suçum değil. Ayrıca ne bileyim ben senin tişörtünü çıkaracağını?"

"tişörtümü çıkardığım an bakmayı kesebilirdin ama?"

hyunjin rahatça konuştu, "görsel şölen kaçırmayı sevmem hem utanma sonuçta görmediğim şey değil."

jeongin gözlerini kıstı, "sen gerçekten utanmaz bir herifsin. Seni şu an boğmam gerekiyor."

hyunjin güldü, "istersen yatakta didişebiliriz. Bu boğma hünerlerini başka bir şekilde beni nefessiz bırakırken görmek isterim."

"sen iğrençsin." jeongin daha fazla konuşmadan camı kapatmış ve perdeyi çekmişti. şu an tek düşündüğü neden o gece hyunjini yumrukla öldürmediğiydi. Kesinlikle bunu yapmalıydı.Şu an ona türlü türlü işkenceler yapmayı düşünüyordu, "bu gerizekalı yüzünden seri katil olacağım yakında."

jeongin derin bir nefes verip kendini yatağına bırakmıştı, tek yaptığı tavanla bakışıp hyunjinin söylediklerini düşünebilmekti

"istersen yatakta didişebiliriz. Bu boğma hünerlerini başka bir şekilde beni nefessiz bırakırken görmek isterim."

Childhood Friends | hyuninWhere stories live. Discover now